Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Ben biliyorum

Ben biliyorum перевод на французский

11,313 параллельный перевод
Ben biliyorum.
Je sais ce que ça veut dire.
Pedro'nun ölümünün bir kaza olduğunu söylediler ama ben biliyorum bu kız izlemiyordu.
Ils m'ont dit que la mort de Pedro n'était qu'un accident, mais je sais que cette fille ne regardait pas.
Dawson, sen biliyorsun, ben biliyorum. Ama onlar?
Tu le sais, Dawson, et moi aussi, mais eux?
Ben biliyorum.
Je la connais.
Belki sen bunu bilmiyor olabilirsin ama ben biliyorum...
Écoutes, tu ne le sais probablement pas, mais moi si...
- Ben de gönlünün razı olduğunu biliyorum. Fakat çok fazla değişim riskini alamayız.
Et je sais à qui votre coeur appartient, mais nous ne pouvons risquer autant de changements.
Ben'le ilişkinizi biliyorum.
Je sais à propos de Ben et toi.
Ne düşündüğünü biliyorum, ama ben ona zarar vermedim.
Est-ce que tu veux savoir ce qui est arrivé à Mona ou pas? Je sais ce que tu penses, mais je ne l'ai pas blessé.
Biliyorum, ben özür dilerim.
Je suis désolé.
Ben limitimi ne zaman doldurduğumu hatırlamıyorum bile ama bir daha asla eskisi gibi olmadığımı biliyorum.
Je ne me rappelle pas le moment où j'en ai eu assez, mais je me rappelle ne plus avoir été le même.
"Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum." birinci ve ikinci filminden bir şey öğrendiysem o da ben ve Cameron'un ölecekler listesinde olduğumuzdur.
Et s'il y a quoi que ce soit que j'ai appris de Souviens-toi... l'été dernier, 1 et 2, c'est que moi et Cameron sommes les suivants dans la liste de vengeance du tueur.
Ben ne istediğimi çok iyi biliyorum.
Et bien, je ne pense pas...
Ama ben ne gördüğümü biliyorum. - Tamam.
Mais je sais ce que j'ai vu.
Ben senin giysiye ihtiyacın olduğunu biliyorum.
Je sais que toi, tu as besoin d'un peignoir.
Liv'den daha güçlü olduğumu biliyorum. Yani eğer birleşirsek ben kazanacağım.
Je suis plus fort que Liv, donc je vais gagner si on fusionne.
Ben de senin kim olduğunu biliyorum.
"Mouvemetn d'amateur" ouais, ben je sais ce que t'es aussi, l'ami.
Ben burada büyüdüm... Anlatılan hikayeleri biliyorum.
J'ai grandi ici... je connais toutes les histoires.
Gabriel, bu işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum ben.
Gabriel, je sais comment ça marche.
Onun neye ihtiyacı olduğunu ben biliyorum.
Je sais ce qu'elle a besoin.
O maço tavırlarının arkasına saklanabilirsin ama acı çekiyorsun ve ben nedenini biliyorum.
T-t-tu peux te cacher derrière ta façade machiste, mais tu souffres, et je sais pourquoi.
Ben de biliyorum.
Comme moi.
- Biliyorum çünkü ben de onun gibiyim.
Je le sais parce que je suis comme elle.
Biliyorum çünkü ben de onun gibiyim.
Je le sais parce que je suis comme elle.
Sen ve Ben arasındakini biliyorum.
Je suis au courant pour Ben et toi.
Oh, beni çileden çıkartmaya çalıştığını biliyorum, ama ben düzeltmek için buradayım, Natalie.
mais je suis venu pour essayer de me faire pardonner, Natalie.
Dinlemek isteyeceğin son insanın ben olduğumu biliyorum, ama söylediğime inan ki yardım etmek istediğim son insan sensin.
Je sais que je suis la dernière personne que tu veux écouter, mais crois-moi quand je te dis que tu es la dernière personne dont je veux de l'aide.
Ben... Nasıl göründüğünü biliyorum.
je... je sais de quoi ça a l'air.
Biliyorum, çünkü ben kırdım.
Je le sais, car je l'ai bousillé.
Ben biliyorum.
Je sais.
Biliyorum ben.
Je sais.
Ayrıca ben de astronomi hakkında bir iki şey biliyorum.
De plus, je m'y connais un peu en astronomie.
Biliyorum. Ben...
J'aurais dû...
Biliyorum, şef, biliyorum, ben sadece... Sadece ne yapacağımı bilmiyordum.
Je sais, chef, je ne savais pas quoi faire.
Minsk olduğunu ben de biliyorum. Hadi gidelim!
Allons-y!
Ben zaten biliyorum.
Je le sais déjà.
- Ne? ! - Biliyorum, ben şok.
- Je sais, c'est choquant.
Ben şimdiden işler daha iyi hale gelmeden çok daha kötü olacağını biliyorum. Ama umuyorum da sizler beni eve getirmek için orada olacaksınız.
Je sais déjà que cela va empirer avant d'aller mieux, mais j'espère que vous serez là pour me ramener à la maison.
Ben sokamam ama kimin yapacağını biliyorum.
Moi, non. Mais je sais qui pourra.
Ben de bir yok olma numarası biliyorum.
Tu sais, je connais un tour de disparition, moi aussi.
Evet, ben bile biliyorum. Mısır unundan ayakkabı yaptıklarını bilmiyordum.
Ouais, même moi et je ne savais pas qu'ils faisaient des chaussures à partir de maïs.
Bu numara Haley'de işe yarayabilir ama Chachi'nin fotoğrafı olduğunu biliyorum ben.
Il m'espionne tout le temps!
Biliyorum, ben fevriyim, ve kendimin en kötü düşmanı olabilirim, ama senin en kötü düşmanın olmak istemiyorum.
Je sais que je suis impulsive, et que je peux être mon pire ennemi, mais je ne veux pas être votre pire ennemie.
- Ben vazifemi biliyorum.
- Je sais ce que je dois faire.
- Evet, ben de Richard Castle'ım artık. - Biliyorum.
- Je suis R. Castle maintenant.
- Kate, ben ne gördüğüm biliyorum. İşte burada! Burada!
Kate, je sais ce que j'ai vu.
Ve sanırım ben bunun kim olduğunu biliyorum.
Et je crois savoir qui c'est.
Ben kimsenin hayallerindeki kişi değilim, bunu biliyorum.
Je ne suis pas le genre de personne à avoir un prix, je le sais.
Ama ben sadece özet halini biliyorum.
Je n'ai eu que la version abrégée.
Çünkü oralısın ve ben bunu biliyorum.
Parce que tu viens de là-bas, et je le sais.
Ben değiştim. Biliyorum.
Je sais.
- İşimi biliyorum ben.
T'inquiète pas pour moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]