Di перевод на французский
6,039 параллельный перевод
Bu işi yapmak 50.000'di.
Le faire, c'était 50 000.
Ama Moira Queen ve ailesine tehlike arz eden tek kişi yine Moira Queen'di.
Le seul véritable danger pour Moira Queen et sa famille, c'était Moira Queen.
Böyle bir şeye sahip olan tek arkadaşımdı Chad'di.
Et Chad était le seul ami qui me comprenait. Qui comprenait ça!
Hayır. Astsubay Wells'di.
C'était l'officier Wells.
Onu yapan Narcisse'di.
C'était Narcisse.
Adı James'di.
Il s'appelait James.
DI Chandler.
Police. DI Chandler.
DI Chandler?
DI Chandler?
Arayan Jax'di. Sana ulaşmaya çalışıyormuş.
C'était Jax ; il a essayer de te joindre.
Sana kaç kere söyleyeceğim o AIDS taşıyanlar FBI'di.
Je t'ai dis encore et encore que AIDS était le FBI.
Gregor bir Gezgin'di.
Gregor était un voyageur. Il avait mis son esprit dans le corps de Matt.
Söylentiye göre tetikçi Grigori Andrev'di.
La rumeur dit que Grigori Abdrev était le tireur.
Akıllısın sen, di'mi?
Oh, tu es un bon garçon, n'est-ce pas?
Di'mi oğlum?
Pas vrai?
Sorun değil burası yaşadığın yer... di.
C'est bon, c'est là où tu vis... ou vivais.
Gece gökyüzünde görünen en parlak cisimlerden biri Jüpiter'di. Bu yüzden Romalılar ona baş tanrılarının adını verdiler.
Un des plus lumineux dans le ciel nocturne était Jupiter, alors les Romains l'ont nommé en l'honneur de leur dieu principal.
Sırada Di Santo var. 30 dakika sonra ahırlarda çekeceğiz.
La prochaine est la Di Santo, qui sera photographiée dans les écuries dans 30 minutes.
Emily, Di Santo'da seni istiyoruz lütfen.
Emily, j'ai besoin de vous pour la Di Santo.
Ve onu en son gördüğümde, tarih 6 Aralık 1941'di.
Et la dernière fois que je l'ai vu c'était le 6 décembre 1941.
Yakalıdığım en iyi isim "Dar Ayakkabılı Sam" di çünkü...
J'ai eu que "Sam Pompes étroites"...
Ayakkabıları dar ve adı Sam'di. Tahmin edebiliyorum.
- Ses pompes étaient étroites, pigé.
Ayrıca İngiltere'yi, Picadilly Circus'yi Fish ve Chips'yi, Hippodrome'yi ve Leydi Diane'yi çok seviyorum.
Et j'aime l'Angleterre! Piccadilly Circus, le fish n'chips, les Hippodromes, Lady Di!
- Yeterince tuhaftı zaten, Will'di.
- Très bizarrement, c'était Will - Il... quoi?
Evet, Beth'di değil mi?
Oui... Beth, c'est ça?
Allie Wabash soruşturmasının içine eden de Dedektif Covent'di.
On parle de Coventry qui a bâclé l'enquête d'Allie Wabash.
- Değil di mi?
- C'est pas vrai?
Aeroflot ya da Iran Air uçağı değil di mi?
Juste un message d'Heather.
Amaretto Di Saronno almak için burada yaptığın şu işe bak?
À quelle jambe faut-il se trémousser pour avoir un Amaretto Di Saronno?
Adım Jor-El'di.
Je m'appelais Jor-El.
Adı Werner'di.
Il s'appelait Werner.
DI Anne Oldman.
Inspecteur Anne Oldman.
Adı Pam'di ve harika bir tekniği vardı. Diliyle kavrayıp coşkulu emiyordu
Elle s'appelait Pam et pour sa défense, elle avait des techniques de baise... vraiment très efficaces.
Benim de tek çocukluk arkadaşım Dave'di.
Dave était... mon seul ami quand j'étais petit.
Hepimiz biliyoruz ki tahtayı oynatan Lane'di.
Ça pourrait aussi bien être Laine.
CIA'di.
C'était la C.I.A.
Onun adı Dan'di sizi piçkuruları.
Son nom était Gary, vous piquez! Vous putain trou du cul.
Di... diğeri.
Le... l'autre truc, là.
Adı da Malefiz'di.
Elle s'appelait... Malefique
- Unutmuşum. Di mi?
- J'ai dû oublier, non?
Yarın gece müsait olanlar.
Qui est di-disponible demain soir.
En iyisi devam edelim, di mi?
Mais on doit poursuivre, non?
Çok duyarlıydı ve sanki ben Marilyn Monroe'ydum, o da Arhtur Miller'di.
Très sensible, le Arthur Miller de ma Marilyn.
O adamın ismi Bell'di, Alexander Graham Bell.
Il s'appelait Bell! Alexander Graham Bell!
Ann'di, unuttun mu?
C'est Ann, vous vous rappelez?
Oğlumun adı Josh Manning'di.
J'avais un fils appelé Josh Manning.
Alt tarafı bir içki değildi, di mi?
Quoi? C'était pas "juste" un verre. Était-ce?
Çaktın di mi, seni çakal.
T'as baisé encore, pas vrai?
- Sinsi bir çakalsın sen. Yaptın di mi?
- Espèce d'animal!
Onun adı Beverly'di.
Beverly.
Falan filan falan filan filan... iyi bir plan için özel efekt ve süslü kelimelerden çok daha fazlasi gerekir.
La-di, bla, bla, bla, bla. Un bon plan est plus que des trucs et effecty... mots de vocabulaire.
Harika di mi?
Tu trouves pas ça génial?