Daha çok gençsin перевод на французский
108 параллельный перевод
Tam buramda olacaksın daima. Daha çok gençsin.
Je vous ai juste ici... pour toujours.
Eminim sana hiç bahsetmemiştir. Daha çok gençsin.
Je parie qu'elle ne vous en a jamais parlé!
Daha çok gençsin.
Tu es jeune.
Jimmy, daha çok gençsin.
Jimmy, tu es jeune.
- Daha çok gençsin.
- Tu es encore jeune.
Daha çok gençsin.
Tu es encore si jeune.
Daha çok gençsin sonunun diğerine benzemesini istemem.
Vous êtes d'apparence agréable. Celui-ci était répugnant.
Daha çok gençsin. Tecrübesiz.
Vous êtes très jeune et inexpérimentée.
- Ayrıca, bu işler için daha çok gençsin.
- Et puis, t'es trop jeune.
- Bu haksızlık! Daha çok gençsin.
C'est trop injuste!
Daha çok gençsin ve ben seni seviyorum.
Tu es encore jeune. Je t'aime.
Sen daha çok gençsin
Tu es bien trop jeune.
Kızları düşünmek için daha çok gençsin. Özellikle de o kızı.
T'es trop jeune pour penser aux filles, surtout à celle-là!
Haydi git, sen daha çok gençsin.
Tu es encore très jeune pour mourir.
Daha çok gençsin!
Tu es encore tout jeune!
Daha çok gençsin!
Oh, vous êtes si jeune!
Daha çok gençsin.
Tu es encore jeune...
Daha çok gençsin. Anlayamıyorsun.
Stan, tu es si jeune.
Daha çok gençsin.
Tu es encore jeune.
Stephen tatlım, kahve için daha çok gençsin, meyve suyu içsene.
Steven, mon chou, tu es trop jeune pour le café.
Bu kadar şevksiz olmak için daha çok gençsin.
Tu es bien trop jeune pour être blasée.
Her neyse demek istediğim daha çok gençsin hatta çocuk sayılırsın.
Bref, vous êtes jeune, encore une gamine
Tamam, onu atmam gerektiğini biliyorum, ama atamadım. Daha çok gençsin, aklın karışık.
Je vais la mettre avec la boîte de Max, pour qu'ils se tiennent compagnie et qu'ils se morfondent d'avoir eu une Gilmore et de l'avoir perdue.
Daha çok gençsin.
Tu es si jeune...
Kendine bir bak, daha çok gençsin
T'as pas l'air vieux!
Daha çok gençsin.
Tu es trop jeune.
Pes etmek için daha çok gençsin.
Tu es trop jeune pour abandonner.
Beni dinle, sen daha çok gençsin, kimseyi öldürmedin.
Ecoute-moi, tu es trop jeune, tu as tué personne.
Ama daha çok gençsin.
Mais vous êtes trop jeunes.
Bana öyle geliyor ki sen daha çok gençsin Sadece rüyada görülebilecek bir âşksın
Cependant tu es jeune et à moi il me semble, Que tu n'es réellement qu'un garçon
Ona diyorum "Daha çok gençsin!"
Je lui dis : " Tu es jeune!
Ayrıca sen evlenmek için daha çok gençsin.
Je ne rentrerai pas chez moi. Elle a raison.
- Daha çok gençsin.
Vous êtes trop jeune pour démissionner.
Sophie, daha çok gençsin. Fikirlerin ve kendin için hayatta kalmalısın.
Sophie, tu es si jeune, tu dois survivre pour toi et votre idée.
Daha çok gençsin, otuzunda bile değilsin.
Tu es trop jeune, tu n'as même pas trente ans.
Fakat başka bir çozüm yolu bulmalısın. Daha çok gençsin. Şanslı bir adamla tanışma fırsatın olacak.
T'es encore jeune, t'auras beaucoup d'occasions de rencontrer des gens bien.
- Bunu düşünmek için daha çok gençsin.
Incroyable. Je vous dis la vérité et vous vous en servez pour me virer?
Evet, ben de diyecektim ki daha çok gençsin Cerie.
Ouais, j'allais le dire. Tu es si jeune, Cerie.
Daha çok gençsin.
Vous êtes trop jeune pour prendre votre retraite.
Daha çok gençsin.
Oh non. Tu es si jeune.
- Daha çok gençsin.
- Vous êtes jeune.
- Düşündüğümden çok daha gençsin
Je vous imaginais plus vieux.
Bizde bol olsa bile sen daha wiski için çok gençsin
Tu es trop jeune pour le whisky, même si on en avait plein.
O çok gençti. Sen daha da gençsin.
Il était jeune, et tu l'es encore plus.
Çok gençsin, daha önünde uzun bir hayat var. "
"Tu es jeune, tu as toute ta vie devant toi."
- Sekiz yaş büyük. Jack Nicholson'dan çok daha gençsin.
- Nicholson a 8 ans de plus.
Daha kızlar için çok gençsin ama onun için de zaman gelecektir.
Bon... tu es encore trop jeune pour les filles. Mais ce jour viendra, et alors, tu devras les traiter comme des princesses.
Bu kadar ciddi bir şeye bulaşmak için fazla genç ve fazla kendine düşkün biriyim. Ben çok gençsem, sen daha da gençsin. Bir gün bir kızın hayallerini gerçekleştireceksin.
Tu vas réaliser les rêves d'une fille, un jour, d'une super façon, et c'est pour ça que je dois arrêter, avant que je brise ton cœur et que je te transforme en cynique amer.
Beklediğimden daha gençsin ve basıma çalışmaları göndermekte çok sıkı kurallarımız vardır.
Tu es plus jeune que ce que je pensais, et on a des dates limite pour mettre sous presse.
- Bunu düşünmek için daha çok gençsin.
Tu es trop jeune pour penser à...
Sen daha gençsin, daha yakışıklısın, ve en kötüsü de, senin karın çok daha çekici.
Tu es plus jeune, plus beau, et, pour ce que ça vaut, ta femme est plus sexy.
daha çok 194
daha çok erken 62
daha çok var 40
daha çok genç 24
daha çok var mı 21
çok gençsin 49
gençsin 79
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180
daha çok erken 62
daha çok var 40
daha çok genç 24
daha çok var mı 21
çok gençsin 49
gençsin 79
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyiyim 141
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyi misiniz 18
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyiyim 141
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyi misiniz 18