Onu geri getireceğim перевод на английский
257 параллельный перевод
Gidip onu geri getireceğim.
I'm gonna go bring her back.
Sürüklemek zorunda kalsamda onu geri getireceğim.
I'm bringing him back if I have to drag him by his heels.
Uygun bir zamanda onu geri getireceğim.
I shall bring him back in due time
Bu akşam Flostre'a gidip onu geri getireceğim.
I'll go to Flostre's tonight and bring her back.
Tommy Kopeck'in idam edildiği gün, onu geri getireceğim.
The day that Tommy Kopeck is executed, I'll bring her back.
Onu geri getireceğim.
I'll fetch her back.
Senin için onu geri getireceğim, babacığım.
I'll bring her back for you, Daddy.
Bir yolunu bulup onu geri getireceğim.
I'll bring her back somehow.
Onu geri getireceğim, ne pahasına olursa olsun.
I'll get him back, no matter what it costs.
Onu geri getireceğim.
You'll have him back.
Onu geri getireceğim.
We'll bring him back.
Gidip onu geri getireceğim
I'll go get her and bring her back.
- Evet, onu geri getireceğim.
- Yeah, I'll bring him back.
Onu geri getireceğim!
Get him back!
Onu geri getireceğim.
I wanna bring him back.
- Onu geri getireceğim.
I'll bring him back.
Onu geri getireceğim.
I'll bring him back.
Onu geri getireceğim.
I'm gonna get him back.
- İşim biter bitmez, onu geri getireceğim. - Pekala.
I'll have him back before you know it.
Onu geri getireceğim.
I'll bring her back.
Onu geri getireceğim, Karen.
I'll get him back, Karen.
Onu geri getireceğim ve bir buçuk iki saate evde olurum.
I'll take her back and be at home in an hour or two.
Arabanı alacağım ve onu geri getireceğim.
Daddy? - Oh, Jesus.
Onu geri getireceğim.
I'm gonna bring him back.
Jesse hayattaysa onu geri getireceğim.
If Jesse's alive, I'll bring him back.
- Onu geri getireceğim baba.
I'll bring him back. I promise.
- Onu geri getireceğim. - Hayır!
- I'll bring him back.
Onu hemen geri getireceğim.
I'll bring her right back.
Onu bulup geri getireceğim.
I'll find him and bring him back.
Onu saat 3'te geri getireceğim.
I'll bring her back at three o'clock.
Onu geri getireceğim.
I'll get him back.
Bir aksilik çıkmazsa onu Noel'de geri getireceğim. Hoşça kal, Herbert.
I shall have him back for Christmas, no matter what happens.
Merak etme, Sophie, Onu sana geri getireceğim.
Don't worry, Sophie, I'll get it back for you.
Onu geri getireceğim.
He's out of his mind!
Onu mermi dolu olarak geri getireceğim.
I will, and I'll bring him back filled with bullets.
Onu ben kaçırdım, ben geri getireceğim!
I kidnapped her, so I'll go and rescue her.
Sağlığına kavuşur kavuşmaz onu çalışması için geri getireceğim.
I'll bring her backto work as soon as she recovers her health.
Onu iyi bir şekilde geri getireceğim.
I'll bring it back... in good condition.
Onu bizzat geri getireceğim, şeref sözü.
I'll bring it back to you personally, my word of honor.
Söz veriyorum, onu sana geri getireceğim.
I promise I will bring him back to you.
Kimseye sakin bir sey söyleme. Söz veriyorum onu sana geri getirecegim.
Give it up, Jessie!
Onu elle kumandayla geri getireceğim.
I'll bring her in manually.
onu size tek parça geri getireceğim!
I'll bring them to you
Oh, onu hiç vakit kaybetmeden geri getireceğim.
I'll have him back in plenty of time.
- Onu yakalayıp nöbet yerine geri getireceğim... Eğer Deianeira'nın benimle canlı olarak dönmesine izin verirsen.
I'll catch him and return him to is post if you agree to let Deianeira return with me to the living.
Efendim, endişe etmeyin onu sizin için geri getireceğim.
Don't worry, sir, I'll get it back for you.
Yaşıyorsa, onu sana geri getireceğim.
If she's alive, I'll bring her back to you.
Devlet Baskani olarak, iskoçya'yi, onu büyük yapan degerlere geri getirecegim.
As Secretary of State, I will bring Scotland back to the values that made it great.
Onu birazdan geri getireceğim.
I'll bring her right back.
Nerede olduğunu veya nereden başlayacağımı bilmiyorum ana onu bulacağım ve geri getireceğim.
So I'm going after him, Mr. Allan. I don't know where he is or where to start... but if he is alive, I will find him and bring him back.
Nasıl onu zamanında geri getireceğim? !
How am I gonna get her back in time?
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu geri getirin 19
geri getireceğim 18
getireceğim 51
onu görmek ister misin 19
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu geri getirin 19
geri getireceğim 18
getireceğim 51
onu görmek ister misin 19
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görüyor musun 80
onu görebilir miyim 81
onu gördüm 460
onu göremiyorum 81
onu gördün mü 341
onu görmek istemiyorum 35
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görüyor musun 80
onu görebilir miyim 81
onu gördüm 460
onu göremiyorum 81
onu gördün mü 341