Bir şey söylesene перевод на испанский
262 параллельный перевод
Bir şey söylesene.
Di algo.
- Bir şey söylesene.
- Di algo.
Watanabe, bir şey söylesene.
Watanabe, di algo.
Anne. Anne, bir şey söylesene.
Mamá, di algo.
Bir şey söylesene.
¿ No tienes nada que decir?
Bir şey söylesene.
Anda, di algo.
Bana bir şey söylesene.
Dime una cosa.
Ne düşünüyorsun? Bir şey söylesene!
¡ Dime aunque sea una palabra antes de partir!
- Bunu daha önce de duydum. - Yeni bir şey söylesene.
Ya escuche eso, ¡ por que no me decis algo nuevo!
Ha? Haydi, bir şey söylesene!
¡ Vamos, dime algo!
Bir şey söylesene!
¡ Di tú alguna cosa!
- Amca, onlara bir şey söylesene. Çocuklar, onu rahatsız etmeyi bırakın ve ortadan kaybolun.
niños, dejen de atormentarla y pierdanse
Bir şey söylesene, seni küçük orospu!
, ¡ Di algo, perrita mal criada!
- Ona bir şey söylesene?
- Habla con ella, ¿ quieres?
Bir şey söylesene! Ne güzel olur. Sen saçmalarsın, ben doğruları söylerim.
A ti te toca decir las tonterías, y a mí, la verdad.
Bir şey söylesene!
¡ Di algo!
Bana bilmediğim bir şey söylesene.
Gracias. Dime algo que no sepa.
Sen de bir şey söylesene, Heather.
Ayúdame, Heather.
Bir şey söylesene.
¿ Por qué no respondes?
Senin için anlamı olan bir şey söylesene.
Nómbrame algo en la vida que te parezca importante.
- Bir şey söylesene.
- Contéstale, preciosa.
Bir şey söylesene! Suratından mı okuyacağım nasıl olduğunu.
¡ Venga, di algo, en lugar de poner esa cara tan rara.
Bana bir şey söylesene, ne kadar zamandır onunla yatıyorsun?
Dime una cosa. ¿ Hace cuánto que te lo tiras?
Bir şey söylesene.
Dí algo.
Bir şey söylesene, Henry, Tanrı aşkına.
Haz algo Henry, por el amor de Dios,
Esperanto dilinde komik bir şey söylesene Roz.
Oh, sí, Roz. Di algo divertido en Esperanto.
Söylesene Dan, biri... Yani, birine bir şey olduğunda... kalan eşyalarına ne yaparlar?
Oye, Dan, cuando alguien es decir, cuando algo le pasa a alguien ¿ qué hacen con sus pertenencias?
Söylesene Stevie seninle aramızda nasıl bir şey mevzubahis olabilir?
Entonces, dime, Stevie... ¿ qué clase de asunto podríamos tener en común tú y yo?
Söylesene, Frank, dün gece yanlış bir şey yapmadım, değil mi?
Dime, Frank, ¿ hice algo mal ayer?
Bir sey söylesene!
¡ Háblame!
Bir şey söylesene!
¿ Qué?
Söylesene, böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?
Dígame, ¿ cómo es posible?
Söylesene, Ljupce bir şey dedi mi?
Dime, ¿ Ljupce habló algo?
Söylesene dostum bu eğlenceli bir şey mi?
Oye... - ¿ te divierte eso? - ¿ Qué?
Esslin, söylesene, sadece bir şey daha soracağım.
Tengo otra pregunta.
Hey, söylesene, Ponyboy, kahraman olmak nasıl bir şey?
Dime, Ponyboy, ¿ qué se siente ser un héroe?
"Motif'e bir şeyler söylesene." "Hadi, bir şey söyle."
Dile algo. Vamos. "¡ Eh, Motif!"
Söylesene, Therese onun için elimden gelip de yapmadığım bir şey var mı?
Dime, Thérésé,... ¿ hay, en tu opinión, algo que pudiera haber hecho por él y me haya olvidado?
Söylesene, nasıI böyle bir şey oldu?
Por el amor de Dios, ¿ cómo es posible?
Aşağılık bir iştir, böyle şey duyulmuş mudur... söylesene, duyulmuş mudur?
Ésta es la más redomada bellaquería, ¿ sabéis? , que se pueda consumar. En conciencia, decidme, ¿ lo es o no?
Söylesene. Bir şey söyle.
¡ Dígame algo!
Söylesene, özürlü olmak nasıl bir şey?
¿ Qué se siente al ser minusválido?
Kahretsin, bir şey söylesene. Haydi!
- Di cualquier cosa.
Söylesene Peg, orada şöyle yazan bir şey var mı? ... " Karınız evi terk ediyor.
Dime, ¿ qué dice algo allí Sobre "La mujer te abandonará"?
Söylesene, bu sanal güverte duvarlarından çıkmamı sağlayacak bir şey bulundu mu?
Dígame... ¿ Han descubierto cómo puedo salir de este mundo holográfico?
Söylesene, yapabildiği herhangi bir şey var mı?
Dime ¿ ella es capaz de. algo?
- Bir şey söylesene.
Trata de decir algo.
- Frank bana inanılmaz bir şey söyledi. - Söylesene.
- Frank me conto algo facinante.
Seni rahatsız eden bir şey mi var Connie? Söylesene Connie!
¿ Te molesta algo, Connie?
Söylesene bu yaşına kadar bir şey almadın mı?
¿ A tu edad no tienes nada?
Söylesene, Musa. Sen bir şey yapmaya kalkınca..... başı derde giren neden sadece ben oluyorum?
Dime una cosa : ¿ por qué cada vez que tú empiezas algo yo soy el que acaba en aprietos?
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46