Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Y ] / Yine söylüyorum

Yine söylüyorum перевод на английский

245 параллельный перевод
Daha önce söylediğim gibi, yine söylüyorum... Frankenstein Şatosu için bir erkek çocuğa.
As I said before, I say again, here's to a son to the House of Frankenstein.
Yine söylüyorum, henüz evlenmediniz. İki oldu.
And, Once Again, You're Not Technically Married.
Dene beni istersen Yine söylüyorum onu da yaparım
Just put me to the test And here's what else I'll do quote
Yine söylüyorum, bu sizi alakadar etmez.
Again, this doesn't concern you.
Yine söylüyorum, daima ileriye bak.
Look ahead. I tell you that again now.
Yine söylüyorum.
I'll say it again.
Yine söylüyorum, lütfen, birbirimize düşmeyelim.
Again, please, let there be no quarrel between us.
Bir kez söylemiştim, yine söylüyorum.
I told you once and I'll tell you again.
- Yine söylüyorum, dönmeliyiz!
I still say we ought to turn back!
Bak yine söylüyorum, buralara bir daha gelme.
And remember, don't come around here again.
Bak yine söylüyorum, büyük ağız.
And I'll say it again, loudmouth.
Hiç istemiyorum. Sana daha önce söyledim, yine söylüyorum.
I don't want any, I told you before, and I'm telling you again.
Yine söylüyorum, birbirinin aynısı ama bazı yönlerden ters iki gezegen var.
Again, there are definitely two planets. Identical, but reversed in some way.
Yine söylüyorum, 30 yıl geçmesine rağmen sizinle hâlâ iyi arkadaşım.
Again, I'm still your good friend even though 30 years have gone by.
... oysa kayınpederim yine söylüyorum günümüzde merkezci olarak görülen bir adamdı.
Let me just quickly tell you something Laval told me.
Yine söylüyorum, kadınlara para yedirmem.
I'll tell you right off, I don't spend money on women.
Yine söylüyorum, bazılarının beklediği gibi olmayacak, çok güzel olacak.
Still again, some people feel that they shouldn't because there are situations where you need approval to get in on something that could be so good.
Yine söylüyorum.
I'll repeat it.
Yine söylüyorum, acımasız orağın saplandığı andaki metni çıkarıyorum.
Still, I'll say I was getting rid of manuscripts as the grim reaper struck.
Yine söylüyorum, ben uzman değilim.
Although I am not at all responsible.
Onu seviyorum ve ölümün yüzüne karşı yine söylüyorum, onu seviyorum!
I love him, and in the very face of death I'll say again I love him!
Yine söylüyorum, fauldü.
Still say it was a foul.
Yine söylüyorum, böyle aşağılayıcı lakapların sınıfta kullanılmasını istemiyoruz.
Again, it's that derogatory word that we do not encourage in the classroom.
Yine söylüyorum, taburcu olduğunda... kesinlikle gidip bu adamı kendin görmelisin.
AND, AGAIN, WHEN YOU GET OUT, I REALLY THINK YOU SHOULD SEE THIS GUY YOURSELF...
Yine söylüyorum :
I'll say it again :
Yine söylüyorum. İnan ki farketmez.
I'm telling you it doesn't matter.
- Ve yine söylüyorum, ben önermiyorum.
- And again, I'm not suggesting.
Ira, Ira, Ira, sana 1968'de söylemiştim, şimdi, yine söylüyorum.
Ira, Ira, Ira, I told you this in 1968 and I'll tell it to you again now.
Daha önce söyledim ve yine söylüyorum, demokrasi işlemiyor.
I've said it before and I'll say it again, democracy simply doesn't work.
Sana kaç defa söyledim, yine söylüyorum.
I've told you many times bef ore and I'll tell you again
Yine söylüyorum, birbirimize herhangi bir açıklama borçlu değiliz, değil mi?
But then again, we don't owe any explanations to each other, do we?
Yine söylüyorum, çok küçükler ve bu yaşta ilerde olmak çok önemli değil.
Again, they're on the younger side and moving forward at this age isn't crucial.
Daha önce de söylediğim gibi yine söylüyorum.
I said it once before, and I'll say it again.
Benim için çalıştığınız felekten bu günü..... takdir ediyoru ve yine söylüyorum Michael'lı dert etmiyorum.
It's not that I don't appreciate your little pity party. but. really. take my word for it. I'm okay about Michael.
Ben yine de söylüyorum la la Daha sonra ne yapacağım la la...
I'm singing on and on la la What will I do later on la la...
Yapmamalarını söylüyorum ama yine de televizyon izlemek için komşuya gidiyorlar.
- I tell them not to but they go next door to watch TV anyway
Yine söylüyorum.
I repeat it.
Size söylüyorum, Rickson'u öldürecek kadar büyük bir bomba yaptığınızda yine gelip dünyayı havaya uçurun!
Listen, you, when you've made a bomb big enough to kill Rickson...
Yine de, Spock, gerçeği söylüyorum.
Nevertheless, Spock, it is the truth I'm speaking.
O kadar söylüyorum, yıkanın diyorum yine yıkanmıyorlar.
I'm telling them but they don't. Isn't it?
Aslında, yine yalan söylüyorum.
I'm glad I didn't tell her.
Ben yine de, sosla daha iyi gideceklerini söylüyorum.
I still say they look better in sauce.
Ama yine de söylüyorum.
But I'm sayin'it anyway.
O teklif ediyor, ona düşüneceğimi söylüyorum,... ve yine de yüzüğü takmama ısrar ediyor.
He proposed, I told him I had to think about it, and he insisted that I wear the ring.
Yine de söylüyorum.
But I say it anyway.
Yine de senatoya asla giremeyeceğinizi söylüyorum.
I still say that you will never get in to the Senate.
Yine bir kavram karmaşası yaşamayalım diye söylüyorum.
Just in case that's another one of those concepts you got a problem with.
Yine söylüyorum.
- Is it fresh?
Yine söylüyorum.
- We heard it the first time! Gosh, I'm doing it.
Yardıma ihtiyacımız olduğunu söylüyorum, sen beni yine görmezlikten geliyorsun.
I say we need help, and you ignore me.
Size söylüyorum, katil yine ortaya çıkacak!
I tell you, he's going to kill again.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]