Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Doğrudur

Doğrudur перевод на английский

3,180 параллельный перевод
Marcy'nin güvenine ihanet ettiğini duydum. Doğrudur.
I understand you betrayed Marcy's trust.
Doğrudur.
Correct.
Doğrudur.Haberlerde falan çıkmadı mı?
That's right. Wasn't it on the news or something?
Ne olursa olsun senin düşündüğün doğrudur.
Whatever you think is right.
Sıkı pazarlık ederim, doğrudur.
I drive a stiff bargain, it's true.
Biliyorum inanılır gibi değil ama tarihi olarak % 100 doğrudur.
Now, I know that sounds crazy, but it is 100 % historically accurate.
Evet, doğrudur.
Yes, that's correct.
- Evet, bu doğrudur.
- Well, it is true.
- Doğrudur.
- Right you are.
Belki de, söyledikleri doğrudur.
Then again, maybe it's true what they say.
Talihsiz bir şekilde kardeşinizi yani Knut'u öldürdüğüm doğrudur.
It is true that I killed Knut. Sadly, your brother.
Ragnar Lothbrok'un yemini doğrudur.
What Ragnar Lothbrok has sworn is true.
Kendi özgür erkek ve kadınlarımızla savaşta ele geçirdiklerimize farklı davrandığımız doğrudur.
It is true that we distinguish between those captured in battle, and our own free men and women.
Doğrudur.
Of course.
Doğrudur.
I'm sure it has.
Bana ulaştığına göre bu doğrudur.
I figured that when I saw you.
Doğrudur demiyorum ama şurası bir gerçek ki... bölge savcısı sana farklı gözle bakar.
I'm not saying it's right, but I'll tell you it's a fact, the DA will look at you differently.
Doğru doğrudur.
Facts are facts.
Şey... sabah birkaç hasta muayene ettim de... - hepsinde de çok kötü yaralar vardı. - Doğrudur.
So, uh... so I had these patients this morning, and they had these awful-looking scars.
Bu tarz eylemleri desteklemek doğrudur, ama kendini ortaya atmadığın sürece.
It's perfectly all right to support the cause, but not to make a spectacle of yourself.
Eğer bir şeyin doğru olduğunu söylüyorsa doğrudur.
If she says something is true... it's true.
Sanırım KGB'de önemli bir mevkideymiş. - Doğrudur.
He was someone very important in the KGB, I think.
Eğer, dev akrep anlamına geliyorsa, doğrudur.
If that means "giant scorpion," I'll go with that.
Ama doğrudur-dürüsttür.
But the bugger is for real
Ama doğrudur.
But the bugger is for real
Söylediğim her şey doğrudur. Ben benim, inandığım budur.
Everything I said is true, it's what I am, what I believe in.
Doğrudur.
True.
Doğrudur, Alkol derecesi 160.
Damn straight, 160 proof.
Umarım bu doğrudur, çünkü değilse, yanlış adamla birlikte oldun demektir.
Well, I hope that's true, because if not, you just gave it up to the wrong guy.
Doğrudur.
It's true!
- Doğrudur, çok soğuk.
It's cold enough.
Belki Jaxon'ın anlattıkları doğrudur.
Maybe Jaxon's telling the truth.
Doğrudur.
That's true.
"Belki doğrudur. Belki bana âşıktır."
"Maybe it's true, maybe he is in love with me."
O yaşlı adamların hepsinin böyle şeyler söylediği doğrudur.
It's true that that's what all those old guys are calling him.
- Ve kadınınkiler çok büyük. - Doğrudur.
- And she's got big ones.
Doğrudur.
Right?
Doğrudur, özel şeylerdir ama izini arayıp bulmak pahalı bir iştir ve bir nevi'Quid pro quo'bedelini ödemek gibi bir şey, değil mi?
That's true, they are private, but tracking him down's an expensive business, and so it's sort of like a quid pro quo, isn't it?
Doğrudur, bazıları kondom kullanmak istemiyor çünkü. Hissetmeyi bozuyor diyorlar.
Right, because some of them wouldn't wear condoms because they said it spoilt the feeling.
Doğrudur.
That's right.
Sonuçlarım doğrudur.
The results are accurate.
O zaman doğrudur.
That'd be right.
Geleneksel düşünmek, sistemlidir ve doğrudur.
I like the box. It's orderly, it's precise.
- Doğrudur.
I'm sure.
Doğrudur.
Right.
- Doğrudur. - Aslında yeniden göreve getirilmişsiniz ve son zamanlarda gizli görev ekibine katılmanız talep edilmiş.
- In fact, you were reinstated... and most recently asked to join an off-book task force.
Öyle diyorsan doğrudur.
If you say so, yeah.
Tamam, doğrudur.
Okay, word.
Evet, doğrudur.
Yeah right.
- Her hafta Londra'daki bir Daniel Owen'a posta havalesiyle 1 pound 10 şilin ödüyoruz. - Doğrudur.
Likewise.
- Belki de doğrudur.
Maybe sounds right.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]