Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ B ] / Bir dost

Bir dost перевод на испанский

2,632 параллельный перевод
- Hayır, onu bir dost olarak görüyordum.
No. Sólo lo considero un amigo.
- İyi bir dost oldun.
- Te volviste un buen amigo.
Bir dost yerine... Bir düşman edinirsiniz.
En vez de un aliado instantáneo, has hecho un enemigo instantáneo.
Bugün bir savaşçıyı, bir kardeşi ve sevgili bir dostu onurlandırıyoruz. Bir dost ki, krallığa, babama ve bana bağlılığı ; onun hatırasını insanlar ve gelecek krallar için güçlü tutacak.
Hoy honramos a un gran guerrero, un hermano y un amigo querido, quien mostró ser leal a mi padre, y a mí.
Edmund Reid şiddet uygulayan bir dost değildi.
Edmund Reid no era ningún partidario de emplear la violencia.
Jamie ordu günlerinden eski bir dost.
Jamie es un viejo compañero del ejército.
Şanslısın ki bunu bulan bir dost oldu.
Tiene suerte que un amigo lo hizo primero.
Benden bir dost tavsiyesi, annene hırsızlığı bırakmasını söyle!
Haznos un favor. Dile a tu mamá que deje de robar.
Uzaktaki bir dost ırak yerleri yakın eder.
Un amigo de tierras lejanas acorta las distancias.
İyi bir dost önümde böyle şeyler yemez.
Una buena amiga no comería eso frente a mí.
O bir dost o bir sınıf arkadaşı, anlarsın ya!
Ella es una amiga, es una compañera de clase.
Aslında, "Bu nasıl bir dost..." diye düşünmüşündür.
En realidad, debe pensar "¿ Qué clase de amigo que es.."
- Bir dost.
Un amigo.
Eski bir dost için fazladan biraz yol gitmek istemeyi düşünebilirsin.
Pensé que quizás harías algo por un viejo amigo.
- O bir dost.
- Es un colega.
Clara ile Victor'ın arasındaki ilişkinin ciddileşeceğini fark ettiğimde ilk önce bir dost ardından bir iş arkadaşı olarak Clara'nın davranışlarının samimiyetinden emin olmak istedim.
Cuando vi que Victor iba en serio con Clara quise asegurarme de que sus intenciones eran buenas. Primero como amigo y luego como socio empresarial.
Benim için hep iyi bir dost oldun.
Siempre has sido un-un... un buen amigo conmigo.
İşe almak üzere olduğunuz bir adam, Michelet dostunuz tarafından öldürüldü, bir hafta sonra işe aldığınız bir dost?
Está a punto de contratar a un hombre, Michelet, es asesinado por su amigo, ¿ al que contrata una semana después?
Her zaman çok sadık bir dost oldun.
Has sido un amigo tan leal.
Sonra bir anda kendine yeni bir dost buldu.
Entonces, él encontró nuevos amigos.
Ordudan bir dost!
Ajá, un hermano de armas!
Güvenilir bir danışman ve yakın bir dost.
Es un consejero de confianza y un gran amigo.
Sana bir dost tavsiyesi :
Consejo poco amigable...
Bir dost, işsiz bir aktör, esrarkeş hapisten yeni çıkmış bir dolandırıcı, kim bilir?
Un amigo, un actor desempleado, un adicto un estafador que conoció en prisión, ¿ quién sabe?
Bir dost için yapabilir.
Podría por un amigo.
Dr. Kaplan, buraya geldiğim son seferde sanırım erkek bir dost edinmişim.
Dr. Kaplan, la última vez que estuve aquí, creo que hice una amistad de caballero.
Bu, kasırgada kendi trombonunu kaybetmiş olan bir dost için.
Es para un amigo que perdió el suyo en la tormenta.
- Eski bir dost.
- Un viejo amigo.
O garip, korkunç bir dost.
Vaya tío raro y espeluznante.
- Bazen bir dost hesaba el koymalı.
- A veces un hombre tiene que pagar la cuenta.
Bu bir dost.
Es un amigo.
Bir dost. - Kimmiş o?
Es un amigo. ¿ Quién está ahí?
Son zamanlarda iyi bir dost olamadım.
No he sido una buena amiga últimamente.
Evet. Yani bir dost için yapıyorum.
Quiero decir es... es por una amiga.
Her kimse, kendine çok güçlü bir dost edindi.
Quien quiera que sea, acaba de hacer un amigo poderoso.
Gerçek bir dost gibi davran Liz.
Sé una amiga, Liz.
Bu tarafta ise, işler aynen devam. İnsanlar ölmüş, dost ateşi açılmış, fark etmez. Ama bir gün gelir ki, o halkınız acılarımıza ortak olup bizi anlamaya başlar.
Y así podemos seguir, los asesinatos, el fuego amigo, hasta que un día ganemos los corazones y las mentes de su gente.
Bence sakin bir yer, dost canlısı insanlar.
Me gusta. Parece tranquilo... amigable.
Ryan çok dost canlısı bir insan, sorun da tam olarak bu.
Ryan era un tipo muy amigable lo cual era exactamente el problema.
Yayımcı "dahiler" daha sözleşmedeki imzalar kurumadan bu yaşlı dost Krusty'nin ilgi odağı olmasını yeni bir yardımcı starla paylaşmasını istiyorlar.
Los "genios" de la televisora con la tinta aun secandose en sus diplomas piensan que su viejo amigo Krusty debe compartir su fama con una nueva estrella principiante y novata.
Dost ateşi bir suç değildir.
El fuego amigo no es un crimen.
Dost bir yüz gördüğüme memnunum.
Me alegra ver un rostro conocido.
Her açıdan dost canlısı düzenli ve sakin bir adammış.
Muy discreto. Según todos los testigos, era un hombre tranquilo, pacífico y muy amable.
Sonuçta kadın çıkan bir adamla çok iyi dost olmuştunuz.
Después de todo, ha sido muy amigo de un hombre que ha resultado ser una mujer.
Şimdi sana odaklanalım, yasak meyva. Bir eş dost kaçamağının eski üvey kız hâli.
Concentrémonos en ti, la fruta prohibida que resultó ser ex-hijastra de un conocido ocasional.
Çalışanlarıyla dost olan bir patron.
Un poco más... amistoso con el empleado.
Bir kahve içmek bizi dost yapmaz.
Un café no nos hace amigos.
Tabii ki, mantar ailemizin hayatta kalması için, sporlarının dost bir ot yiyici tarafından mideye indirilmeli.
Bueno, para nuestra familia de hongos para sobrevivir, sus esporas necesitan tragados por un comedor de hierba ambiente.
Dost olmadığımızı biliyorum Kevin ama sana bir tavsiye, kaç.
Sé que no somos compañeros, Kevin, pero un consejo... corre.
Dost, bir kaburga kırığı buldu.
El tipo encontró un fragmento de costilla.
Bir zamanlar dost olduğunuz doğru mu?
¿ Es cierto? ¿ Que fuisteis amigos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]