Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / Onu görüyor musunuz

Onu görüyor musunuz перевод на английский

67 параллельный перевод
- Onu görüyor musunuz?
- You see her?
Onu görüyor musunuz?
Do you see him?
Onu görüyor musunuz?
You see that?
- Onu görüyor musunuz?
- Do you see him?
Onu görüyor musunuz?
Can you see him?
Onu görüyor musunuz, efendim?
You see that, sir?
Onu görüyor musunuz?
Do you see that?
- Onu görüyor musunuz?
Do you see him?
Şimdi, o nöbet geçirmeye başladığında, onu görüyor musunuz?
Now, you see that, when he starts to seize?
Onu görüyor musunuz, mağrur ve güvenli.
You see herstanding there, so haughty, so confident.
- Onu görüyor musunuz?
Did you see'em?
Bu sayfada onu görüyor musunuz?
Do you see him on this page?
Onu görüyor musunuz, mağrur ve güvenli.
You see her standing there, so haughty, so confident.
Onu görüyor musunuz, mağrur ve güvenli. Yazılarıyla ve kitaplarıyla teselli bulacağını umalım.
She may have my son's name, but it is we the ones who carry the name of concubine that history will call "wives."
Onu görüyor musunuz?
Do you see her?
Silah takımı, onu görüyor musunuz?
- Gun team, do you see her?
- Onu görüyor musunuz?
Do you see her?
Onu görüyor musunuz?
Do you have him?
Dr. Harris size ne tür ilaçlar yazdı ve onu görüyor musunuz?
What kind of medication did dr. Harris prescribe? And have you seen her?
- Onu görüyor musunuz? Daha bir saniye önce buradaydı.
He... was here but a moment ago.
Aman tanrım, onu görüyor musunuz?
Oh, my God, are you seeing this?
Onu görüyor musunuz ilk 5'te?
Did you see him get in the lane?
Onu görüyor musunuz?
Do you have her?
Onu görüyor musunuz?
You see him anywhere?
- Onu görüyor musunuz?
You see him?
Şu an onu görüyor musunuz?
Do you see him now?
Kırmızı Ekip, onu görüyor musunuz?
_
Onu görüyor musunuz?
Keep a look out for him. Can you see him?
Onu sık görüyor musunuz?
Do you see him often?
Onu siz de görüyor musunuz?
Do you see it, too?
Onu görüyor musunuz?
See him?
- Onu sık görüyor musunuz?
Do you see him often?
Şunu görüyor musunuz? Onu tanıyorum.
See this guy?
- Bugün onu salonda görüyor musunuz?
- Do you see him here in this courtroom?
- Bugün onu salonda görüyor musunuz?
- Do you see him in the courtroom?
Onu hiç görüyor musunuz? Londra çok büyük bir şehir.
- Do you ever see him?
Bay Marshall, onu hala görüyor musunuz?
Mr. Marshall, are you still seeing her?
Onu hâlâ görüyor musunuz?
Do you still see her?
- Onu tehlikeli olarak görüyor musunuz?
- Do you consider him dangerous?
Görüyor musunuz onu?
See him?
Onu bırakmayacak. Görüyor musunuz?
She won't leave him alone.
Muhtemelen metal kaplamak gibi bir şey için ya da sadece kimyasalları karıştırmak ve kimyasal reaksiyonlar geliştirmek için kullanılan Bağdat pili gibi bir takım eski teknolojileri alabilir ve onu bir voltmetreye bağlayıp "Oh bakın, görüyor musunuz bir takım değerler alabiliyoruz" diyebilirsiniz.
You can take some ancient technology like the Baghdad battery which probably was used for something like metal plating and wich you just mix chemicals and enhance the chemical reactions to they were using for this reason, and we can take and put a voltmeter and go "Oh look, we're able to get a reading out of it!"
Görüyor musunuz? Kamerayı hafiften çeviriyor ve hücreye girerken onu göremiyoruz.
Now you see, he tilts the camera just enough, so he won't be seen going into the cell.
Öğleden sonra 3 : 25'de kütüphanenin güvenlik kamerasında işte burada o. Onu burada görüyor musunuz?
This is her at 3 : 25 P.M., as seen from the library surveillance cameras.
- Onu burada görüyor musunuz?
- Do you see him here?
Onu bir arkadaş olarak görüyor musunuz bilmiyorum ama o burada hepinizle yaşadı.
I don't even know if you considered her a friend, but she lived here, with all of you.
Onu vatan haini olarak görüyor musunuz?
You see him for the traitor he was?
Görüyor musunuz, biz onu Karayipler'de sevmiştik.
You see, we liked it in the Caribbean.
- Onu siz de görüyor musunuz?
Wait, you can see him?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]