Bana bakıyor перевод на французский
1,102 параллельный перевод
Bana bakıyor sanki bana aşıkmış gibi.
Elle me regarde comme si elle etait amoureuse de moi.
Neden herkes bana bakıyor?
Pourquoi est-ce que tout le monde me regarde?
Çocuklar da bana bakıyor.
Et ces gosses s'occupaient de moi.
Herkes bana bakıyor.
Tout le monde me regarde!
- Olmaz Al, bana bakıyor.
- Je ne peux pas, Al.
O bana bakıyor, Al ve herkesin bana bakıp da düşündüğünü düşünüyor -
C'est moi qu'il regarde. Et il pense comme tout le monde :
Elma ağaçları arasında bir hastane, beyaz çarşaflar... Beyazlar içinde bir doktor bana bakıyor.
un hôpital sous des pommiers, un drap blanc sous la gorge, un docteur blanc m'examine,
- Neden durmadan bana bakıyor?
Pourquoi il me dévisage comme ça?
Erkekler bana bakıyor ve dokunmaya bile kıyamıyorlardı.
et les hommes me regardaient sans même oser y toucher.
Al, adam bana bakıyor.
Al! Il me regarde.
Neden herkes bana bakıyor?
Pourquoi me regardez-vous tous?
Orada oturuyor ve bana bakıyor, ve ben onun ne olduğunu bilmiyorum.
Il est assis en face de moi et je ne sais pas ce que c'est.
Burada bir fare var, şüpheli gözlerle bana bakıyor.
Une souris suspicieuse me cherche.
Bana bakıyor.
Il garde un œil sur moi.
İnsanlar bana bakıyor. Sana bakmıyorlar. Bana bakıyorlar.
c'est moi qu'ils regardent.
Bana bakıyor hemen yatırıyoruım seni diyor
Il m'examine, et dit,
Neden herkes bana bakıyor?
Pourquoi vous me regardez tous?
Neden hep bana bakıyor?
Pourquoi me regarde-t-il sans arrêt?
Nedense sürekli bana bakıyor.
Peu importe où je m'assieds, il me regarde toujours.
Giyinirken bana bakıyor ve bu beklenmedik olaylar zincirini çözmeye çalışıyordu.
Je me rhabille, tandis qu'elle me regarde et cherche à comprendre le pourquoi de cette situation sans précédent.
Başımı kaldırdım, herkes bana bakıyor.
Je lève la tête, et tout le monde me regarde.
Bana bakıyor.
Il me regarde.
Dün adam bana bakıyor zannedip Sabrett hot dog arabasını devirdi.
Hier, il a renversé un stand de hot dogs, croyant que le type me regardait.
Bana bakıyor.
Il me cherche.
O bana bakıyor.
Il fait beaucoup pour moi.
- İnsanlar bana bakıyor.
- Les gens me reluquent.
Onlar bana bakıyor.
Ils me "reluquent".
Her zaman ona ulaşmaya çalıştım, Bana tuhaf tuhaf bakıyor...
Je la vois partout, et elle me regarde d'une façon!
Bak, bana ne yazmış. Bu her şeyi açıklıyor.
Regardez ce qu'elle a écrit.
Bak Lane. Eğer böyle bir aileyle yaşıyor olsaydın... ne kadar az konuşursan, o kadar mutlu olunacağını anlardın, inan bana.
Quand on vit avec une famille pareille, moins tu parles, mieux c'est.
Dédé tepeden bakıyor bana.
Dédé t'as remarqué.
Çok naziktir. Bana da çok güzel bakıyor.
Elle prend bien soin de moi.
Bak Jack yanıIıyor olabilirim ama Antunnez bana çicek aşığı biri gibi görünmedi.
J'ai peut-être tort, mais Antunnez ne m'a pas l'air d'un amoureux des fleurs.
Bana nasıl bakıyor baksana.
Regarde comme il me regarde.
Oh... tabii, kocam bana şefkat göstermiyor ve berbat bir işi var, ama çocuklar babamız ailesine gerçekten bakıyor.
Mon mari ne me prodigue aucune affection et a un boulot minable, mais il prend bien soin de sa famille, maintenant!
Neden herkes bana bu şekilde bakıyor?
Pourquoi tant de haine?
Şimdi herkes bana bakıyor.
Depuis que vous avez tué mon patron, tout le monde compte sur moi.
Yine de kız kardeşim bana bir yabancı gibi bakıyor.
Pourtant, autour de moi, je ne reconnais personne.
Al da bana ancak birası için açacağa ihtiyacı olduğunda bakıyor.
Les seules fois où Al me regarde, c'est quand il veut décapsuler sa bière.
Bakın doktor onlardan biri benim kocam, bana huzur ve emniyet sağlıyor.
Voyez-vous, l'un d'eux, mon mari, me donnait la paix, l'assurance.
Hastings, insanlar neden bana dik dik bakıyor ve yanlarındakilerini dürtükleyip gülüyorlar?
Pourquoi ces gens me regardent-ils en riant?
İyi kalpli rahibeler ona bakıyor. Bana yazıp bana ihtiyacı olduğunu söylediler.
Les soeurs qui le soignent m'ont écrit. ll a besoin de moi.
Her pazar, hepsi bana dulmuşum gibi bakıyor.
Tous les dimanches, ils me regardent comme si j'étais veuve.
Şovunuzu yaptığımdan beri, çocuklar bana değişik gözle bakıyor.
Depuis l'émission, les jeunes me regardent autrement.
Neden bana öyle bakıyor?
Pourquoi il me regarde comme ça?
Sahne kardeşim Xiaolou, bana büyük bir itinayla bakıyor.
On chante et on est payé.
O da, sanki öldürecekmiş gibi bakıyor bana.
Je suis obligée de cracher, et il me regarde... comme s'il voulait me tuer. r
Sinyor Leonato işin aslını isterseniz, yeğeniniz bana iyi gözle bakıyor.
Signor Léonato, la vérité est, bon signor, que votre nièce me regarde avec des yeux favorables.
Neden bana böyle dik dik bakıyor?
Pourquoi elle me fixe comme ça?
Bana bir yabancıymışım gibi bakıyor.
Il me regarde... comme une inconnue.
Evet ama... bak bana o kadar çok iyilik yapıyor ki onu kullanıyormuşum gibi oluyor.
C'est vrai, mais il me fait tellement de faveurs que j'ai... l'impression de lui retirer ses vêtements.
bana bakıyordu 17
bakıyorum 163
bakıyor 23
bakıyorum da 23
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bakıyorum 163
bakıyor 23
bakıyorum da 23
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana yalan söyledin 158
bana biraz para ver 28
bana güven 272
bana sorma 88
bana ver 290
bana biraz zaman ver 38
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana yalan söyledin 158
bana biraz para ver 28
bana güven 272
bana sorma 88
bana ver 290
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana yardım eder misin 113
bana sorarsan 158
bana güvenebilirsin 196
bana bunu verdi 18
bana da 150
bana dokunma 191
bana bakma 153
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana yardım eder misin 113
bana sorarsan 158
bana güvenebilirsin 196
bana bunu verdi 18
bana da 150
bana dokunma 191
bana bakma 153