Sanırım öyle перевод на английский
5,226 параллельный перевод
- Sanırım öyle, evet.
I suppose so, yes.
- Evet, sanırım öyle.
- Yes, you could say so.
Sanırım öyle.
I guess not.
- Sanırım öyle.
- I guess so.
Sanırım öyle, yani, işte bir sürü çıplağı davet etmişiz.
I guess so- - I mean, that is a big pile of naked.
Sanırım öyle.
Guess it does.
Sanırım öyle.
How about that.
Sanırım öyle.
I think so.
- Sanırım öyle.
Wow! Yeah, it looks like it.
Evet, sanırım öyle.
Yeah! You're right.
Sanırım öyle, değil mi?
I guess it is, isn't it?
Evet, sanırım öyle.
Yes, I think that's right.
Sanırım öyle.
I guess a-so.
Ne yazık ki, sanırım öyle oldu.
Unfortunately, I think it did.
Sanırım öyle.
I guess that's it.
Sanırım öyle.
I think, yes.
Şey... evet sanırım öyle.
Erm... Yes, well, I suppose so.
Sanırım öyle.
I guess.
- Sanırım öyle.
- It I think...
- Sanırım öyle.
I guess so.
Evet sanırım öyle.
Yeah, I guess.
Evet, sanırım öyle.
Yes, first thing.
Evet, sanırım öyle.
Yeah, I think it is.
Sanırım öyle.
I guess they are.
- Sanırım öyle.
- Can you believe it?
Evet, sanırım öyle.
Yeah, I think so.
- Evet, sanırım öyle.
Yeah, I guess he is.
Sanırım öyle.
I suppose not.
Sanırım öyle olurum.
Yeah, I guess so.
Evet, sanırım öyle.
Yeah, I guess I am.
Evet, sanırım öyle.
Yeah, I guess so.
Evet, Sanırım öyle.
Yeah, I guess so.
Bu kadar korktuğuna göre sanırım öyle olmalıyım.
You certainly look terrified, so I suppose we must be.
- Evet, sanırım öyle.
- Yes, I think so.
- Evet, sanırım öyle.
- Yeah, I think so.
Hayır, öyle sanırım, İrlandalı.
No, it's Irish, I think.
Sanırım geri döndüğü zaman ayrılık formalitelerini yapacağız ama öyle yani.
I guess we'll do the break-up formalities when she's back, but... Yeah.
Dörtte üçüm... Sanırım, öyle düşünürsen eğer, görüntüde abinle karşılaştırdıysan, onun kadar beyaz değilsin.
I'm like 3 / 4 of the way to- well, I guess if you put it that way, on that spectrum, as opposed to your brother, you are not as white as him.
Sanırım senin de öyle.
But I guess you don't, either.
Fabiana, öyle demiştin sanırım?
Fabiana, did you say it was?
Ama öyle de olabilir sanırım.
Although, maybe it could be that.
Ama evet, öyle sanırım.
But, yeah, kinda, I guess.
Sanırım, şu ana kadar sizlerden en az ikisi, bu yerin, kime ait olduğunu anlamıştır, öyle değil mi?
Well, I think you now know, at least the two of you, whose place this is, right?
Karışık duygular içerisinde ama mutlu gözüküyordu, sanırım önemli olan da bu, öyle değil mi?
- Mm. - Got mixed emotions, but she seems to be happy, and I guess that's all that matters, right?
Ve sanırım belki bir gün biz birbirimizi öyle sevebiliriz.
And I think that maybe someday... we could love each other like that.
Hayat değiştiren cinsten bir tecrübeydi benim için. Sanırım o sahneleri gören herkes için öyle olmuştur.
It was a life-changing experience for me, as I guess it was for everybody who watched it or has seen it since.
Sanırım besin zehirlenmesi ya da öyle bir şey olmuş.
I think she's got, like, food poisoning or something.
Sanırım herkes de öyle.
I think everyone is.
Evet, sanırım öyle.
Yeah, I guess it is.
- Sanırım öyle.
- I'm assuming.
Öyle sanırım.
- Yeah, I guess so.
sanırım öyle oldu 17
sanırım öyleyim 36
sanırım öyleydi 23
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
sanırım öyleyim 36
sanırım öyleydi 23
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öylece 26
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öylece 26