Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ B ] / Baban geldi

Baban geldi перевод на испанский

528 параллельный перевод
Baban geldi.
Soy papá.
Babam geldi. - Ne güzel, baban geldi.
- Genial, es papá.
Françoise, baban geldi.
Françoise, aquí está tu padre.
Baban geldi hayatım.
Ha venido tu padre, querida.
Baban geldi.
Es papá.
- Çok haklısın, baban geldi!
- Cierto, es papá.
Baban geldi.
Tu padre te espera.
Tracy, baban geldi.
Tracy, ha Ilegado tu padre.
İşte baban geldi.
Llegó tu papá.
Baban geldi!
¡ Es tu papá!
Angelina! Baban geldi mi?
- ¿ Está tu padre aquí?
Eric, Eric, baban geldi!
Eric, es papá.
Baban geldi.
Papá está ya en casa.
Neil, baban geldi.
Neil, tu padre. Está... ¿ A ti qué te pareció?
Baban geldi.
Tu padre ha llegado.
Baban senin için geldi.
Su padre ha venido a buscarla.
Baban, öğleden sonra bizim ofise geldi ve portakal çiftliğinin kalan bakiyesini de ödedi.
Tu padre vino a nuestra oficina esta tarde y pagó el resto del naranjal.
Her şey güzel giderken baban çıka geldi.
Todo iba bien, hasta que él llegó. - ¿ Yo?
İşte baban geldi.
Ya llegó su papá.
- Sen gittikten hemen sonra geldi. - Babanı görmek için mi?
Llegó nada más al irte tú.
Babanızdan, yönetim kuruluna yazılmış bir mektup geldi, ve -
Es, uh - bueno, ha llegado una carta de su padre dirigida al consejo de dirección, y -
Hey, millet. babanız geldi.
Hola a todos, papá está en casa.
- Anneniz ve babanız geldi.
- Han llegado sus padres.
Dün... baban evime geldi. Nişanımızı resmi olarak bozmaya geldi.
Ayer, tu padre vino de visita a mi casa... a zanjar nuestro compromiso, oficialmente.
Sana bunu anlatmak istememiştim... ama geçen akşam baban buraya geldi.
No te lo dije, pero la otra noche vino a verte tu padre.
Okula annem geldi ve bana : "Aynen baban ve büyükbabanın yaptığı gibi senin West Point'e gitmeni istiyoruz." dedi.
Mi madre vino a la escuela... y dijo : " Siempre esperamos que fueses a West Point...
Evet. Baban da geldi.
Sí, y Papi, también.
İşte babanız geldi!
¡ Aquí está papá!
Az önce baban geldi.
Ha venido tu padre. ¿ Mi padre?
Baban bugün beni görmeye geldi.
Tu padre ha venido a verme.
Lita, Timmy, babanız geldi.
Lita, Timmy, papá esta en casa.
Bir gün, erkek kardeşi eve çıkıp geldi... yani baban.
Un día su hermano llegó a la casa... Era tu padre.
- Babanı görmek için geldi.
- Está aquí por papá.
Sonunda ateş kürelerden biri babanın pantolonuna denk geldi.
Al final, una bola fue a parar a los pantalones de tu padre.
Bu bilgiler babanın pasaportu ile beraber geldi.
- Estos datos vienen con el pasaporte.
Philip, baban seni görmeye geldi..
Philippe, qué sorpresa. Su padre ha venido a verle.
Baban ile seni hep destekledik. Ama artık gerçeklerle yüzleşmenin zamanı geldi.
Tu padre y yo te hemos mantenido apartada de los asuntos financieros pero ahora estás preparada para enfrentar ciertas realidades.
Çok önemli bir parti mal geldi, babanızı nerede bulabiliriz?
Un envío importante acaba de llegar, ¿ Dónde puedo encontrar a su padre?
Babanı o öldürdü ve buraya seni öldürmeye geldi!
Él mató a tu padre y ahora viene a matarte a ti.
Babanız geldi, çocuklar.
Papá está en casa, muchachos.
Baban hastaneye geldi.
Su padre llegó al hospital.
İşte babanız geldi.
Aquí viene su padre.
Çocuklar, babanız geldi.
Niños, saludad a vuestro padre.
Babanızın başına bir şey geldi.
Algo malo le ha pasado a vuestro padre.
Üç ay önce babanızın ölümünü günlük telgrafta okudum. Aklıma anneniz geldi ve oğlum diyebileceğim oğlu.
Tres meses atrás, leí sobre la muerte de tu padre... en el Daily Telegraph, y mi mente pensó en tu madre... y en el hijo que muy bien podría haber sido mío.
Baban eve geldi demek?
¿ Ya volvió a la ciudad?
Baban geldi.
Tu padre.
Bay Mooney'den şehirler arası bir telefon geldi, babanın avukatı.
Recibí una llamada de larga distancia de un tal Sr. Mooney. El abogado de tu padre.
Babanız geldi, değil mi?
Tú papá ya ha aparecido.
Babanız geldi! Noel'den nefret ediyorum!
Papi llegó a casa.
Ama gözümün önüne babanın o yaştaki hali geldi sadece.
Me pregunto cómo serás.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]