Har перевод на испанский
425 параллельный перевод
Bu maymun da o yüzden har gür çıkarmaya kalktı.
¡ Este mono intentó atropellarme!
Kokteyl ve yemek topluluklarında, film kolonisi har vurup harman savurur birbirlerine hava atar, söylentileri birbirlerine anlatır anlaşmalar yapar ve dedikodu yapardı.
Un cóctel y las reuniones para cenar, vieron a la crema de la crema de la comunidad cinematográfica hablando de cosas grandes, intercambiando rumores, haciendo ofertas e intercambiando chismes.
Harıl harıl yeni bir kitap yazıyordu.
Él había estado trabajando mucho en un nuevo libro.
Har halükarda öğleden sonra telefon edersin değil mi?
Llamarás esta tarde, ¿ o no?
Tommy, babanın bizim için harıl harıl çalışması gerektiğini biliyorsun değil mi?
Sabes que tu padre trabaja duro por nosotros, ¿ no? Sí, mamá.
Ama, zamanında aptalca har vurup harman savurdum işte!
Pero he sido muy tonta, echando mis perlas a los...
Burayı sen har vurup harman savurasın diye kurmadım ben.
No me he pasado la vida construyendo esto para que tú lo dilapides.
Ben mangırları har vurup harman savuran, sonrada bir don bir gömlek kalanlardan değilim..
Yo no soy uno de esos tipos Que cuando tienen dinero, .. lo gastan todo en el juego y pierden hasta la camiseta.
Ha-ha komik mi, yoksa ha-ha-ha-ha komik mi, veya hardi-har-har komik mi?
¿ Estamos hablando de ¡ ja, ja! , ¡ ja, ja, ja! o ¡ jo, jo!
Bunun anlamı har tarafta bir şeyler var.
Eso significa que... las cosas están circulando.
İyi yiyor, iyi uyuyorduk. Har vurup harman savuruyorduk.
Comíamos bien, dormíamos hasta tarde, teníamos dinero para gastar.
Har... Harcadım.
Lo he gastado.
Bir Tancrede'nin üstünlüğünü, inceliğini ve çekiciliğini, ataları servetlerini har vurup..... harman savurmadan elde etmek imkansız olur. Bu, en azından Sicilya'da böyledir.
La razón por la que Tancredi es tan fascinante y sensible,... es que él era la víctima de muchas injusticias.
Günde 24 saat harıl harıl çalıştım.
Estoy en la brecha 24 horas al día.
Seter So Har bize zevkin bütünlüğünü yaratan,... on elementin derinliğini gösterir.
Seter-So-Har nos muestra la profundidad de los diez elementos, creando la integridad del sabor.
Har annenin de edeceği gibi ben de merak ediyorum doğrusu.
Esto me interesa también. Como buena madre que soy sé lo que es importante.
- Oh, hemen ilgileneceğim şef. - Yerinde olsaydım, öyle yapardım.
- Lo har.é de inmediato, jefe.
Har zaman hizmetinizdeyim.
Vuestros servidores, siempre.
Bazı dostlar... Günışığı Eyaleti'nde verilecek küçük bir karşılama partisi için harıl harıl çalışıyorlar.
Hay gente preparándote un comité de bienvenida en California.
Har saat dünyanın her yerine yeni çikolatalar gönderiliyor.
Cada hora nuevos envíos se mandan alrededor del mundo.
Çocuklar, yağmurda harıl harıl çalışıyor musunuz?
Eh chicos ¿ trabajando duro bajo la lluvia?
15 bin. O da anında Nevada'da har vurup harman savurdu. Kumarda tüketti.
$ 15.000, que él perdió enseguida en Nevada.
Parasını harcıyordu. Evet, harcıyordu. Yapılması gerekeni yapıyordu, har vurup harman savuruyordu.
Sí, él gastaba su dinero sin ningún cuidado como estaba supuesto a gastarlo.
Bir saniye Peder.
Amadísimos... Hermano Har...
Hayır. "Ha har hee" hatırlayamadığın kelimelerin yeni geçmez canım.
No. "Ha har hee" no disfraza... un montón de palabras que no recuerdas.
Sana bir müşteri buldum.
Te tengo un caso, Har.
Beğenmedin mi, Har?
¿ No te agradan, Har?
Görüşürüz, Harry.
Hasta pronto, Har.
Har hangi bir şüpheniz varsa yarın da basabiliriz.
Podemos publicarlo mañana.
Har harf böyle okunuyor.
S - A-I-L-S.
Bu resimleri Hollywood harırası satan dükkanlarda 10 dolara satın aldım.
Conseguí éstas fotos en una tienda de recuerdos en Hollywood por $ 10.
Senin de şu an harıl harıl üzerinde çalıştığın kutulara bakıyordum.
Estoy haciendo las cajas y sabía que estaría trabajando.
- Birazdan gelecekmiş.
La Hermana Har la traerá después.
Bir sabah yerliler yine harıl harıl çalışırken,
Una mañana los indios trabajaban duro.
Hah hay.
¡ Har-har!
Bilseydim istediğiniz şeyi söylerdim bayan. Ama ben bir kediyim ve bir kedi hiçbir zaman hiçbir şekilde direkt bir cevap vermez, ha har.
Te diría lo que quieres saber si pudiera, pero soy un gato, y ningún gato en ningún lado le dio a alguien una respuesta directa.
Muhtemelen harıl harıl felaket bölgesiyle ilgileniyorlardır.
Estarán muy ocupados con la zona catastrófica.
Teftişin vuku bulduğu yerden yirmi kilometre kadar uzaklıkta harıl harıl çalışıyordu.
Estaba trabajando duro a unos 20 kilómetros de donde la inspección oficial había tenido lugar.
Kimle çalıştıklarını biliyorlardı ve har saniyenin tadını çıkarıyorlardı. O'ndan mümkün olduğunca fazla şey kapmaya çalıştılar.
Sabían con quien estaban trabajando y atesoraban cada minuto, tratando de captar todo lo que pudieran.
Söylediğiniz har şey aleyhinize kullanılabilir.
Lo que diga puede usarse en su contra.
Bara en påminnelse till er fans om en "Die Hard" kväll som kommer här på stadion. Gratis inträde till den som faktiskt levde när Indians senast vann en buckla.
y quiero mencionar que aquí los Indians defendieron su titulo de campeones la última vez
Och Indians har löpare på kanterna.
y tienen corredores en las esquinas
Och ifall ni inte har märkt det, och med tanke på antal besökare, så har ni inte det. İndians Ligde yükselmeye başladı ve şampiyonluk.
Hey y para aquellos que no lo saben les cuento que los Indians están ganando.
Lynn! Ne? Dragkedjan på klänningen har fastnat.
Lynn no puedo bajar tu vestido... usa tu imaginación
Jag ville bara komma ut på turnering igen. Ni har haft en jäkla turné.
quise pasar un momento e interesarme por esto no estuvieron muy bien hoy
Oyuna tecrübeli oyuncu Ed Harris ile başladılar. Sonra genç ateşli top atan "Wild Thing" Rickie Vaughn'la devam ettiler. Under tiden så har Yankees annonserat att dom startar med vinnaren av 20 matcher Steve Jackson.
y aun no sabemos si abrirá por los Indians Eddie Harris o la cosa salvaje, Ricky Vaughn mientras tanto, los yankees han anunciado a su súper estrella
- Şimdi mi, Bunu neden isteyeyim ki?
¿ Por qué har ¡ a yo tal cosa?
- Niye böyle birşey yapacağız?
¿ Por qué har ¡ amostal cosa?
Du vet att detta förändrar ingenting. Vi var alltid bra på det här. Vi är på 16 / 60, 9 matcher från första, Bu adamlar kendilerini ne zannediyor?
esto no cambia las cosas... 60-60, a nueve juegos de ser los primeros
"Wild Thing" Vaughn tuffat till sitt yttre sen senast mot Yankees. I lite trubbel här, han fläktade Burton i första omgången. Släppte Saslo och dubblade Billy Left.
Cosa Salvaje Vaughn esta duro lanzándole a los yankees primero le dio la base a burton, luego un doble a billy leff que le da paso a Haywood que es líder en la mayoría de las categorías a la ofensiva incluyendo la de pelos en la nariz
Står inget om det här.
¡ eso no lo dice aquí!
harvard 200
hart 48
harold 550
harrington 33
harding 39
harlem 90
harley 183
harriet 124
harikulade 158
harikaydı 604
hart 48
harold 550
harrington 33
harding 39
harlem 90
harley 183
harriet 124
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
haru 53
hartman 26
harika görünüyorsun 610
hartley 20
harikalar 75
hari 22
harikasınız 87
harkonnen 24
harika bir gün 57
haru 53
hartman 26
harika görünüyorsun 610
hartley 20
harikalar 75
hari 22
harikasınız 87
harkonnen 24
harika bir gün 57