Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ A ] / Anlatın

Anlatın перевод на французский

9,639 параллельный перевод
Bildiğiniz her şeyi anlatın.
Dites-moi tout ce que vous savez.
Şimdi, ne olduğunu anlatın.
Dis-moi ce qui s'est passé.
Anlatın bakalım.
Comptez sur moi.
Bay Burke, lütfen anlatın.
M-M-Mr. Burke, s'il te plaît parlez moi.
Bana Sağ Kol'la ilgili bildiklerinizi anlatın.
Dites-moi ce que vous savez sur le bras droit.
Bana bildiklerinizi anlatın ve belki bir anlaşma yapabiliriz.
Dites-moi ce que vous savez et peut-être que nous allons faire un deal.
Croatoan hakkındaki her şeyi anlatın hemen.
Croatoan. Dites moi tout maintenant.
Bana her şeyi anlatın.
Dimmi tutto.
Bayan Cardenas, ne olduğunu anlatın.
Mme Cardenas, dites-nous ce qui s'est passé.
Kime ne isterseniz anlatın.
Vous pourrez raconter tout ça à qui vous voulez.
Arthur Delacroix'i öldürdüğünüz günü anlatın.
Racontez-nous le jour où vous avez tué Arthur Delacroix.
Neler olduğunu anlatın.
Dites-moi ce qu'il se passe. Rien.
QDubs olayını anlatın bana.
T'as parlé de QDubs. Comment ça s'est passé?
Şimdi bana Finow Savaşı'nda olanları anlatın lütfen.
Maintenant, racontez-moi la bataille de Finow.
Bizim müziğimiz daha çok mazlum insanların hikâyesini anlatıyor.
Notre musique est plus qu'une narration d'un peuple opprimé.
Hep batırdığımı söylersin, o yüzden sen anlat.
Tu dis toujours que je dis n'importe quoi, alors tu racontes.
Becky bana hep Sue Sylvester'la ilgili hikayeler anlatırdı,... ama onların sadece hikayeler olduklarını sanıyordum.
Becky me racontait toujours des histoires sur Coach Sylvester, mais justement, je pensais que ce n'étaient que des histoires.
Kendi anlatımınızla lütfen.
Votre version.
Şu yeni çalıştığın grup ile ilgili bildiklerini anlat.
Parle moi de ce nouveau groupe avec lequel tu travailles.
Bunu bana tıpkı senin mütemadiyen yaptığın gibi sempati duymam için mi anlatıyorsun?
Est-ce que tu me dis cela pour que je puisse compatir avec lui comme tu le fais incessamment?
Çocukken bana kendi gençliğinin hikâyelerini anlatırdı. Eskiden ondan güçlü olanların onu ezdiğini anlatırdı.
Quand j'étais petite, elle me racontait des histoires sur sa jeunesse, d'être victime de personnes plus fortes qu'elle.
Şimdi bana avcı hakkında ne hatırladığını anlat.
Maintenant dis moi ce dont tu te rappelles d'autre sur le chasseur.
- Anlat bana, planın nedir?
- Dites moi, quel est le plan?
Ama asansöre her binişimde birisi kızarıklıklarını ya da baş ağrılarını anlatıyordu.
Mais à chaque fois que je rentrais dans un ascenceur, quelqu'un voulais me parler de ses rougeurs ou de ses maux de tête.
-... aydınlanmalarını anlat..
- révélations de la cabane.
Ne yaptığını anlat.
Dis moi ce que tu as fait.
Anlatılanlara göre kampa gelmiş ve çocuğun hayatını daha da kötü hale getirmiş,
De ce que j'ai entendu, le beau-père s'est pointé au camp et a terrorisé les enfants.
Eğer istersen sana daha fazlasını anlatırım.
Je peux t'en dire plus, si tu veux.
Saçmalıklarını başkasına anlat, Waits.
Gardez vos conneries pour vous.
Anlatır mısın?
Tu peux m'en parler?
Olayların anlatılmasını istediğin şeklini anlatmana yardımcı olacağım.
Je confirmerai la version des événements telle que vous la voulez.
- Evlenme teklifi hikayenizi bir daha anlatır mısın?
J'en suis sûr. Tu nous raconterais l'histoire de la proposition encore une fois?
Ondan sonra da hayatımın sonuna kadar benim olacak. Bana bunları neden anlatıyorsun?
Et après ça, elle sera mienne pour le restant de ma vie.
- Bize anlatır mısınız?
- pouvez-vous parler normalement?
Hayır o bir tablet uygulaması. Beigbeder'in güney doğu mutfağını anlatıyor.
- C'est l'application iPad de recettes de Beigbeder.
Ne zamandır arkadaşsınız. Anlat bakalım.
Depuis combien de temps vous êtes amis?
Ne olduğunu bana da anlatır mısınız?
Quelqu'un veut bien me mettre au courant?
Paris'te varlıklarını anlat anlat bitiremezdin. Ama artık işe yaramıyorlar.
Vous vous vantiez de vos mandataires à Paris, mais ils n'y travaillent plus, n'est-ce pas?
Lucy, bana anlattıklarını onlara da anlat.
Lucy, dis leur ce que tu m'as dis.
Tek bir bedava latteye neler anlatıyorlar bilsen şaşırırsın.
Il suffit d'un café gratuit, et tu serais surpris de ce que les gens te disent.
Molly masal anlatılmasını da istiyor mu?
Est-ce que Molly veut une histoire?
İkiniz birbirinize aşk hayatınızı mı anlatıyorsunuz?
Vous parlez de vos petites histoires d'amour?
Memelerin şehrinden bize duyduklarını hemen anlat.
Racontes-nous ce que tu as entendu dans la ville des nénés.
Ayıp detayları anlat bana, hiçbir şeyi es geçme.
Donne-moi un double D... "Détails dégoûtants". N'omets rien.
Günü nasıl geçireceğimizin plânını yaptım, onu anlatırım sana.
Laisse-moi te dire la journée que j'ai prévue pour nous.
Bruce, Wayne ailesinin fertleri belli bir yaşa geldiklerinde onlara iş hayatının ve normal hayatın bazı gerçekleri anlatılır.
Bruce, quand les membres de la famille Wayne atteignent un certain âge, des faits sur la vie et sur les affaires leur sont expliqués...
Bunun için fazla yaşlı değil misin? Sen kendi hatanı anlatırsan ben de kendiminkini anlatırım.
Tu n'es pas un peu vieux pour ça?
Umarım bir gün tüm bunların nedenini anlatırsın bana.
J'espère savoir un jour c'était à cause de quoi tout ça.
- Öyle bir anlatıyorsun ki sanki sanki bir gün bir anda bu kadar ustalaştın gibi.
Tu dis tout ça, comme si un jour, tu en avais eu marre des choses.
Bugün bize ne yaptığını anlat.
Dites-nous ce que tu nous cuisine, chef.
Xo ile oynadığınız şu oyuna dönelim onu anlat bana.
Ramène-moi à ce jeu auquel toi et Xo jouiez... parle-moi en.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]