Kibar ol перевод на английский
542 параллельный перевод
- Kibar ol, James.
- Be courteous, James.
Kibar ol biraz.
Be nice.
Kibar ol biraz.
Be polite.
Kibar ol.
Be nice.
Ah, kibar ol.
Oh, be polite.
Ona karşı kibar ol, Shepard.
Be nice to her, Shepard.
Kibar ol kelebek.
Be's nice, rotinsect.
Kibar ol.
Be polite.
Salonda kibar ol.
Act nicely in the hall.
Kibar ol ve gel beni al.
Come and pick me up.
Kibar ol.
Be nice, now.
Ona karşı kibar ol.
Be nice to him.
Ben gidiyorum Kibar ol tatlım.
I leave. Be nice Mr dear.
Yabancıların yanında daima kibar ol.
Always be pleasant around strangers.
Yabancılara karşı hep kibar ol.
Always be pleasant around strangers.
- Hey, biraz kibar ol istersen...
Oiga, le estamos hablando. No comprendo.
Kibar ol Hector seni parçalarına ayırırım.
Be civil, Hector, or I'll break you back down into spare parts!
Ansok, hasarlı mal satmam. Ona karşı kibar ol. Çok kibar ol.
They'll hunt you for the rest of your life!
Biraz kibar ol, beni korkutamazsın.
You be kind, don't make me nervous
Evet, bir kerelik kibar ol.
Yes, be nice for once.
devam et, kibar ol, çorbanı iç.
Go on, be nice, eat your soup.
- Daha kibar ol.
- Ask me nice.
- O kadarını hak ediyorum.Daha kibar ol.
- l deserve that much. Ask me nice.
Kes şunu İnsanlarla selamlaşırken kibar ol.
Cut the crap. Just be polite when you greet people.
- Kibar ol reginald. Uykum var!
Be nice, Reginald I'm sleepy!
O fotofiniş resmini alırken kibar ol.
Be nice to get a photo of that finish.
Tatlı yemen gerekiyorsa... en azından kibar ol, dudaklarını şapırdatma.
If you have to eat sweets... at least have the courtesy not to smack your lips.
Kibar ol!
Be civil.
- Kibar ol.
- Be polite.
500 frankla ne yapmasını bekliyorsun? Kibar ol biraz. - Sıkıldım artık!
What can she do with $ 50?
İnsanlarla konuşurken daha kibar ol.
When you talk to people, be more polite.
İnsanlarla konuşurken, daha kibar ol lütfen.
When you talk to people, be more polite please.
Tamam Graham, biraz kibar ol!
Okay, Graham. Hey, always nice, huh?
Küçük Ördek adamı görürsen, kibar ol.
If you see your little Duck Man, be kind.
Baba, kibar ol. Anlamıyormusun?
Daddy, be nice.
Azıcık kibar ol...
And also...
Ve kibar ol.
And be polite.
Kibar ol Vampir!
Be gentle, Vampire!
Weaver, kibar ol.
Weaver, be nice.
Ama bana "Joe, bak kibar ol" dediğini hatırlamıyorum!
And he didn't say, "joe, be polite."
Ona karşı kibar ol.
You be nice to her.
Bu konudan bahsetmemelerini istedim Stanley, kibar ol.
I told them not to complain about all this Stanley, be nice.
Kibar ol, yarışı iptal et, çok tehlikeli.
Be a gentleman and call off this race, it's too dangerous.
Ve kibar ol.
And be nice.
Hizmetindeki insanlara karşı kibar kocan ve büyüklerine karşı itaatkar ol ve şerefli yazgına değecek ölçüde çaba sarfet.
Be kind to those who are in your service... and obedient to your husband and superiors... and strive at all times to be worthy of your glorious destiny.
Sen de oldukça yakışıklısın. Ona karşı kibar... çok sabırlı ve nazik ol.
You're quite charming yourself, so you be polite to her... and very patient and very kind.
Shep gel buraya lütfen, kibar bir hayalet ol... ve bu genç kadına doğruyu söylet.
Shep. Shep, will you come in, please... be a polite ghost and make the young lady tell the truth?
Kibar ve nazik ol.
Be polite and gracious.
- Sakin ol, bu adamlar kibar değildir.
- Steady on, these boys are not refined.
Sessiz, kibar ve ciddi ol!
Be quiet, fine and serious.
Kibar ol biraz.
Hey be nice.