Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ B ] / Birazcık daha

Birazcık daha перевод на испанский

1,134 параллельный перевод
Birazcık daha büyük olsaydım, her şeyi yapabilirdim yapamaz mıydım Court?
Si fuera mayor, podría hacer de todo, ¿ no es así?
Birazcık daha.
Un poquito más.
Birazcık daha yakın bir yerlerde buluşabilir miyiz acaba?
Oye, Frank, ¿ podríamos encontrarnos más cerca?
Birazcık daha uyku alalım ama, olur mu?
Pero durmamos un poco más, ¿ vale?
- Kaptan, birazcık daha zaman.
- Capitán, denos unos segundos más.
- Ben birazcık daha önce girsem daha iyi olmaz mı? - Selsdon..
¿ No sería mejor si saliera un poco antes?
Sadece birazcık daha.
Solo un ratito.
Biraz daha, birazcık daha.
Un poco más, un poquitín más.
Hazırız. Birazcık daha pudra...
Bueno, pues ya está.
Sadece, birazcık daha.
Sólo un poco más.
Aslında bazı çok ciddi anlaşmazlıklarımız oldu. Fakat her seferinde birazcık daha iyi karşılıklı anlayışla bunlardan kurtulduk.
De hecho, tenemos unas buenas peleas pero siempre salimos de ellas comprendiéndonos un poco mejor.
Pekala, birazcık daha.
Vale, un poco más.
Masa tenisi gibi ama tek farkı birazcık daha küçük toplarla oynanıyor.
Pues se parece al pin-pong sólo que con bolas más pequeñas.
Mapplethorpe tarzında, sadece birazcık daha kişisel.
Algo como Mapplethorpe, solo un poco más personal.
Ama 1.600.000 dolar saatte 20 sentten birazcık daha fazla.
Pero $ 1,600,000 es más que 20 centavos por hora.
Tamam, birazcık daha.
Okey, solo un poco más.
- Birazcık daha. - Hayır Jacob.
- Solo un poco más.
Birazcık daha konuşabilirsin.
Puedes seguir hablando.
Birazcık daha tehlikeli bir şey.
Algo un poco más peligroso.
Umutlarımız işlerin birazcık daha kolaylaşmasıyla ilgiliydi :
No nos dimos cuenta de que el comunismo podría destruirse a si mismo.
Birazcık daha.
Sólo un poquito más.
Bayım, birazcık daha burada kalmanız gerekecek.
Señor, va a tener que quedarse aquí un poco más.
Birazcık daha şaşıramaz mıydınız?
¿ Pueden ser menos entusiastas?
Şimdi, girişim alanının şiddetini birazcık daha arttırabilirsek.
Si aumentáramos la amplitud del campo de interferencia...
Warp çekirdek patlamasına 20 saniye. Birazcık daha. İşte.
Era la mejor amiga de mi padre y me imagino que se sentía responsable de mí.
Her biri iğne başından birazcık daha büyüktür.
Cada una un poco mayor que la cabeza de un alfiler.
Neden bana birazcık daha fazla anne gibi olmayı denemiyorsun?
Por qué no intentas tratarme más como madre?
Hemen birazcık daha yapalım.
Solo uno bien rapido.
Göreceksin. Haydi, birazcık daha.
Vamos, toma un poco más.
- Birazcık daha. Hayır, biraz aşağı indir. - Dikkatli ol.
- Cuidado
Teşekkürler. Belki birazcık daha bekleyebilirler.
Gracias. ¿ Podrían esperar un poquito más?
Birazcık daha.
Un poco más.
Birazcık daha...
Un poquitín...
Burada birazcık daha kalabilir miyiz?
¿ Puedo quedarme un poco más?
Sadece birazcık daha ileriye.
Falta muy poco. Vamos.
Birazcık daha. Harika gidiyorsun.
Lo estás haciendo muy bien.
Ah, birazcık daha sola.
Un poco más a la izquierda.
Bu şeyin içinde, birazcık daha düşüncelisin demek isterdim.
- Se ha esforzado demasiado. - Se equivoca.
Oh, bu şeyi hanginizin yazdığı umurumda değil, bütün söylemeye çalıştığım şey, hikayeye birazcık daha tutku eklemeniz gerektiğidir.
Por supuesto que no. Nunca interferiría en un proceso creativo. Solo era un comentario, sobre el personaje de Neelix.
Birazcık daha fazla açık olabilir miydin? !
- ¿ Podrías ser un poquito más obvio?
Her gece yatmadan önce tırnaklarının içine birazcık sürersen bir daha asla tırnak derilerinle sorunun olmaz.
Si te pones en las uñas cada noche antes de acostarte... nunca tendrás problema con la cutícula.
İşte, bir kez daha, birazcık belgeselin ne kadar tehlikeli olduğunun kanıtı.
Una vez más, el peligro de mirar documentales.
Birazcık geri git. Biraz daha.
Retrocede sólo un poco.
İnsanlarımın, göründüğünden daha fazla potansiyele sahip olduğunu biliyordum- - bu zihinsel yeteneklerimiz birazcık yüksek olabilir- - ve ben şimdi, bunların gerçekleşebildiğini gösteren birisiyle tanıştım, ve ben korkup, korkmamam gerektiğini bilemiyorum.
Siempre pensé que teníamos potencial para llegar más allá, que nuestras habilidades mentales podían desarrollarse. Ahora he conocido a alguien que lo ha logrado y no sé si sentirme emocionada o asustada.
Öyle. Ama daha önceden alışılmış bazı şeyleri değiştirmek birazcık zor.
Sí, pero me sentía incómodo buscando modos de entablar conversación, así que lo volví a poner como estaba.
Ondan daha fazlasını beklerdim. Eğer beraber birazcık...
- Si pudiéramos...
Sadece birazcık. Baharatı biraz azalttığım takdirde mantar tadının daha çok ortaya çıkacağını düşündüm.
Con menos sazón, los champiñones toman más sabor.
Peagreen. Birazcık daha yukarı kaldır.
levántalo más.
Birazcık daha fazla çabayla çok daha iyisini yapabilirdin.
Haz un esfuerzo.
Birazcık... öfkelisiniz... ve bu öfkeyi sürekli olarak içinize attığınızdan, içinizde bu öfke büyüyerek daha büyük bir öfke şeklinde dışarı çıkıyor.
Usted tiene... su pedacito de genio... que mantiene contenido dentro de sí. A veces eso se va acumulando. Hasta que de repente estalla frente a alguien.
Bunu gerçek yaşama daha çok yaklaşabilmesi için, birazcık bükülmesi gerekiyor.
Su hogar necesita unos retoques para que se aproxime a la realidad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]