Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ B ] / Bir şey söyle

Bir şey söyle перевод на испанский

5,349 параллельный перевод
Bana kendinle ilgili daha önce kimseye söylemediğin bir şey söyle.
Dime algo sobre ti mismo que no le hayas contado nunca a nadie.
Eğer bana bir şey söylemek istiyorsan, söyle gitsin.
Si quieres decirme algo solo dilo. Eh, espera.
Toby, bir şey söyle şu velede, Jocelyn dosyasından bana bilgi vermiyor.
Toby, tienes que hablar con este tipo. No me dice nada sobre el caso de Jocelyn.
Başka bir şey söyle.
No. Dime algo más.
Sen bana kendi hakkında bir şey söyle ben de kendi hakkımda bir şey söyleyeyim.
Tú me dices una cosa sobre ti y yo te digo una sobre mí.
Kendinle ilgili bilmediğim bir şey söyle.
Ahora dime algo que no sepa sobre ti.
- Ben de sana diyorum ki bana bilmediğim bir şey söyle yoksa seni öldürürüm.
Y yo te estoy diciendo que me des algo que ya no sepa, o morirás ahora mismo.
Bir şey söyle.
Di algo.
George Clooney'nin benden farklı olduğu tek bir şey söyle.
Dime en qué soy diferente a George Clooney.
İngilizce bir şey söyle yoksa lanet yüzün kalmayacak.
Di algo en inglés o te vuelo la puta cara.
Ryan, lütfen bir şey söyle.
Ryan, por favor, di algo.
Bana Aziz Patrick günü ile ilgili iyi bir şey söyle.
Dime una cosa buena de este día.
Bana bilmediğim bir şey söyle.
Dime algo que no sepa.
Hadi, pizza. Bir şey söyle.
Vamos, pizza, dí algo.
- Lütfen, başka bir şey söyle!
¡ Por favor, deme algo más!
Hank, tek bir şey söyle.
Hank, solo dime una cosa.
Bir şey söyle, ne olursa.
Dinos algo, cualquier cosa.
Peki, bana dedektif Vince Korsak hakkında şaşırtıcı bir şey söyle.
Cuéntame algo que me sorprenda sobre el sargento Detective Vince Korsak.
Bir şey, bir şey söyle.
¡ Hyung! Di... Di algo...
Bir şey söyle!
¡ Di algo!
söyle bir sey istiyorum ; hem romantik hem de biraz tehlikeli olsun.
De acuerdo, esto es lo que quiero. Quiero algo romántico, pero a la vez un poco peligroso.
Tamam, şöyle bir şey diyebilirsin mesela...
Vale, podrías decirle algo como :
Bu değil bana söyle gizemli bir beyin bir şey.
Por favor dime que esto no es un misterio del cerebro.
Bir şey daha söyle.
- Muy bien pero dime una cosa.
Şöyle bir şey var.
Esta es la cosa.
Lütfen bana bir şey bulduğunu söyle.
Tienes que decirme que encontraste algo.
Şöyle bir şey arıyorum :
Busco algo como :
- Ama şöyle bir şey var ki...
Pero en el mismo sentido...
Şey, şöyle ki, senin bölgende çalışmaya başladığımda,... seni cadde kameralarından bir kaç kez gördüm ve bana eski iyi bir arkadaşımı hatırlattın.
Bueno, la cosa es que, cuando empecé a trabajar en tu distrito, y te vi un par de veces por las cámaras de las calles, y... me recordaste a una buena amiga.
Bir şey lazımsa söyle bana. Şu içkinin üstüne asansörlü bir ev verebilirsin.
Si necesitas algo, sólo dilo.
Ama bu dünya ile ilgili bir de şöyle bir şey var.
Pero hay algo sobre este mundo.
Başka bir şey daha var. O cimri arkadaşına söyle kızımın kaplumbağalarını almayı bıraksın.
Y otra cosa, dile a tu amigo sexual que deje de comprarle tortugas a mi hija.
- Başka bir şey istersen söyle.
Házmelo saber si cambia algo.
Aklını kurcalayan bir şey varsa söyle de kurtul Tommy.
Vaya, Tommy, tienes algo en mente ¿ por qué no lo dices?
Sonra şöyle bir şey diyorum :
Así que le digo, algo como :
- Bir şey yok deme, söyle. - Bir şey yok.
- No me digas "nada". ¿ Qué?
# İşte seni güzel yapan şey bu # Son kısmı bir daha söyle.
Canta esa última parte otra vez.
Tekrar takmaya çalışırım, ama Clarke'a söyle, bir şey yapmasın.
Estoy tratando de arreglarlo, pero dile a Clarke que nadie se mueva.
Clarke'a söyle, bir şey yapmasın. Etrafı telle çevirdiler.
Dile a Clarke que no haga ningún movimiento.
- Sen söyle. Bütün muhbirlerime haber saldım ama henüz bir şey çıkmadı.
Corrí la voz en el centro de investigación.
Bu yüzden bir şey yaptıysan şimdi söyle ki bu işi beraber çözebilelim.
Si hiciste algo... dímelo ahora... y lo resolveremos juntos.
Bir de şöyle düşün, bütün bunlarda düşüneceğimiz en önemli şey hiç içki almamam.
Sigamos pensando que lo más importante... a lo largo de todo esto es... que nunca tomé un trago.
Bu akşam özel bir davete katılacağım. Yeni bir ojeye ihtiyacım var. Şöyle cesur bir şey olsun.
Además tengo una cena de etiqueta esta noche, y necesito un nuevo esmalte de uñas, algo atrevido.
Lütfen... bunun iyi bir şey olduğunu söyle.
Por favor... dime que eso es bueno.
- Bir şey lazım olursa söyle.
Si alguna vez necesitas algo.
Ve aklına başka ihtiyacın olan bir şey gelirse söyle.
Y si se te ocurre cualquier cosa que necesites, ya sabes.
Beni götürmemen çok kötü olmuş çünkü tam da şöyle bir şey düşünüyordum :
Bueno, que mal que no me llevas a mí porque estaba pensando permitírtelo...
Yalnız şöyle bir şey var, bu seni aynı hareket için başka davacıları temsil etmekten alıkoyar.
Pero una cosa, esto te imposibilita de representar cualquier otro demandante con la misma acción.
Şöyle bir şey var James.
Bueno, así es la cosa, James.
Her neyse, ben fark ettim de biz az önce çok özel bir şey paylaştık ve ikimiz için de sadece doğal bir şey olan duygularımızın başka insanların üzerindeki etkisini tecrübe etmek ve belki de şöyle bir arzuyu geliştirir, bir yemeği veya içkiyi paylaşmayı veya birlikte geçen bir kaç yılı ama mümkün olabilir mi acaba, bunun en iyisi öylesine bir ilişki olarak kalması?
En fin, reconozco que lo que acabamos de compartir es algo muy íntimo, y que sería natural para los dos que experimentemos sentimientos de afecto mutuo y que quizá desarrollemos un deseo de compartir una comida una bebida, o un par de años juntos pero es posible que lo mejor sea que esto quede como un ¿ encuentro casual?
Eğer yapabileceğim herhangi bir şey olursa, Iütfen söyle.
Si puedo hacer algo, por favor llámame.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]