Bizım перевод на испанский
20,052 параллельный перевод
Biz neden bunları dünyaya kanıtlamak zorunda olalım ki?
Y este "él" ésta demostrando al mundo... Que un "él" no es menos que un "ella"
Filmime gittik de. Tembel Ay. - Sanırım biz...
Fuimos a ver mi película Esa Luna Perezosa y supongo que somos...
Biz bunu duymamış olalım.
No escuchamos eso.
Hayatım boyunca biz bile bu kadar eğlenmemiştik.
Nunca nos hemos divertido así en todo mi vida.
Beyler, biz bu insanlara kefiliz, tamam mı?
Señores, miren, damos fe de estas personas, ¿ sí?
Sen bize istediğimiz malzemeleri ver, biz de Craig'i kurtarıp Negan'ın ve Kurtacılar'ın icabına sonsuza dek bakmış olalım.
Si nos da provisiones, salvaremos a Craig y nos ocuparemos permanentemente de Negan y los Salvadores.
O kerhaneci herif orada ayağa dikilip sanki biz ne yaptığımızı bilmiyormuşuz gibi...
Ese hijo de puta trató de pararse y actuar como ni no supiéramos...
Biz de arkadaşımızı arıyoruz.
Buscamos a nuestra amiga.
Size ihtiyacımız olduğunda veya olursa irtibat kurarız biz.
Siempre y cuando la necesitemos, nos pondremos en contacto con usted.
Aryan savaşçılarıyız biz, tamam mı?
Somos guerreros arios, ¿ no?
Demek sana demek bana bulaşırlar demek, biz onlara bela olalım!
Si te joden, me joden a mí, entonces jodámoslos!
Bu savaşı biz çıkarmadım ama emin ol ki bitirmeye niyetliyim.
Nosotros no empezamos esta guerra pero puedes estar seguro de que intento terminarla.
Sana baktığımızda biz bunu görüyoruz.
Por favor detente. Eso es todo lo que vemos cuando te miramos... un cobarde, aire mal gastado.
Grant Ward biz hazır olana kadar ihtiyaçlarımı karşılar.
Grant Ward servirá mis necesidades hasta que estemos listos.
Biz de sizi bilgilendirmek ve sizin rahatınız ve konforunuz için aldığımız önlemleri size anlatmak amacıyla bu toplantıyı düzenledik.
Convocamos esta reunión para comunicarles las medidas que estamos tomando para su comodidad y seguridad.
Bizi biz yapan yaşadığımız ikiliklerken o adam tamamıyla kötü biri.
De esa dualidad que nos hace lo que somos, que es totalmente malo.
O bizim ortağımızdı ve biz onun ölmesine izin verdik.
Era nuestro compañero... y le dejamos morir.
Carl Creel iki arkadaşımızı öldürdü. Ve biz onunla göreve gidiyoruz.
Carl Creel asesinó a dos de nuestros amigos... y vamos en una misión con él.
Polisten emir belgesi almanızı öneririm biz de istediğinizi yapalım.
Le sugiero que vaya a la Policía para que nos mande un requerimiento oficial... y nosotros haremos el resto.
Tüm sıkıntılarımıza rağmen biz bir topluluğuz.
Lo digo porque a pesar de nuestros problemas somos una comunidad.
Yani biz şimdi kızımız bizi sonsuza kadar terk etmeyecekmiş gibi mi davranalım?
Así que ¿ se supone que debemos aparentar estar de acuerdo con que nuestra niña nos abandone para siempre?
Sanırım biz de gitmeliyiz.
Supongo que también deberíamos irnos.
İşte biz tam olarak yaptıklarımız.
Y eso fue exactamente lo que hicimos.
Biz başımızın çaresine bakabiliriz!
¡ Podemos cuidar de nosotros mismos!
Hem tutsak olsalar bile onları bu duvarlar içinde tutacak kadar ahmak mıyız biz?
Y si fueran prisioneros, ¿ cometeríamos la insensatez de esconderlos tras esta muralla?
Vandal Savage'nin parayı nerede sakladığını söyleyin, biz de sizi rahat bırakalım.
Dime dónde esconde Vandal Savage su fortuna y vamos a dejar que se vaya de aquí sin más problemas.
- Takımız biz!
- ¡ Somos un equipo!
Değilsin, ama olacaksın. Biz de sana yardım edeceğiz.
No, pero lo estarás... y nosotros te ayudaremos a estar lista.
Biz gençken ailem bir ya da iki tane yavru almak istemişti, kaldığımız yer için.
No. A mis padres les gustaba mantener un par de cachorros aquí cuando éramos jóvenes.
Biz sadece ayak takımıyız.
Nosotros somos la infantería.
Madem seksiliğinle akıyorsun, bu akışkanlığını sahadan çıkmak için kullan da, biraz da biz oynayalım?
Tengo una idea : ¿ Por qué no usas esa fluidez sexual para salir del medio y dejas jugar a los verdaderos machos?
İlk biz ateş edersek karşımıza orduyla gelme haklarını onlara veririz.
Eso es lo que esperan que hagamos. Si disparamos primero, les damos el derecho a que vengan a por nosotros con un ejército.
Mahkum kıyafeti ve strip barlarıyla cansız şehir felaketi boyunca biz zavallı halkı ezerken gururla haykırışımızı?
Tío, está roque. Bueno, entonces puede quedarse toda la noche aquí. Igual que todas las noches.
Biz hep... Ben hep, bir aile olarak düzeni sağlamak için gücümüze bel bağladım.
Siempre hemos... siempre he confiado en nuestra fuerza como familia para mantener el orden.
Nick sen arabaya geç, biz kuzey girişli yoldan gidelim, önünü kesmeye çalışalım.
Nick, tú ve por el coche, iremos por el acceso a la ruta norte, intentaremos ir por delante de él.
O zaman biz de başkaları olalım.
Entonces permitámonos ser otra persona.
Biz sadece, acımızı yanımızda taşımamaya çalışıyoruz.
Solo intentamos no cargar con él.
Hani, sanmıştım ki biz... Mutluyuz sanmıştım.
Pensé que éramos, eh, que éramos felices.
Senden çok korkardım biz küçükken.
Te tenía tanto miedo cuando éramos jóvenes.
Hayır kızım, biz VIP'yiz.
No, somos VIP.
Sen tanınacaksın, biz de yeni bir sanatçıya yardım etmiş olacağız.
Tú tienes exposición, nosotros ayudamos a un artista nuevo.
Sen canavarı yakalamada yardım edeceksin... biz de seni şehirden çıkaracağız.
Nos ayudas a atrapar al monstruo... y nosotros te ayudamos a salir de la ciudad.
Dr. Palmer, farkında mısınız bilmiyorum ama açık bir kanaldasınız ve söylediğiniz her şeyi biz de duyuyoruz.
Dr. Palmer, en caso de que no se haya dado cuenta, están en un canal abierto, y podemos oír todo lo que dicen.
Seni öldürmekten zevk alacağım veya biz alacağız.
Voy a disfrutar matándote... mejor dicho, nosotros.
Biz savaşta kendi yaralılarımızı öldürürüz.
En la batalla, matamos a nuestros heridos.
Biz özgürüz Foster ama bu kurallarımız olmadığı anlamına gelmiyor.
- ¿ Y qué? Somos libres, Foster, pero eso no significa que no tengamos normas.
Biz böyle yapmaz mıyız?
¿ No es eso lo que hacemos?
Yalnız kaldığımızda biz kimiz?
¿ Quiénes somos cuando estamos solos?
Daha önce tanıştık mı biz?
¿ Nos conocemos?
"Biz" den kastın kocam mı? Oliver şu an Merlyn'le konuşuyor ve Merlyn piçin dik gidenidir ama kızını kurtarmak için yapmayacağı şey yoktur.
Oliver está hablando con Merlyn justo ahora, y Merlyn es un cabronazo, pero haría cualquier cosa por salvar a su hija.
Fırsatımız gelmiş olabilir gibi hissediyorum. Ve son birkaç aydır yaşadıklarımızı düşününce neyi bekliyoruz ki biz söylesene?
Creo que podría ser nuestro momento, y con todo lo que hemos pasado en los últimos meses, quiero que me digas,
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim değil 34
bizim gibi 50
bizim de 22
bizimle misin 23
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim değil 34
bizim gibi 50
bizim de 22
bizimle misin 23