Zamanin перевод на английский
93 параллельный перевод
Seninle cennette bulusurum zamanin durdugu yerde.
But not so gloomily, my love. I'll meet you in Elysium... ... where an age of years is just a wink of time.
MUTSUZ BİR ZAMANIN ANISINA teknik düzenleme : a.k.s
IN MEMORY OF AN UNHAPPY TIME
Seni uyariyorum, fazla zamanin yok!
I warn you, there's not much time!
Zamanin nasil geçtigini anlamadik.
But before we knew it, time was up.
Bu nedenle, sanayi öncesi toplumlarda yasama çabasini yöneten eski devirli ritmi, devirli zamanin dogal izlerini bir araya getirirken ayni zamanda yeni çesitlemeler
Pseudo-cyclical time both finds... its support in the natural imprints of cyclical time, and from them composes new homologous combinations :
Eski toplumlarda devirli zamanin tüketimi, bu toplumlarin gerçek çalismasiyla tutarliyken, gelismis ekonomilerin sahte devirli tüketimleri, bu ekonomilerin üretim sistemlerinde gizli olan soyut geri çevrilebilir zamanla çelisir.
While the consumption of cyclical time in ancient societies... was in accord with the real labor of these societies, the pseudo-cyclical consumption... of a developed economy finds itself in contradiction with... the irreversible abstract time of its production.
Bunun aksine, gerçekten yasanmis olanin olanin toplumun resmi geri çevrilebilir zamaniyla bir ilgisi yoktur ve o zamanin tüketilebilir yan ürünlerinin sahte devirli ritmini dogrudan karsidir.
Furthermore, what was really lived... is without relation... to the irreversible official time of the society, and in direct opposition... to the pseudo-cyclical rhythm of the... consumable by-products of this time.
Sahte devirli zamanin gösterisinin yüzeysel yüzeyinde gelip giden modalarin ardinda, bir çagin büyük tarzi, devrim için gizli fakat yine de belirgin olan ihtiyacin elinde tuttugu seylerde bulunabilir.
Under the fashions... which cancel themselves and are recomposed on the frivolous... surface of contemplated pseudo-cyclical time, the grand style of the epoch is... always to be found in what is oriented by the obvious... and secret necessity of revolution.
Geri döndürülemez zamanin gerçekten var oldugunu düsünenler bu zamanda hem unutulmazi hem de unutma tehlikesini bulur :
is born the general language of historical communication. Those for whom irreversible time existed... discover in it both... the memorable and the threat of oblivion :
Burjuvazinin zaferi, son derece tarihi bir zamanin zaferidir çünkü bu, toplumu sürekli olarak bastan asagi degistiren ekonomik üretime iliskin zamandir.
The victory of the bourgeoisie... is the victory of profoundly historical time, because it is the time... of the economic production that transforms the society, permanently and from top to bottom.
çünkü ekonomi tarihine siki sikiya bagli olan ekonomideki sahipler sinifi, hepsi onu tehdit ettigi için zamanin geri döndürülemez her kullanimini baski altinda tutmalidir.
because the class of the owners of the economy, which cannot break with economic history, must repress as an immediate threat... any irreversible use of time.
Evrensel tarih, tüm dünya bu zamanin gelisiminin hakimiyeti altinda oldugu için gerçeklik kimligi kazanir.
Universal history becomes a reality, for the entire world is assembled for the development of this time.
Bizim bilgimizi ozmoz yoluyla, zamanin dişinda alacaksin.
You will take our knowledge by osmosis, out of time.
ZAMANIN AKIŞINDA
In the Course of Time ( Kings of the Road )
Ufacik küresel bir dünya, uzayin uçsuz bucaksiz boslugunda ve zamanin içinde sürükleniyor.
A tiny, spherical world, afloat in an immensity of space and time.
Uzay ve zamanin derinliklerini ögrenmeye baslamaliydik.
We had begun to plumb the true depths of time and space.
Maddeyi olusturan ilk patlamayla baslayan eski zamanin izlerini sürecegiz, ve gaz, toz, yildiz, galaksiler ve evrendeki küçük dünyamizi, gezegenleri, yasam, zeka ve erkek ve kadinlardan olusan türümüzü incelemeye daha yeni basliyoruz.
We're just beginning to trace the long and tortuous path which began with the primeval fireball and led to the condensation of matter : Gas, dust, stars, galaxies, and at least in our little nook of the universe planets, life, intelligence and inquisitive men and women.
Zamanin muazzam büyük okyanusundaki bu takvimde, bütün hatiralarimiz bu küçük kareye ancak sigiyor.
In the vast ocean of time which this calendar represents all our memories are confined to this small square.
Irkimizin kutsal ve kadim sembolü... zamanin baslangicindan beri.
The sacred and ancient symbol of your race... since the beginning of time.
Zamanin varken tadini cikar. '
Revel in your time.
ZAMANIN EFENDİLERİ
THE TIME MASTERS
Etrafini sarip ; onlari, zamanin ötesine uçmayi basarmis böcekler gibi donatiyor iste, düsünebilecegi bir nokta, zamanin disinda :
He pins them down and decorates them like insects that would have flown beyond time, and which he could contemplate from a point outside of time :
Baslik yazilarinin sarmalinda zamanin uzaklastikça daha genis bir alani kapsadigini görüyordu simdiki ani hareketsiz gözüyle içeren bir siklon.
In the spiral of the titles he saw time covering a field ever wider as it moved away, a cyclone whose present moment contains, motionless, the eye.
Sanki mesele bir takipmis, muammaymis cinayetmis gibi görünür sarmalin içine itinayla kodlanmis oldugundan, iskalayabilir ya da hemen fark edemeyebilirsiniz kudret ve özgürlüktür, melankoli ve göz kamasmasidir mesele, mekandaymis gibi görünen vertigo zamandadir, zamanin vertigosudur asil söz konusu olan.
It seems to be a question of trailing, of enigma, of murder, but in truth it's a question of power and freedom, of melancholy and dazzlement, so carefully coded within the spiral that you could miss it, and not discover immediately that this vertigo of space in reality stands for the vertigo of time.
Sekoya, Paris'teki Jardin des Plantes'tekiydi ve el de agacin disinda bir yere isaret ediyordu, zamanin disinda...
The sequoia was the one in the Jardin des plantes in Paris, and the hand pointed to a place outside the tree, outside of time.
– Hitchcock'un ekledigi tek sey olan - bu sahte kuleden, Scotty'yi zamanin ask salagi olarak hayal etmisti ; yanlislamaksizin, hafiza ile yasamayi imkansiz bulmasindan ötürü...
From this fake tower — the only thing that Hitchcock had added — he imagined Scotty as time's fool of love, finding it impossible to live with memory without falsifying it.
Zamanin bu zayifliklarini bir adaletsizlik gibi hissediyor... ve bu adaletsizlige, Ché Guevara gibi, 60'larin gençligi gibi öfkeyle tepki veriyor.
He feels these infirmities of time like an injustice, and he reacts to that injustice like Ché Guevara, like the youth of the sixties, with indignation.
O, zamanin Üçüncü Dünyacisi.
He is a Third Worlder of time.
Yeni incil, sadece varoldugunu bilebilmek için tekrar tekrar kendisini okumak zorunda kalacak olan bir zamanin sonsuz bir manyetik teybi olacak.
The new Bible will be an eternal magnetic tape of a time that will have to reread itself constantly just to know it existed.
Yani, beklemek yetmisti ve zamanin isleyisini gezegenin kendisi sahnelemisti.
So, it sufficed to wait and the planet itself staged the working of time.
Ve sonra, karsiliginda yolculuk'bölge'ye girdi... ve Hayao bana benim imajlarimi gösterdi, zaten epeydir zamanin yosunundan etkilenmis, sarmalin yutmus oldugu o anlarin varolusunca süren yalandan siyrilmis halde...
And then in its turn the journey entered the'zone,'and Hayao showed me my images already affected by the moss of time, freed of the lie that had prolonged the existence of those moments swallowed by the spiral.
Zamanin hikayesini anlatabilir miyiz?
Can we tell the story of time?
Zamanin kendisini, ozuyle birlikte?
Of time itself, in its essence?
Zamanin doldu, çaylak!
Time out, rookie!
ZAMANIN KÜLLERİ "yeniden..."
ASHES OF TIME REDUX
- "İkimize birer tane -" Bende para var, zamanin varsa eğer
- "Two take for two -" I got the money if you got the time
Simdi zamanin bol, istedigin gibi harca ahbap.
Now, you take all the time you want, mate.
SENiN ZAMANIN DA GELECEK.
Your time will come.
Öglene kadar zamanin var.
You have until noon.
ZAMANIN KARANLIĞINDA Geceleri neden karanlık oluyor?
In the darkness of time
Zamanin sonuna kadar.
Until time stops.
Zamanin sorusu.
It's a question of time.
Rahatla, zamanin var... burada aceleye gerek yok.
Relax, take your time... no hurry here.
- Spoon! Geri donmeye hazir olduguna eminmisin cunku hala zamanin var.
Spoon, are you sure you are ready to be back'cause you take the time...
Bu ZAMANIN BAŞLANGICININ SESİ
It's the sound of the beginning of time.
Tanrilara inaniyorsan... zamanin dönüsümüne de inaniyorsundur... o zaman biz sonsuza kadar tekrar tekrar... anlatilan bu hikayede kendi rollerimizi oynuyoruz.
If you believe in the gods... then you believe in the cycle of time... that we are all playing our parts in a story... that is told again and again and again throughout eternity.
Zamanin nasil geçtigini fark etmemek çok tuhaf.
It's funny how you don't even notice the time go by.
Zamanin önemli bir faktör oldugunu vurgulamis miydim?
Did I mention time is a factor here?
Barney, bilme zamanin geldi.
Barney, it's time you knew.
Zamanin denenmis ve güvenilir bilimine göre elektronlar enerjilerini kaybetmeli, hizlari düserek göz açip kapayana kadar spiral bir hareketle çekirdege dogru gitmeli.
According to the tried and trusted science of the time, the electrons should lose their energy, run out of speed and spiral into the nucleus in less than the blink of an eye.
Zamanin tarihçileri tarafindan kayda alinmis günümüz âlimlerince de dogrulugu ispatlanmistir.
written by historichi of the time and checked by contemporary scholars.
zamanında 22
zamanın var mı 17
zamanın var 16
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanınızı boşa harcıyorsunuz 17
zamanın doldu 28
zamanını harcıyorsun 17
zamanı 41
zaman 286
zamanla 88
zamanın var mı 17
zamanın var 16
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanınızı boşa harcıyorsunuz 17
zamanın doldu 28
zamanını harcıyorsun 17
zamanı 41
zaman 286
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanlama 22
zamanım yok 137
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanım var 22
zamanım olmadı 22