Dua et перевод на английский
2,458 параллельный перевод
Artık benim için dua et.
"You pray for me now."
Dua et ki, orada olmasın.
Then pray she's not there.
"Günaha girmemek için dua et. Ruh bunu ister ama vücud zayıftır."
"Pray that you enter not into temptation, the spirit is willing but the flesh is weak".
Dua et.
Pray.
Lütfen dua et. Dua et.
Please pray, will you?
Dua et de Phoebe ölmemiş olsun.
You better hope phoebe isn't.
Sen de dua et, çok yakında ölsün.
And you better hope he dies real soon.
Madem bu kararı veremeyeceksin dizlerinin üzerine çök ve bir şeyin seni o kararı verebilecek düzeye getirmesi için hızlıca ulaştırması için dua et.
Now if you can't make that decision, then you better get down on your hands and knees and pray for something to get you there... Fast.
Dua et de Jax'in oğlu yaşıyor olsun.
Until Jax's get that kid and leaves.
Beckett arıyorsa ya bir ceset vardır ya da makaleyi okumuştur. Dua et cinayet olsun.
Okay, either Beckett's calling because there's a dead body or because she read the article.
Dua et de büyün, Büyücü Ateşi'nden hızlı olsun.
You'd better hope your magic is faster than Wizard's Fire.
"Bunun için dua et."
"Pray for it."
Benimle dua et, William.
Pray with me, William.
annen ve baban için dua et huzur içinde atmaları için... nasılsınız bay.
Pray for mother and father, may they rest in peace... How are you, Mr. Nelu? Fine, as always.
- Dua et, annem olmasın o soktuğun.
You better pray it wasn't my mother. Conway :
Charlotte'la çocuğunuz olmadığına dua et.
Look, just be glad you and charlotte don't have a kid.
Dua et ailen bulmasın yoksa yerin dibine geçersin.
You better hope your parents don't find it or you'll be grounded for life.
Sevgili dostum benim için dua et, bu dünyadan ayrılmam huzur içinde ve İsa'nın mutluluğu ile olacak.
Dear friend pray form me, that my leaving this world will pass in peace and joy of Isus.
Dua et de bu maçı çevirelim anasını siktiğim.
Pray this match turns around, motherfucker.
Dua et ki olmasın.
You better hope not.
Sen ve kız kardeşin, hangi cehennemdeyse rahatına düşkün, "Ye Dua Et Sev" mantıklı kız evliliklerimdeki tek iyi olan şeydiniz.
You and your sister, wherever the hell she is on her self-indulgent, eat-pray-love tour, were the only good thing to come out of all my marriages.
4 kelime... Ye, dua et, sev, öldür...
Four words- - eat, pray, love, kill.
En iyisi benim için dua et!
Insya-Allah! Pray the best for me!
Böylece tüm zor işler onlara kalsın... ve sende sadece dua et...
Oh, so they do all the hard work... And you enjoy the incentives, just like that...
Biz günahkarlar için dua et...
Pray for us sinners...
Biz günahkarlar için dua et...
pray for us sinners...
Dua etmeye devam et!
Just keep on flying!
Biliyorum, bende Ve dua et efsanevi öpüşme seviyesine çıkabilelim.
I know. Me too. And fingers crossed, we'll be able to reach a legendary kissers'high.
Dua et.
Prayer.
Benim içinde dua et, olur mu?
Say one for me, would you?
Dua et seni içeri alacak kadar salak olsun. Sonra mangal yapıp, futbol maçları izlersin.
You pray to God she's dumb enough to take you in, and you... you have barbecues and go to football games.
Gerçek şu ki : Bir veli olarak cephaneni asla tüketmeyeceksin. Mantıklı ol, dua et belki biraz da sihir.
The truth is, as a parent, you're gonna end up using everything in your arsenal - common sense, prayer, even a little magic.
Sana bir heykel gösterdiler, dua et dediler
♪ Well, they showed you a statue, told you to pray. ♪
Tanrı'ya dua et ve uyu canım.
Take God's name and go to sleep.
" Bumm bumm bole, Tanrı shiva'ya dua et..
'Bumm bumm bhole ( Hail Lord Shiva ), the snake sways..'
Her şeye gücü yetene dua et!
Praise to the Almighty!
Ben de senin "Ye, Dua Et, Sev" i okumadığına inanamıyorum.
And I can't believe you've never read Eat, Pray, Love.
Kendisi "Ye, Dua Et, Dev bir Kayadan Kaç" kitabını çıkarınca okurum.
When she comes out with Eat, Pray, Run Away From A Giant Boulder, I'll read it.
"Ye, Dua Et, Sev" in hayatını değiştirmesi umurumda değil.
I don't care if Eat, Pray, Love changed your life,
Bakın çocuklar, hüsranla yüzleşeceğimiz zaman "Ye, Dua Et, Sev" der ki...
You know, guys, when facing disappointment, Eat, Pray, Love teaches us- -
Sadece, ona kimin yardım ettiğini söylemeyecek kadar güçlü olması için dua et.
Just pray Len's strong enough not to say who helped him.
Yüce Meryem, İsa'nın annesi, günahlarımızın bağışlanması için bize dua et.
Holy Mary, Mother of God, pray for us sinners now and at the hour of our death.
Eğer senden geceni hayaletli bir evde geçirmeni isterlerse, diğer herkesin siyah adamlar ve sürtükler olması için dua et.
If the will says that you have to spend the night In a haunted house, you better hope That everybody else there is black guys and sluts.
Sen tenis terimi kullandığıma dua et.
Let's just be grateful I'm using tennis terminology.
Dua et ki benim kızımla yatmadın.
You are lucky you didn't have sex with my daughter- -
Buraya şu "ye, dua et, sev" tarzı bir hayat yaşamak için geldim. Ama şimdi tüm bu şeylerin içine seni de çektim.
I came up here to find myself like some sort of "eat, pray, love" thing, but now I've dragged you into the whole thing.
Öyleyse lütfen dua et.
Then please pray.
Hâlâ nefes aldığına dua et.
Appreciate the fact you're still breathing.
Dua et, duştan sonra olmadı.
Enough.
"Ye, Dua et, Sev"
"Eat, pray, love."
"Bum bum bole, Tanrı shiva'ya dua et, kim yalan söylerse, onu cezalandırır."
'Bumm Bumm Bhole'( Hail Lord Shiva ). The snake sways.
etkileyici 234
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etrafta kimse yok 27
etmiyor 21
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etrafta kimse yok 27
etmiyor 21