Gelecek ay перевод на французский
1,048 параллельный перевод
Gelecek ayın sonunda dönecekler!
Ils seront de retour le mois prochain.
Yani gelecek hafta, gelecek ay.
Vous savez, la semaine prochaine, le mois prochain.
Scout'un doğduğundan beri okuması var... üstelik de henüz okula gitmiyor, gelecek ay başlayacak.
Scout lit depuis qu'elle est née... et elle commence l'école que le mois prochain.
Hissedarların toplantısı gelecek ay.
Dans un mois, à la réunion des dépositaires!
Daha değil. Gelecek ay gidiyorlar.
- Mais non, voyons, ils ne partent que dans un mois.
Gelecek ay evleneceğiz.
On se marie dans un mois.
Gelecek ay bölüm başkanı olacaksın.
Le mois prochain, tu deviens chef de service.
- Gelecek ay evleneceğinizi yazmıştın gibi.
J'aurais juré que c'était le mois prochain.
Gelecek ay çıkacak mısınız?
Vous partez le mois prochain?
Yarın ve gelecek ay da.
Et demain, et le mois prochain.
Arrivederci, Dottore. ( Güle güle doktor ) Gelecek ay görüşürüz.
Arrivederci, docteur.
Sözünü etsek gelecek ay ulaşır. Ben eski bir dostunum.
Ça prendra peut-être encore un mois.
Gelecek ay yapılacak Fairview Köpek Show da jüri olduğunu biliyorum.
Il est expert en bassets. Vous l'ignoriez?
Anlamanın bir yolu var. Neden onu gelecek ay ki Fairview şovda yarıştırmıyorsunuz?
Je l'envisageais, si vous pensez qu'elle a une chance.
Sonra, gelecek ay, gelecek yıl... aynı şey tekrar olacak.
Et ensuite, dans un an, dans un mois, la même chose recommencera.
Gelecek ay iki yeni davası var.
Il va traiter deux nouvelles affaires.
Her neyse onu yakalamaya çalış, gelecek ay yıldızı sen al.
En tout cas, tâche de le rattraper.
Gelecek ay oraya taşınıyorum.
Je déménage le mois prochain.
Kay, gelecek ay sınıfına misafir olamayacağım.
Kay, je ne rendrai pas visite à ta classe le mois prochain.
Aslında, tirajımız gelecek ay 40,000'i vuracak, ama bu yine de bizi borçtan kurtarmayacak.
Nous tirerons à 40.000 ex emplaires le mois prochain. Mais l'argent reste le problême N ° 1.
Şansıma gelecek ay Cheltenham'a gideceğim. Bir ailenin yanına, İngiltere'ye.
Heureusement, le mois prochain, je vais à Cheltenham, dans une famille, en Angleterre.
Gelecek ay evleniyorum.
Je me marie le mois prochain.
bu arada gelecek ay gelecek olan bir gemi vardı...
Le mois prochain, la marchandise qui arrivera...
Gelecek ay adını değiştireceğiz.
On change le nom dans un mois.
Gelecek ayın satışları patlıyor olacak.
on va quadrupler les ventes.
Gelecek ay 16 kişinin işine son verecekler dediniz.
Le contremaître a dit que le mois prochain il y aura un licenciement... de 16 personnes.
Gelecek ayın sekizinde bir kağıt oyunu partisi veriyoruz. Leydi Wendover'la seni de bekleriz.
Le 8 du mois prochain, nous avons quelques invités... nous serions heureux de vous avoir.
Yakında. Gelecek ay.
Début du mois.
Yerel bir bombardıman üssünü ziyaret edecek olan Churchill'in gelecek ay, ıssız bir plajdan yedi mil uzaktaki malikanede hafta sonunu geçireceğini öğreniyoruz.
Churchill passera le week-end à moins de 4 km d'une côte déserte.
Evet, gelecek ay dövüşeceğim, 27 Ocakta.
Ouais, le mois prochain, le 27janvier.
Gelecek ay 1 4 olacağım.
Je vais en avoir 14.
Hem de ölümümü seyretmek için. Herkes ne gelecek hafta ne gelecek ay ölecekmiş gibi değil de şimdi ölecekmiş gibi yaşasa iyi olmaz mı?
Ne devrait-on pas tous vivre dans l'imminence de la mort?
gelecek ay...
À la prochaine pleine lune.
'Acil tedbirler'le neyi kastediyor? Gelecek ayın sonunda 16o, ooo varillik bir tanker geliyor.
Quantago, 160 000 barils d'ici la fin du mois prochain.
Gelecek ayın 14'unde ne yapıyorsun?
Vous faites quoi le 14 du mois prochain?
Gelecek sefer dalgaların ve ayın uygun olması...
Marées et lune... ne seront à nouveau favorables...
Birkaç gün sonra, bu güzel ekim ayının da sonu gelecek.
Bientôt, la fin de ce beau mois d'octobre.
Atlantik City yarışları bu ayın sonuna kadar devam edecek. Gelecek Cumartesi oraya gidebiliriz.
Il y a des courses à Atlantic City, si on y allait samedi?
Ve ikiye ayırıdığım parçalar bir sihirle, tekrar birararaya gelecek.
Et remettre les deux bouts ensemble, par magie.
Gelecek ayın bütçesini istiyorum.
Sois gentil, envoie-moi le plan de travail pour le mois prochain.
Arrivederci, Doktor. Gelecek ay görüşürüz.
On se voit le mois prochain.
Profesör, ben buraya geldim çünkü ülkemde bu işe para ayıran insanlar bu özgün fikrin peşinden gelecek kadar zeki değillerdi.
Je suis venu ici parce que, dans mon pays, on a refusé de commanditer un concept original.
Doktorun söylediğine göre, çocuk bir ay içinde gelecek.
Le bébé doit naître dans un mois.
Görüyorsun, evlat Joe gelecek iki ayı ödedi gelecekle ilgili ne karar verirsek verelim Joe'ya çık diyemeyiz, değil mi?
Vois-tu, fils... Joe a déjà payé le loyer du mois prochain. Donc... quoi qu'on décide à l'avenir, on peut pas dire à Joe... de s'en aller, pas vrai?
Mallar 2 ay sonra gelecek! ayrıca 2 adamı da pazarlık yapıyor... Bu ay elerine ulaşır!
Les armes ne seront livrées que dans deux mois mais dans vingt jours, deux types arriveront avec de la poudre.
1,5 ay sonra gelecek, 5 aylık hamile olacak, herkes görecek.
Elle sera enceinte de cinq mois. Tout le monde le verra.
Bizlere yardım gelecek olan tepelerden onun gözlerini ayırma.
Lève son regard vers les collines éternelles d'où vient Ton aide.
- İyileşecek, ama altı ay sonra buraya tekrar gelecek.
II va guérir, mais dans six mois, il sera de nouveau ici.
Emekli ikramiyesi olarak 6,000 $ veya 7,000 $ gelecek... ama üç ay içinde de alamayacağım, ve şimdide gerçekten bu paraya ihtiyacım var
J'ai 6 000 $ ou 7 000 $ que je devrais toucher, mais pas avant trois mois et j'ai besoin de cet argent maintenant.
Gelecek ayın 18'inde.
- Dans un mois.
Gelecek ay doğum günüm!
Avancez! Bonne journée!
aynı 191
ayla 30
ayrıca 2351
ayako 31
ayanami 44
aynen öyle 1574
ayağa kalk 879
aynen 1036
aylar 24
ayakkabı 80
ayla 30
ayrıca 2351
ayako 31
ayanami 44
aynen öyle 1574
ayağa kalk 879
aynen 1036
aylar 24
ayakkabı 80
ayrılalım 66
ayrıldı 31
ayaklar 26
aynı senin gibi 61
ayakta 17
ayrılıyorum 61
ayağını denk al 27
ayet 20
ayak sesleri 17
ayrılma 30
ayrıldı 31
ayaklar 26
aynı senin gibi 61
ayakta 17
ayrılıyorum 61
ayağını denk al 27
ayet 20
ayak sesleri 17
ayrılma 30