O halde neden перевод на английский
2,077 параллельный перевод
O halde neden ceset dağıtıyorsun?
So, why are you delivering the dead body?
Madem ki hiçbir şey bilmiyordun, o halde neden kendinle ilgili profesyonel katil dedin?
When you don't know anything why do you call yourself professional killer?
O halde neden her şeyini o ödüyor?
Well, then why does she Pay for everything you have?
Tamam, o halde neden orayı yıktırmak istedi?
Ok, so then why would she destroy it?
O halde neden tutuyorsunuz? Çünkü onu tutan adam, koruduğu adam Claire Wells ve Daniel Robertson'ı öldürdü diye düşünüyoruz.
Because the guy who hired him, the guy he's protecting - we think that he killed Claire Wells and Daniel Robertson.
- O halde neden öldürüldü?
- Then why was she killed?
- O halde neden öldürüldü?
Then why was she killed?
Pekala, o halde neden boşanmıyorsunuz?
Well, then why don't you get a divorce?
- O halde neden sürekli ağlıyorsun?
- So why are you always crying?
O halde neden hala buradayız?
Then why are we here? Take me.
Peki o halde neden laboratuara girdin ki?
So, why break into the lab at all?
O halde neden 9,000 kişilik araştırma bu kadar kusursuz?
Then why is the 9,000-person study so perfect?
O halde neden peşinden gitmiyorsun?
Then why don't you go after her?
O halde neden Güney Çin Restoranı'nda çalışmak istiyorsun?
So, why do you want to work in the King of Cantonese Restaurant?
O halde neden Drakelerin evine geri geldin?
So why did you come back to the Drakes?
O halde neden eve gitmeme izin vermiyorsun?
Then why won't you let me go home?
O halde neden beni öldürmedi?
Then why didn't he kill me?
O halde neden hala buradasın?
So why are you sitting here?
O halde neden hala burdasın?
So, why are you still here?
O halde neden geç saatteki bir partiye seni evde bırakarak gitti?
Then why did he go to an after-hours dance party and leave you at home?
Hiç kimse. - O halde neden Duffy?
No one.
O halde neden ona yardım etmeyesin ki?
Then why wouldn't you help her out?
O halde neden büyütüyorsun?
Then why even bring it up?
O halde neden yukarıdaki destek yenilenmiş?
Then why is there new wood only on one railing?
O halde neden burada kalıyor?
Then why does she stay here?
O halde neden yalan söylediniz?
Then why'd you lie to us?
O halde neden burada tutuluyorum?
Okay, well, aren't I supposed to know why I'm being held?
O halde suç sayısındaki bu artışı, seri katile bağlayacak bir neden yok.
Then there's no obvious reason To suggest that the spike In violence was due to A serial killer.
O halde neden sadece Jared'i öldürmedi?
So why not just kill Jared?
12 insanı neden ikna edemedik o halde?
So, why couldn't we convince 12 people?
- Neden buradasın o halde? - Charlie ve Amita'yla söyleyeceklerine boş vermeyecek kadar uzun süredir çalışıyorum.
I've worked with Charlie and Amita long enough not to disregard anything they say.
Neden paylaşmıyorsun o halde?
- So why don't you share them?
- Neden paylaşmıyorsun o halde?
So why don't you share them?
O halde D.C.'e gitmek için neden bu kadar acele ediyorsun?
So why are you in such a rush to get to D.C.?
O halde hayatım neden parçalanıyor?
Then why is my life falling apart?
O halde onu neden öldürdüler?
So why'd they kill him?
Ama biz çok iyi arkadaştık. O halde neden üzüntün sahteydi?
We were best friends.
- Neden o halde?
- Why then?
O halde Riley kocanı rahat bırakacağını söyleyerek seni beceriyorduysa, neden fikri değişti?
IN A QUIET VOICE : So, if Riley was shagging you in return for leaving your husband alone, why did he change his mind?
O halde Richard neden bu sabah nerede olduğuna dair yalan söyledi?
About where he was this morning?
O halde... neden gidiyorsun?
Then... then why are you going?
O halde, neden seni küçük cadılar tuvaletine götürmüyorum? Yüzünü yıkayıp, gerçek bir bara gidebilir miyiz?
So, why don't I take you to the little witch's room, wash off your face, and we can go to a real bar?
Eğer dışarıda ucu yoksa o halde yaraya, fırlatılan bir şeyin neden olduğunu biliriz.
If there were no lip on the outside, then we'd know it was a projectile that caused the wound.
O halde, bıçağında neden kan olduğunu açıklayacaksın.
Then you're going to have to explain why there's blood on your knife.
O halde, bunu neden yapıyorsun, Brooke?
So why do you do this, brooke?
Neden diye sorduğumda... eğer bana ailemin ve kız kardeşimin bir araba kazasında öldüğünü söyleseydi gitmez ve onları o halde görmezdim.
When I asked why... if he said my parents and sister died in a car accident... then I wouldn't have gone and seen them like that.
O halde, beni neden rahatsız ediyorsun?
So why are you interrupting me?
Peki, o halde beni neden sorguya çekiyorsun ki?
So why are you questioning me?
O halde beni neden aradın?
Then why are you calling me?
O halde bana sanat anlamında ilham verecek kişiyi seçmemde neden güvenmiyorsun?
Well, then, why don't you trust me to pick the person who's going to inspire me as an artist?
Ben neden görüyorum o halde?
Then why do I see it?
o halde 836
o hâlde 29
o halde ne 19
o halde anlaştık 29
neden 17190
neden olmasın 2566
neden ben 377
neden bilmiyorum 122
neden sordun 312
nedenmiş 415
o hâlde 29
o halde ne 19
o halde anlaştık 29
neden 17190
neden olmasın 2566
neden ben 377
neden bilmiyorum 122
neden sordun 312
nedenmiş 415
neden beni aramadın 26
neden acaba 102
neden gelmiyorsun 20
neden olsun 25
neden beni terk ettin 16
neden beni dinlemiyorsun 23
neden korkuyorsun 202
neden geldin 124
neden ağlıyorsun 140
neden soruyorsun 117
neden acaba 102
neden gelmiyorsun 20
neden olsun 25
neden beni terk ettin 16
neden beni dinlemiyorsun 23
neden korkuyorsun 202
neden geldin 124
neden ağlıyorsun 140
neden soruyorsun 117