Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bu iş bittiğinde

Bu iş bittiğinde перевод на французский

262 параллельный перевод
Evet, bu iş bittiğinde seni evlat edinmek isteyecekler.
Et à la fin, elles voudront t'adopter.
Üşüyebilir, ıslanabilirsiniz Ama bu iş bittiğinde
On sera peut-être gelé On sera peut-être trempé
Bu iş bittiğinde, bir daha gelmeme gerek kalmayacak.
Je n'aurai bientôt plus besoin d'y venir.
- Bu iş bittiğinde memnun olacağım. - Evet, biliyorum.
Je suis impatiente que cela finisse.
Bu iş bittiğinde sen de kurtulmuş olacaksın.
Mais quand ce sera fini, tu seras définitivement blanchi.
Bu iş bittiğinde eski masamın bana geri verilmesinden söz ediyorum.
C'est mon bureau que je veux récupérer quand tout sera fini.
İşimiz çok zor ama cesaretle başlarsak bu iş bittiğinde daha çoğumuz hayatta olur.
Ce sera dur, mais si on est intrépides maintenant, on sera plus nombreux en vie après.
Bu sırada, kızlar da bulabildikleri en hızlı tekneyi çalacaklar. Böylece bu iş bittiğinde, buradan gitmek için bir şansımız olacak.
Entre-temps, les filles voleront le bateau le plus rapide possible... afin qu'on ait une chance de fuir quand tout sera terminé.
Bu iş bittiğinde Trayner'e kız bulduğum günleri özleyeceğim galiba.
Je vais regretter mon travail avec lui.
Bu iş bittiğinde silahını geri vereceğine dair söz veriyor musun?
Tu promets de rendre ton arme, après?
Eğer bu iş tahmin ettiğimin yarısı kadar ciddi ise bu iş bittiğinde hepiniz birçok terfi ve mükafatlar alacaksınız.
Si c'est aussi important que je le pense, vous êtes bons pour des promotions et des honneurs quand on rentrera.
Ben, Beyaz Saray'a telefon edeceğim. Bu iş bittiğinde palaskanı çıkarıp ağlamaların tadını çıkarabilirsin.
Quand tout cela sera fini... vous aurez le droit de pleurer!
Bu iş bittiğinde ikimizde zengin olacağız.
Quand ce sera fait, nous serons tous deux riches.
Bu iş bittiğinde kaçmayacağım.
Quand ce sera fini... Je ne m'enfuirai pas.
Ama bu iş bittiğinde çok kızmamam için dua at.
Je pourrais te faire ta fête quand tout ça sera fini.
Bu iş bittiğinde, Yıldızüssü 4'e döner, sizi teslim ederim.
Une fois la mission remplie, je vous déposerai sur la base 4.
Bu iş bittiğinde bitmiş olacaksa, bir an önce olsun bitsin daha iyi.
Si, une fois fait, c'est fait, mieux vaut le faire vite.
Bu iş bittiğinde bulamayan milyonlarca insandan bir farkın olmayacak.
Bientôt, tu seras comme les autres qui n'ont rien trouvé.
- Bu iş bittiğinde, fındık kırmaya gideriz.
Quand le boulot est terminé, et qu'on va casser la graine.
Bu iş bittiğinde, bir yerde sana kocaman bir biftek ısmarlayacağım.
Quand tout sera fini, je t'offre un énorme steak.
Ama fark etmez, bu iş bittiğinde büyük bir yunus avı için Terrell'ın adasına gideceğiz.
ça vaudrait mieux mon gars. Mais ça ne fait rien. Quand ce jour sera terminé nous retournerons chez Terrell pour nous offrir une foutue chasse aux dauphins.
Bu iş bittiğinde, birçok insan sana özür borçlu olacak.
Quand ce sera fini, ces gens te devront leurs plus plates excuses.
Bu iş bittiğinde, senin işin de bitecek, evlat.
Cette affaire te dépasse, mon gars.
Bu iş bittiğinde kimin akademisi olacak göreceğiz.
On verra bien qui gardera son École!
Birlikte yatağa yuvarlanma yatma vakti... Aslında bu iş bittiğinde yuvarlanılacak yer bulunur.
Il est temps qu'on mette tout à plat et qu'on en finisse, que ça s'arrête.
Bu iş bittiğinde burada harika şeyler yapabiliriz.
Quand cette affaire sera terminee, nous pouvons faire de grands trucs ici.
Bu iş bittiğinde seni annen bile tanıyamayacak.
Quand ce sera terminé, sa mère ne le reconnaîtra plus.
Bu iş bittiğinde, yine görüşebilir miyiz?
Quand tout sera réglé, on pourrait se revoir.
Bu iş bittiğinde ve başarılı olacağımıza inandığımda Hawai Adaları'na gideriz ve hep birlikte gülüp eğleniriz.
Quand le coup sera fait, et réussi, On ira à Hawaï et je rigolerai avec vous.
Bu iş bittiğinde, Quark ve ben küçük bir konuşma yapacağız.
Quand tout ça sera terminé, lui et moi, on aura une petite discussion.
Bu iş bittiğinde, öyle ya da böyle rahata ermeliyim.
Je serai soulagé quand ce sera terminé.
Bu iş bittiğinde, ortadan kaybolacaksın.
Une fois la mission finie, on se sépare.
Bu iş bittiğinde sigarayı bırakıp yürüyüşe başla.
Quand ce sera fini, arrête de fumer.
Bu iş bittiğinde tekrar emekliliğe dönmeye niyetim yok çünkü.
Parce que je ne compte pas rester à la retraite.
Bu iş bittiğinde, bu hayattan kurtulması için ona yardım edebilirim.
Quand tout sera terminé, peut-être que je pourrai l'aider.
Bu iş bittiğinde benim için ne planlıyorsun, Womack
Qu'est-ce qui m'attend, quand on aura fini?
Bu iş bittiğinde, sen evine döneceksin, Sen Carla ve bebeğini bej Volvo'nla gezdirirken... ben de hapishanede veya ölü olacağım ki, aynı kapıya çıkar.
Quand tout sera fini, tu rentreras chez toi et tu rendras Carla et le bébé dingues dans ta Volvo beige.
Bu iş bittiğinde senin için geri geleceğim.
Quand tout sera terminé, je reviendrai te chercher. - Je te le promets.
Bu iş bittiğinde sen de biteceksin, küçük p. Şt. Tamam.
- Quand ce sera fini, je te casserai, petit con!
Bu iş bittiğinde, üzülmek için hepimizin fazlasıyla zamanı olacak.
Quand tout sera fini, on aura une longue période de deuil à faire.
Ama sana söz veriyorum bu iş bittiğinde annenin karnından asla çıkmamış olmayı dileyeceksin.
Mais quand tout ça sera terminé, tu regretteras d'être né.
Bu iş bittiğinde, yakında kendi gemine komuta etme şansın olacak.
Elle vous rapprochera de votre propre commandement.
- Bu iş bittiğinde çok mutlu olacağım.
Vivement que ce soit fini.
Bu iş bittiğinde seninle bir şey hakkında konuşmak istiyorum, bir süredir aklımda olan bir şey.
Quand tout ça sera fini, j'aimerais te parler de quelque chose. - De quelque chose qui me tracasse.
İnan bana, bu iş bittiğinde Buffy bu sayede çok daha güçIü olacak.
Quand tout sera fini, votre Buffy sera plus forte.
Bu iş bittiğinde hepiniz yüzüstü yerde olacaksınız ve ben çıkıp gideceğim.
Avant que vous ayez le temps de dire ouf... vous vous retrouverez tous ventre à terre... et je sortirai en dansant.
Sana bir şey söyleyeyim. Bu iş bittiğinde--- -
Quand ce sera fini...
Hey, bu iş bittiğinde, gidip Sefilleri seyredelim mi?
Hey. Quand tout ça sera fini, allons voir Les Miserables.
Bu iş bittiğinde bu sürüngene gününü göstereceğim
Quand ce sera réglé, je me fais ce connard.
Hepsi bir kamyona konuldu ve bu iş bittiğinde ilk kamyon doğruca yaklaşık 2 kilometre mesafede olan rampanın sağındaki krematoryuma gönderildi.
Les gens, à leur approche du crématoire, voyaient tout...
Bu iş bittiğinde sana haber veririm.
Je vous ferai savoir quand ce sera fini.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]