Ister inanma перевод на английский
1,005 параллельный перевод
Kimse beğenmez suratımı. Ama ister inan ister inanma aynaya baktığım zaman ben beğeniyorum.
No one likes my face, but believe it or not, when I look in the mirror, I like it.
İster inan ister inanma, otobüs bekliyorum!
- Well. - Believe it or not, I'm waiting for a stagecoach. - Uh-huh.
İster inan ister inanma, sana aşığım Robert.
Believe it or not, you're dear to me.
İster inan, ister inanma.
Take it or leave it.
İster inan ister inanma, en iyisi inanıyormuş gibi yapman.
Believe it or not, it's best that you pretend that you do.
İster inan ister inanma, bu ev perili.
Believe it or not, this house is haunted.
İster inan, ister inanma, İbrişim ; gerçek bir koleksiyon parçası.
Believe it or not, Silk Thread, a real collector's item.
Banyoda o geceki şu önemsiz iş, ister inan ister inanma, bana 322 dolara mal oldu.
That little business in the bathroom that night cost me $ 322, believe it or not.
Sevgili Storm, ister inan ister inanma, Bill ölü ya da diri... Mexico City'de, veya onu öldürdüm...
My dear Storm, whether you believe Bill is alive or dead... in Mexico City, or whether I killed him...
Bu sefer bir kız arkadaşım, ister inan ister inanma.
It's a girlfriend this time, believe it or not.
Ve ister inan ister inanma, yapabileceğim birşey varsa..
And, believe it or not, if there's anything I can do...
Bu, sihir yapacak İster inan ister inanma
It'll do magic Believe it or not
İster inan ister inanma Sidney, senin için en iyi olanı istiyorum.
You may not believe me, Sidney, but I want what's best for you.
İster inan ister inanma Harry, bunu senin iyiliğin için yapıyorum.
Believe it or not, Harry, I'm doing it for your own good.
Bana ister inan ister inanma.
You can't believe me, you're not.
İşte yüz yüzeyiz, bana ister inan, ister inanma!
Here we stand, and you believe in me or you don't!
Bir zamanlar İthal malı konyak içtiğim oldu, ister inan ister inanma.
There was a time I used to drink imported cognac, believe it or not.
İster inan, ister inanma. Bu ahlaksız yumurcakla Paris'teki herkesten daha çok eğleniyorum. Çok iyi vakit geçireceğiz.
Believe it or not I have a better time with this outrageous brat than anybody in Paris.
İster inan, ister inanma, fark etmez.
Believe it, don't believe it, makes no difference.
İster inan ister inanma ama bu hantallığına rağmen o bir model.
She's a model, believe it or not, and a thumping bore.
İster inan ister inanma, zavallıcık bayıldı.
believe it or not, the poor devil's fainted.
Hey, ister inan ister inanma şu anda evimin önünden geçiyoruz.
Hey, believe it or not, we're passing right in front of my house.
İster inan, ister inanma,... bir lanet dolarım bile yok.
You can believe it or not, I don't have one lousy, stinking dollar.
İster inan ister inanma, işin o kısmı fazla uzun sürmüyor.
That part of it won't last, believe it or not.
İster inan ister inanma, öyle yapıyorum.
Believe it or not, I am making the best of it.
İster inan ister inanma... ama bir gün cezanı çekeceksin!
I don't care if you refuse to listen You'll be punished one day
İster inan ister inanma, bu benim kızım.
Believe it or not, she is my daughter.
- İster inan, ister inanma. Seviyor seni.
- Believe it or not, he likes you.
Bu nedenle, ister inan, ister inanma, efendim, bu bir barış çubuğu.
So, believe it or not, sir, this is a peace pipe.
İster inan, ister inanma, sana yardım etmeye çalışıyorlar.
Believe it or not, they tryir to help you.
İster inan, ister inanma, Sataro onun babası.
Believe it or not, Sataro is his dad.
İster inan ister inanma, birkaç düzgün bekarı kapmak için savaşıyorlar,... benim gibi yaşlı ıskartaları bile.
And believe it or not, they, uh... they fight over the few eligible bachelors. Even such old scraps as I.
İster inan ister inanma adam iş atmıştı bana...
Believe it or not, that man made a move...
Doğup büyüdüğüm yer orası, ister inan, ister inanma.
THAT'S MY NATURAL HABITAT, BELIEVE IT OR NOT.
- İster inan ister inanma.
- Believe it or not.
Ve ister inan ister inanma, Linda'yı Yale'e kabul ettiler.
And, believe it or not, Linda's been accepted at Yale.
İster inan ister inanma, öldürmekten yoruldum artık.
Naturally you don't believe I became tired of killing
İster inan ister inanma ben değiştim.
I've changed, believe it or not.
İster inan, ister inanma
Believe or not
İster inan ister inanma!
Put that in your pipe!
İster inan ister inanma...
Believe it or not...
İster inan ister inanma, bu herif...
Believe it or not, this guy?
İster inan, ister inanma.
We wouldn't be sitting here if this wasn't significant.
Bana ister inan ister inanma, hiçbir şey ifade etmiyor.
You can believe me or not, it's nothing to me.
İster inan ister inanma kaba saba, basit bir erkeği tercih ediyorum.
Believe it or not, I actually prefer a man who's thick and ordinary.
İster inan ister inanma ülkedeki bütün alan kodlarını bildiğini iddia eden bir adam var.
One fellow, believe or not, can recite every area code in the country.
İster inan ister inanma ama olanlara gerçekten üzüldüm.
Believe it or not, I'm really sorry this happened.
Hala Katoliğim ben. İster inan ister inanma.
I am still a Catholic, believe it or not.
İster inan ister inanma gerçekten göle atlamayı düşündüm.
I actually thought about throwing myself in the lake.
İster inan ister inanma, ama ben burada kendi başıma gayet mutluyum.
Believe it or not, I'm having a lot of fun just being out here by myself.
Şiirdeki bu 10 kişi... O suikastçileri ima eder... ama asıl kimlikleri ve... neye benzedikleri bir sırdır üstelik hangi silahı kullandıkları işin en korkunç kısmıdır! İster inan yada inanma, ama sana söylemem gerek ;
The eight men referred to in the last six lines are strangers to us and no one knows who they are and what they look like what weapons they use, this is the terrible part I have something to tell you, believe it or not
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanması zor 44
inanması güç 18
ister 23
istersen 241
isterim 243
ister misin 572
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanması zor 44
inanması güç 18
ister 23
istersen 241
isterim 243
ister misin 572