Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Di

Di перевод на английский

10,705 параллельный перевод
Benim eski dostum Amy'di. Tamamen normaldi sesi.
( SAD ) And it was my Amy, completely normal.
Di mi?
Isn't it?
Onun adı Marlene'di.
Her name was Marlene.
Danny'di değil mi?
Danny, right?
Casino Di Rome'un elektriğini kesin.
Shut down the power to the Casino Di Rome.
4 Ağustos 2000'di.
It was August 4, 2000,
Değil, di mi!
No, it's not, right?
Bak sen şu işe.
Well, la-di-da.
Arabanın sahibi Victor Rodriguez'di. Bankadan mesai arkadaşım.
The car belonged to Victor Rodriguez, my workmate at the bank.
Sanırım bunu söyleyen Aşil'di, öyle değil mi?
I think it was Achilles who said that, right?
Seni utandırmak istemedim.
Oh, I di... I didn't mean to embarrass you.
Konuşan Gregory Peck'di.
This is Gregory Peck.
Gencin adı Jay'di.
His name was Jay.
Dedektif Hardy, bugünün davasının sonucunu bekliyor olmalısınız.
DI Hardy, you must be anticipating the relief today's court date'll bring.
Dedektif Hardy seni tutukladığında yanlız mıydı?
When you were arrested by DI Hardy, was he alone?
Eşiniz dedektif Hardy ile birlikte çalışıyordu.
Now, your wife worked alongside DI Hardy.
Di! Sadece kahve hazırla.
Di, just coffee for him.
Detayları alayım lütfen.
Well, la-di-da. Details, please.
Bitirdim çünkü babamın ölümü...
I ended it because ever since my dad di- -
Norman Laclair'di.
French-Canadian man.
Kaseti yapan Gabriel'di.
You know, it was Gabriel who made me the mix tape.
Önce Jenny evli bir adamla birlikteydi ve onun adı Kitty'di.
I mean, first Jenny was with a married man, and his name was Kitty.
Sıkıştın di mi?
You surrender, huh?
Pam'di.
It was Pam.
Yeni yıl için bir çözümün var mı, Prenses Di?
You got any New Year resolutions, Princess Di?
Benimle konuşmayacak olsa bile, Prenses Di'nin peşinizi bırakmasını.
Try to get Princess Di off your trail, if she'll even talk to me.
Hayır. Ke "di" nefe gideceğim ve biraz mahremiyet rica ediyorum.
No, I need to go to the little feline's room, and I would like some privacy.
Jane'di, değil mi?
It's Jane, right?
- Birisinin adı Ray'di.
- One named Ray.
Oda numarası 101'di.
His room number was 101
Çocuğun adı Ryess'di.
His name is Ryess
- Dave'di değil mi?
- Dave, right?
Araba çalıntı değil, di mi?
This car isn't stolen, right?
Söyleyen, Rachel'di.
Uh, it was just... Rachel.
Şu Claire... adı Claire'di değil mi?
This Claire... is that her name, "Claire"?
Di...
Di...
Dedikleri tek şey, "barışa bir şans verin" di.
All they were saying was give peace a chance.
Garip bir şekilde durumu kurtaran kişi Lord Boothby'di.
'Strangely, it was Lord Boothby who saved the day.
O Ronnie Kray'di değil mi?
That's Ronnie Kray, that, isn't it?
Ama Time dergisinin ofisinde diğer yazar ve fotoğrafçılarla... yaşadığım için şanslıydım. Bunlardan biri Yuri Kozyrev'di. Kardeş gibi olacaktık.
But I was lucky to live here in the Time magazine bureau with other writers and photographers, like the great Yuri Kozyrev, who became my Russian brother.
Pettigrew soruşturmasında meslektaşım Müfettiş Littlejohn'la konuşmuştun.
You spoke to my colleague, Di Littlejohn, At the Pettigrew inquest.
Üstelik adı da Jeffries'di sanırım.
Jeffries, I think.
Essen di
_
Farnaz Amin'di, değil mi?
Farnaz Amin, right?
Adı Chastity'di.
Chastity was her name.
Maaşı yalnızca 2000'di.
Salary, only 2000.
Karınla yatan Odin'di.
It was Odin who slept with your wife.
Hayır, o Albay Baird'di.
No, that was Col. Baird.
Bu arada onun adı da Bill'di.
His name was Bill, by the way.
O zamandan beri elimden düşürmediğim küçük, yıpranmış bir Handycam'di.
This was the first day I'd held a camera- - [explosion] a small, beat-up Handycam I've carried with me ever since.
Di'mi ya.
- Oh--oh, wow. I know.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]