Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ H ] / Herkeşe

Herkeşe перевод на английский

20,721 параллельный перевод
Önemli olan tanıdığım ve güvendiğim birinin adaleti amacımıza uygun olarak herkese ulaştırmasıdır.
It's important to me that there's someone I know and trust making sure justice is meted out in a way that's consistent with our ideals.
Sonra da herkese, yatırım yaptığınız size seslenen dünyayı yeni bir gözle görmenizi sağlayan ve oğlunuzu kurtaran bu hareketten bahsedeceksiniz.
And then you're going to tell everyone you invest for about this movement that has spoken to you, that has made you see the world in a new way, and that has saved your son.
Krypton'dan ayrılırken söylemem gereken şeyleri söyleyememiştim ve bu sefer herkese söylediğimden emin olmak istiyorum.
I didn't say the things that needed to be said when I left Krypton and I wanted to make sure that I said them now.
Herkese öyle davranır.
It's how she treats everyone.
Josh bu apartmandaki herkese ulaşmak için yardımın gerek.
Josh, listen, I need your help to get everyone in this building on board.
Ve ceset ortaya çıktı. Ben de herkese, kardeşim Eric'in yaptığını söyledim.
So, I told everybody that my brother Eric did it.
Herkese merhaba.
Um, hi, everyone.
Benim ilk personel toplantım olduğu için herkese kocaman bir merhaba demek istedim.
Uh, since this is my first staff meeting, I thought I'd give everybody a big hello.
Herkese tekrardan merhaba.
Um... Hi, everyone, again.
Dinle, işyerindeki herkese yeni durumumu anlattım ve hepsi...
I told everyone at work about my new situation, and they were all very excited.
Tabelada, "Herkese Açık" yazıyor.
The sign says all welcome.
- Herkese yetecek kadar var mı?
- Got enough for the rest of us?
Ben de burada yaşayan herkese devam eden bir refah ve başarı diliyorum.
I wish continued prosperity and success to all those who inhabit it.
- Herkese sunduğum seçeneği sunacağım.
I will give her the same choice as the rest.
Kilisemizde herkese yer vardır.
_
Ayrıca gelen herkese kişi başına nakit otuz dolar vereceğim!
_ _ _
Selam herkese
Hey, everybody!
Selam herkese!
Hi, everybody!
Benim bildiklerim pek maliyetli olur. Herkese söyleyemem.
My message is very expensive, not to say arbitrary.
Hazırladığınız salgın protokolünün bizler de dahil herkese çok yardımı dokundu.
The containment protocols you pioneered have been very helpful, along with a few of our own.
Bizimle çalıştığını, Jennifer ve yanındakileri buraya getirerek virüsü yayma ve Spearhead'de bağışık olmayan herkesi yok etmeyi planladığını herkese anlattım. - Ne?
I told them about you working with us... about your plan to eliminate all the nonimmune from Spearhead by having Jennifer and her people bring the virus in.
Altının nerede olduğunu herkese söylermişiz gibi!
Like we'd tell anyone where the gold's hidden!
Herkese zevkle terör mü estireceğim?
Terrorize everyone with pleasure?
Ayrıca herkese karşı şefkatli davranma pratiği yapmamı da söyledi.
She also said that I have to practice loving kindness with everyone.
Her zaman herkese karşı tatlandırıcı gibi olmuyorsun.
You're maybe not always sweet as sugar substitute to everyone.
Herkese bilgi veriyorsun. Şimdi de benim ihtiyacım var.
You give information to everyone else, now I need you to give me some.
Sonra, okyanuslar yükselmeye başladı. Dünya'nın arkadaşlarına git gide daha az toprak kaldı. İnsanlar arttı, topraklar azaldı, ve sonunda, herkese yeterli yer kalmadı.
Then, the oceans started to rise, leaving less room on the land for Earth's friends, and with less land and more and more people, there was just not enough room for everybody.
Düğünüme saldırdın ve sevdiğim herkese.
Attack my wedding, everyone I love.
Herkese dağıttık.
We passed them out to everyone.
Herkese günaydin.
Morning, everybody.
Şu andan itibaren güvenliklerini tehdit eden herkese ateş etme izniniz var.
From this time forth, you are permitted to fire back... at anyone who threatens their safety.
Herkese afiyet olsun.
I'll take you all out for barbecue on the weekend, so enjoy your meal.
Demek istediğim, herkese yetecek kadar suç var.
You are the one who makes all the noise.
Herkese iyi günler.
Have a nice day, everyone.
Evet Chris, beş dakika kala Peter Florrick Full Grassley'i tamamlayabildiği için buradaki parti havası herkese etki ediyor.
Yes, Chris, the mood here is infectious, as Peter Florrick finishes the Full Grassley with five minutes to spare.
Herkese günaydın.
Good morning, everyone.
Git de herkese neler yapabileceğini göster.
Go in there and show everybody what you're capable of.
Herkese silah olarak kullanabileceğimiz her şeyi getirdikleri için teşekkür ederim.
I want to thank everyone for pitching in and collecting things we can use as weapons.
Herkese saldırıyorlar ama.
Ha!
Madalena, ölüler ordusunu herkese karşı çevirdi.
Madalena turned the kinda dead army against everyone.
Cassidy herkese Nick'i hapse attıracağını söylüyor.
Cassidy tells everyone she was gonna send Nick to prison.
Eğer dönüşürse, bunu hapisteki herkese bulaştıracak,... ve durum kontrolden çıkacak.
And if he turns, he'll infect everyone in that jail, it will spread out of control.
Herkese hayvan gibi davranıyor.
He was being a jerk to everyone.
Sanırım herkese öyle geliyor.
- For everybody, I guess. - Hmm.
Herkese şampanya.
Champagne all around.
Belgeler, FBI'ın bulduğu sözcük de dahil herkese açıktır.
The transcripts are public record, including the name coined by the FBI.
Herkese açık bir sayfaya geçiş kullanmışlar.
They use a portal to a public page.
Herkese göre olasılık saçmalığı bekliyecek zamanımız yok
According to all the probability shit, we don't have time to wait.
Herkesin herkese çaktığı.
Everybody's a fucking pussy.
Herkese karşı koymak istiyordum. Bana inanmalarını istiyordum.
I wanted to fight back with everyone, and I wanted to, you know, I wanted them to believe me.
Şimdi herkese ne kadar sert bir erkek olduğunu söyle.
Now tell everybody what a tough guy you are.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]