Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ N ] / Nasıl bildiniz

Nasıl bildiniz перевод на английский

249 параллельный перевод
Evet, adımı nasıl bildiniz? Şey...
Yes, yes, how did you know my name?
Bir soba maşası kullanıldığını nasıl bildiniz?
How did you know a poker was used?
- Yerimi nasıl bildiniz?
- What made you think I'd be here?
Buraya uyum sağlayacağımı nasıl bildiniz?
What gave you the idea I'd fit in?
Bunu nasıl bildiniz?
How did you know that?
- Evet, ama nasıl bildiniz?
- Yes, but how'd you know?
- Peki, beni bulacağınız yeri nasıl bildiniz?
- Well, how did you know where to find me?
O zaman nasıl bildiniz orada diye?
Then how did you know of it?
- Burada olduğumu nasıl bildiniz?
- How did you know I was here?
Annemin öldüğünü nasıl bildiniz?
How did you know my mother was dead?
Bir silahım olduğunu nasıl bildiniz?
How did you know that I had a gun?
- Dansçı olduğumu nasıl bildiniz?
- How do you know I'm a dancer?
Bob'un uzun mesafeli konuşacağını nasıl bildiniz?
How do you know Bob's taking a long-distance call?
Onu öldürdüğümü nasıl bildiniz öyleyse?
Then how did you know I killed him?
Hadi, Komiser, Hendricks'i öldürdüğümü nasıl bildiniz?
Come on, Sergeant, how do you know I killed Hendricks?
Nasıl bildiniz?
How did you know?
- Nasıl bildiniz?
- How do you know?
Evet, nasıl bildiniz?
Yeah, how did you know?
Yumuşak olduğunu nasıl bildiniz?
How do you know it's soft?
Doğru, nasıl bildiniz?
That's right. How did you know?
Burayı nasıl bildiniz?
How did you know about it?
- Nasıl bildiniz?
- How did you know?
İsmimi nasıl bildiniz?
How'd you know my name?
- Adımı nasıl bildiniz?
- How did you know my name?
- Nasıl bildiniz?
- How'd you know?
Halen benim muhabbet kuşu istediğimi nasıl bildiniz anlayamadım.
I still don't understand how you knew I wanted lovebirds.
- Bunu nasıl bildiniz?
- How did you know that?
- Nasıl bildiniz?
This is Mrs. Addams speaking.
Nasıl bildiniz, baron?
How did you guess?
Kim olduğumu nasıl bildiniz?
How do you know who I am?
Bunu nasıl bildiniz Bay Mocata?
Why, how did you know that, Mr Mocata?
- Evet, nasıl bildiniz?
- Yes, how did you know?
Nasıl bildiniz?
How do you do it?
Nasıl bildiniz?
How'd you know?
Nerede olduğunu nasıl bildiniz?
How did you know where he was?
Hangi telefon dinlenecek nasıl bildiniz?
How did you know whose telephone to tap?
Nasıl bildiniz?
How'd you guess?
U-Uyku sorunumu nasıl bildiniz?
How did you know about my troubled sleep?
- Bunu nasıl bildiniz?
How the heck did you know that?
Teşekkürler. Ama kim olduğumu nasıl bildiniz, anlayamadım.
Well, thank you... but I still don't understand how you know who I am.
İsmimi nasıl bildiniz?
How do you know my name?
Ona Doktor dediğimizi nasıl bildiniz?
How'd you know we call him Doc?
Ama siz nasıl bildiniz?
But how did you know?
Bunu nasıl bildiniz?
How do you know that?
- Onun burada olduğunu nasıl bildiniz?
- How did you know Annie was here?
Peki sınırdaki Kont De Bouillet'nin birliklerine ulaşmak için Metz yoluna çıktıklarını nasıl bildiniz?
And how did you discover that they took the road to Metz to reach the troops of the count De Bouillet at the border?
Benim olduğumu nasıl bildiniz?
How'd you know it was me?
Kapının dışında olduğumu nasıl bildiniz?
But how did you know I was standing outside the door.
- Burada olduğumu nasıl bildiniz?
How you knew that I'm here?
Nasıl oldu da bildiniz?
How in the world did you do it?
Ve, eh, anlamıyorum nasıl oldu da altı gün önceden yeni bir cekete ihtiyacınız olacağını bildiniz.
And, uh, I just don't understand how you would know six days in advance that you would need a new jacket.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]