Bu ne acele перевод на французский
395 параллельный перевод
Bu ne acele?
Vous partez déjé?
Vay vay, Pinokyo, bu ne acele?
Tiens, tiens, Pinocchio, tu es pressé?
Teğmen Muldoon, bu ne acele?
Lt Muldoon, vous êtes pressé?
Bu ne acele, Kaptan, araya girmemi bağışlarsan.
Pas si vite, Capitaine. Excusez mon intervention!
Dostum, bu ne acele?
La nuit est jeune.
Bu ne acele?
Qu'y a-t-il?
- Bu ne acele?
- T'es pressé?
- Bu ne acele?
- Pourquoi es-tu si pressé?
- Bu ne acele?
- T'es pressée?
- Bu ne acele?
- Pas si vite.
- Hayır. - O zaman bu ne acele?
Alors, t'es pressé?
- Bu ne acele? - Ne demek ne acelesi?
- Quelle ruée!
Bu ne acele, guzelim?
Où tu te dépêches ma belle?
Bu ne acele?
Pourquoi êtes-vous pressé?
- Bu ne acele?
- Il est bien pressé, celui-là.
Bu ne acele?
C'est l'heure. Et puis quoi?
Hey, bu kadar acele etmenin ne gereği var?
Au fait, pourquoi toute cette agitation?
Bu acele ne?
Pourquoi cours-tu?
Diyordum ki, bu acele niye?
Je ne comprends pas cette hâte fébrile.
Bu acele ne, Vasya?
Où te hâtes-tu Vassili?
Gitmek için bu kadar acele etmemelisiniz, Bay Kane, bizi üzüyorsunuz.
Vous ne devriez pas partir si vite. Vous allez nous vexer.
Fay, bu kadar acele karar verme.
Ne vous décidez pas trop vite!
Ama herhalde, acele hareket ederek bu büyük suçun işlenmene yol açan kanunsuzluğa ortak olmak istemezsiniz.
Cependant il ne faut pas céder à la précipitation... et vous conduire aussi mal que les criminels que vous poursuivez.
Ne kıyasıya bir acele bu. Ne azgın bir atılış bu haram döşeğine.
Elle se rua aux draps de l'inceste.
Bu acele de ne?
Je sais.
Ne bu acele? - Oraya gittim!
Il n'y a pas le feu.
Pekala. Bu kadar acele etme.
Ne courez pas si vite!
Ve gelecek sefere seni ilgilendirmeyen işe burnunu sokmak için bu kadar acele etme.
Et ne fourre plus ton nez là où il n'a pas à se fourrer.
Ne diye bu acele? Bu uzun bir şavaş.
Qu'est-ce qui urge?
Acele etme, Buck. Bu çocukların hepsi kötü değil.
Ils ne sont pas tous si mauvais.
Bu kadar acele etmeyin.
Rien ne presse.
- Bu acele ne?
Restez un peu...
O gevşek başladı. - Neden bu acele?
- Ça ne peut pas attendre?
Bu kadar acele etmeyin çocuklar.
Ça va, mes amis, ne soyez pas pressés, on a le temps.
- Bu kadar acele etme.
- Ne sois pas si pressée.
- Valhalla için bu kadar acele etme.
- Ne sois pas si pressé.
Belki de ertelemelisin. Bu ne acele zaten?
Je suis désolé.
Belki bu, acele hüküm vermediğimi ispatlar.
Ça prouve que je ne tirais pas de conclusions hâtives.
Acele bir işiniz varsa, bu yoldan otuz saniyede aşağı inebilirsiniz.
Eh bien, en descendant par là, si vous êtes pressés, il ne vous faudra que trente secondes.
Acele edin, bu adamlar yakında tekrar gelir.
Ne traînons pas, leurs renforts vont arriver.
Ölmek için bu kadar acele etme.
Ne sois pas pressé de mourir.
Mark, lütfen bu kadar acele karar verme.
Mark, ne vous hâtez pas de conclure.
Bu kapıdan acele çıkmayı denemeyin.
Ne vous pressez surtout pas de franchir cette porte.
Her ne kadar aptal olsan da, bu kadar genç ölmek için niye acele ediyorsun anlamadım.
Même si tu es un imbécile, je ne vois pas pourquoi tu veux mourir si jeune.
Yerinde olsam bu kadar acele etmezdim.
Je ne serais pas aussi pressé si j'étais vous.
John, acele davranıp bir delilik yapmadan önce bu konuyu konuşamazmıyız?
On peut en parler avant que tu ne te rues sans réfléchir?
Hayrola, ne bu acele öyleyse?
Tu es bien pressée.
Ecelimiz ne zaman, bilmiyoruz ; bu yüzden de acele ediyoruz.
Oui, mais comme nul ne sait quand il viendra ce terme, chacun se presse.
Bu acele de ne?
Pourquoi tant de hâte?
Hey, ne bu acele şef?
Pourquoi se presser comme ça?
Bu yaşta ölmek için ne bu acele?
Tu es jeune. Tu veux déjà mourir?
bu ne 1749
bu ne güzellik 28
bu ne ya 25
bu ne demek 322
bu nedir 1395
bu ne demek oluyor 180
bu ne kadar 45
bu ne zaman oldu 63
bu nedenle 273
bu ne biliyor musun 41
bu ne güzellik 28
bu ne ya 25
bu ne demek 322
bu nedir 1395
bu ne demek oluyor 180
bu ne kadar 45
bu ne zaman oldu 63
bu nedenle 273
bu ne biliyor musun 41