Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ O ] / Onu bulmalıyım

Onu bulmalıyım перевод на испанский

490 параллельный перевод
- Onu bulmalıyım! - Senle geliyorum.
- ¡ Debo encontrarlo!
- Onu bulmalıyım.
- Tengo que encontrarla.
Hayır, onu bulmalıyım.
No, tengo que encontrarla.
Onu bulmalıyım!
¡ Debo encontrarlo!
Onu bulmalıyım!
¡ Debo encontrarla!
Onu bulmalıyım!
Debo encontrarle.
- Onu bulmalıyım.
- Tengo que encontrarlo.
- Onu bulmalıyım.
- Debo encontrarla.
Ama önce onu bulmalıyım.
Pero antes debo encontrarla.
- Onu bulmalıyım.
- Debo encontrarle.
Beni kollardı. Onu bulmalıyım.
Era amigo mío, me cuidaba.
Onu bulmalıyım.
Debo encontrarla.
Onu bulmalıyım.
Debo encontrarle.
Onu bulmalıyım.
- He de encontrarle. Soy responsable.
Konuşmam nerde? Onu bulmalıyım!
¿ Dónde está mi alegato?
- Onu bulmalıyım. Bunu sürekli yapıyor.
Tiene esa costumbre.
Onu bulmalıyım, yoksa deli olacağım.
Tengo que encontrarlo.
Acele etmeliyim.Onu bulmalıyım.Teşekkürler, beyler.
Deprisa, tengo que encontrarlo.
Her sokağı, her evi, her köşeyi, şehirin her santimini aramam gerekse de onu bulmalıyım.
Aunque deba registrar cada calle, cada casa, cada callejón, cada pulgada de esta ciudad, debo encontrarlo.
Haydi, onu bulmalıyım. Başım büyük belada. Haydi!
Vamos, tengo que encontrarla o estoy perdida.
George cennete gitmeden onu bulmalıyım.
Tengo que encontrar a George antes de que se vaya al cielo.
Size bir isim vermeden önce onu bulmalıyım... Lütfen katil o ise bunu söyleme inceliğini gösterin.
Déjenme ir o nunca atraparemos al asesino.
Frieda'ya bir şeyler oldu. - Onu bulmalıyım.
- Tengo que encontrar a Frieda.
Onu bulmalıyım.
Debo encontrarlo.
Onu bulmalıyım.
- Debo seguirlo.
Onu bulmalıyım.
Debo seguirlo.
Lütfen, bana yardım etmelisin. Onu bulmalıyım.
Mi hermano... debo encontrarlo.
- Onu bulmalıyım.
- ¡ Debo hallarla!
Düşünürsünüz ve düşünürsünüz ve düşünürsünüz... Ve şöyle söylersiniz : Onu bulmalıyım!
Piensas y piensas y piensas, y te dices, " ¡ tengo que encontrarlo!
Ne pahasına olursa olsun onu bulmalıyım.
Debo encontrarla a toda costa
Onu bulmalıyım.
Tengo que hallarlo.
Onu bulmalıyım. Onunla konuşmalıyım.
Tengo que encontrarlo y hablar con él.
Molly, belkide önce onu bulmalıyım.
Molly, quizás sea mejor que lo encuentre primero.
onu bulmalıyım, katil o olabilir.
Puede que tenga la culpa.
Onu bulmalıyım, Bill.
¿ Puedes buscarlo?
- Ama onu bulmalıyım.
Pero tengo que encontrarlo.
Onu bulmalıyım. Zamanımız kalmadı.
- Tengo que encontrarlo.
Bu demektir ki onu bulmalı ve İtalya'nın dışına çıkarmalıyım.
Significa que tengo que encontrarla y sacarla de Italia.
- Onu bulmalıyım. - Elbette.
- Tengo que encontrarla.
Söylüyorum size, onu bu gece bulmalıyım.
Le digo que tengo que encontrarla hoy.
Evet, onu bir an önce bulmalıyım.
Sí, quiero encontrarlo cuanto antes.
Onu bulmalıyım.
Tengo que encontrarla.
Bu senin istediğin anlaşma mı, ya da, onu cebime atılmış mı bulmalıyım?
¿ Es eso lo que querían? ¿ O debí haber incluido mi camisa?
Onu burada tutacak bir şeyler bulmalıyım.
Debo encontrar algo para mantenerlo aquí.
Geri döndüğümde onu iyi bulmalıyım, O silahı alıp seni mahvederim. Ve tetiğe artık çalışmayana dek basarım.
Si regreso y encuentro que ella no está bien... tomaré esa pistola automática y te la meteré en la nariz... y jalaré el gatillo hasta que deje de funcionar.
O halde gelişmemiş duyularına daha uygun bir metot bulmalıyım. Bu öyle bir metot olmalı ki aştığı her engel, onu bir sonraki engele hazırlamalı.
Debo hallar un método que se adapte mejor a sus facultades para que cada obstáculo vencido le prepare para el siguiente.
Bana ondan haber verecek birini bulmalıyım onu gören, onunla karşılaşan biri.
Tengo que encontrar a alguien que me hable de él... que lo ha visto, lo ha conocido.
Onu kendi bölgemde bulmalıyım.
¿ Has oído algo en la radio?
Onu bugün bulmalıyız, yoksa amirlerime bildirmek zorunda kalacağım.
Hay que encontrarle cueste lo que cueste antes de esta noche, si no me veré obligado a informar a mis superiores.
- Onu Ruiz'den önce bulmalıyız... yoksa bulacağımız fena halde ölü bir Bramlette olacak.
- Tenemos que encontrarlo antes que él. O hallaremos a Bramlette muerto.
Onu bir an önce bulmalıyım.
Debo llegar a él rápidamente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]