Anlatın bana перевод на французский
1,946 параллельный перевод
Anlatın bana.
Dites-moi.
Sorun değil, anlatın bana..
- Quoi? Allez-y, dites-moi.
Neler oluyor? Anlatın bana.
Racontez, que se passe-t-il?
Ben senin ortağınım... eğer kafanda bir şey varsa, bana anlat, tamam mı?
Je suis ton partenaire,... Si t'as un soucis, n'hésite pas à m'en parler, ok?
- Neden böyle tuzak sorular soruyorsun? - Dün neler yaptın anlatır mısın bana?
- Dis-moi ce que tu as fait hier!
-... bana anlatır mısın.
- alors racontez-moi.
Bana tüm bunların ne zaman başladığını anlat.
Racontez-moi depuis le début, d'accord?
Güvenli bir yere ulaştığınızda bana telsizle o hikâyeyi anlat.
Quand vous serez en sécurité, tu me contacteras par radio et tu me raconteras cette histoire.
Bana altın saati anlat.
Parle-moi de la montre en or.
Bana bir daha anlatın.
- Sans blague.
Bana durmadan zengin insanların ne kadar iyi olduklarını anlatırdı.
Elle me dit tout le temps que les gens sont gentils... Très riches.
Bana anlattığını anlat.
Dites-lui ce que vous m'avez dit.
Pekala. Bana gerçekten ne olduğunu anlatır mısın?
Ok, tu veux bien me dire ce qu'il se passe vraiment?
Neden yaptığını anlat bana.
Ca a de l'importance?
Sen de bana, seni Seattle Presbyterian'dan çalmam için ne yapmam gerektiğini anlatırsın.
Et vous me direz ce que ça peut coûter de vous voler à Seattle Presbytère.
Bana sonra anlatırsın
Tu me raconteras ça plus tard.
Ne yaptığını anlat bana.
Parle-moi pendant que tu le fais.
Neden böyle olacağını anlat bana.
Dis-moi pourquoi je ferais ça.
Beni suçlamaya başlamadan önce bunu bana anlatır mısın? Çünkü ben işin aslını ve hangi şartlar altında gerçekleştiğini öğrenmek istiyorum.
Peux tu me dire ça avant de m'accuser parce que je suis assez compréhensive à propos de ce qu'il se passe et selon quelles circonstances.
Bay Arnold bana biraz onlardan bahsedin. Anlatın.
Alors, M. Arnold, parlez-moi des oiseaux.
Bana onları anlatın.
- Parlez-moi des oiseaux.
Kenny, bana Betty'nin nesi varmış anlatır mısın?
Tu vas me dire ce qui est arrivé à Betty?
Bana tam olarak ne olduğunu anlatır mısın?
Dis-moi exactement ce qui s'est passé.
Bana anlatır mısın?
Raconte-moi?
Bana neler olduğunu anlatır mısın?
Peux-tu me dire ce qui s'est passé?
Her sabah, Her sabah bana nereye gittiklerini ne yaptıklarını anlatıyorlar,
Tous les matins, ils me disent où aller et quoi faire.
Daha fazlasını anlat bana.
Dis m'en plus.
Hazır bu noktaya gelmişken, bana şu kız arkadaşını anlat.
À ce propos, Parle-moi un peu de ta copine.
Jake gelip ona anlattığın hikayeleri bana anlatırdı.
Jake venait à la maison et me parlait des histoires que vous lui racontiez.
Bunu neden yaptığını bana anlatır mısın?
Dis-moi pourquoi tu fais ça.
Bana sonra herşeyi anlatırsın
Tu me raconteras tout ça plus tard.
Aşk kısmını bana anlat.
- et avec Sheila, juste après.
Ben onu yaparken de siz taktik anlatıyormuşum gibi bana bakın ve zaten asıl amaç bu.
Pendant ce temps, vous faites comme si je dessinais une stratégie, plutôt que ce genre de vagin que je dessine.
Anlat bana... Hastaneden bebek çalmaya çalışan bir tek Elliot değildi.
Elliot n'était pas la seule à essayer de voler des bébés de l'hôpital.
Belki hâlâ gençken bana anlatırsın.
Peut-être que tu me répondras... que tu es encore jeune.
O bana ne derin en karanlık sırlarını anlatır.
Il me confie ses secrets les plus intimes.
Burada yokken kaçırdığım her şeyi de anlatırsın bana. Örneğin Serena'yı.
Et tu me racontes tout ce que j'ai manqué pendant que j'étais partie, comme Serena.
- Bana neler olduğunu anlatın.
- Dites-moi ce qui s'est passé.
Babamın bana neler yaptığını anlat.
Dis-moi ce que mon père m a fait.
Taze bir vajinanın psikolojik faydalarını bana mı anlatıyorsun, Sean?
Je n'ai pas besoin qu'on m'apprenne les avantages d'une chatte fraîche.
Yaptığın şeyi nasıl haklı gösterebileceğini bana anlat.
Dis-moi... Explique-moi pourquoi je devrais te pardonner.
Nasıl olur da Turner'a anlatırsın, bana anlatmazsın?
Comment as-tu pu le dire à Turner et pas à moi?
Bütün dostlarım bana sorunlarını anlatır, ben de çözerim.
Tous mes amis me racontent leurs problèmes! Et je les régle.
Herkesin iyiliği için, lütfen bana neler olduğunu anlatır mısın?
Pour le bien commun, pouvez-vous me dire ce qu'il s'est passé?
Bunca insanın nasıl öldüğünü anlat bana.
Dites moi comment sont morts tous ces gens.
anlat bana, kehanetlere inanır mısın?
Dites-moi... Croyez-vous aux prophéties? Je ne sais pas.
Babam bana beyzbol kurallarını anlatıyordu.
Papa m'explique la règle de la chandelle intérieure.
Bana DKSK ile ilgili her şeyi anlatırsın, ve ben de şeytan müşterilerime bunun hesabını sorarım.
Tu me parleras du C.D.R.N., et on refilera l'addition à un de mes clients véreux.
- Bana bir şey sakladığını anlatıyor.
- Vous cachez un truc.
Bana Jason Crewes'i anlatın.
Parlez-moi de Jason Crewes.
Saçının bildiğini zaten biliyor olup bana anlatırsan başka.
À moins que vous sachiez déjà ce que savent les cheveux et que vous vouliez me le dire.
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113