Işte bu güzel перевод на французский
593 параллельный перевод
- Bak işte bu güzel fikir.
- C'est une bonne idée.
Ve ödül ; işte bu güzel gümüş kupa.
Nous allons lui remettre cette magnifique coupe en argent.
Oh, işte bu güzel.
Pas mal, celle-ci.
- Oh, işte bu güzel haber.
- Tant mieux.
İşte bu güzel.
En voilà une belle.
Bir dehayla birlikte olmanın güzel yanı da bu işte. Sen ikimizin yerine de düşünürsün.
C'est l'avantage d'être avec un génie, vous pensez pour deux.
Bu çok güzel işte.
C'est parfait.
İşte bu güzel.
ça c'est nouveau.
Bu güzel işte.
Maintenant ça va.
Bu daha güzel oldu işte.
Voilà qui me plaît!
Elmalıyı bıraktığımda, şeftalili öyle güzel kokuyor ki... Tamam diyorum, işte bu.
Une fois que j'ai avalé une bouchée de pomme, je penche pour la pêche.
- Bu güzel işte.
- C'est joli.
Alttan yukarı bu büyük yapının güzel görüntüsünü alırım işte.
Que je filme cette superstructure par dessous.
- İşte bu güzel.
- J'aime mieux ça.
İşte bu çok güzel. Gerçekten çok güzel. Konserve süt.
Ça, c'est formidable... du lait condensé.
İşte bu odada, işte bu yatakta, güzel bir kadına bakıcılık yapmıştım.
Dans cette chambre, dans ce lit, j'ai soigné une jeune femme.
İşte bu güzel.
C'est parfait. Je pensais vous avoir dit de rester baissée.
- Anlıyor musun? Bu güzel işte.
Tant mieux pour vous.
Bak bu güzel işte.
Regardez-moi ça!
İşte bu umut dolu biz söz. Çok güzel.
Ça, c'est bon signe.
- İyi akşamlar. Konserde hayatımı kurtaran güzel bayan işte bu.
Voici la charmante jeune femme qui m'a sauvé la vie.
Baba! İşte bu çok güzel!
celle-là!
- İşte bu çok güzel.
C'est gentil.
- İşte. Bu çok güzel.
C'est gentil.
Bu çok güzel! İşte buradasınız.
Elle est belle, elle est mure!
Güzel olan, işte bu.
La beauté de Ia Grèce antique.
İşte bu tam bana göre! Güzel.
C'est ce qu'il me faut!
İşte bu, çok güzel, söyle!
Vas-y, chante!
Eh! İşte bu gerçekten güzel.
Voilà une excellente nouvelle.
İşte bu güzel bir cins.
Voilà une race de luxe.
Bak bu güzel işte!
C'est très intéressant.
İşte bu güzel.
C'est bien.
İşte bu çok güzel.
C'est très bien!
İşte bu güzel bir atıştı.
Bien joué.
İşte bu güzel, bir bardak çay.
Il est bon ce thé.
- İşte bu güzel cevap. -
C'est intelligent, comme réponse.
Onu sudan çıkarmadan önce, Sandra Lomax bu kadar güzel birisiydi işte.
C'était Sandra Lomax avant qu'elle ne soit repêchée.
İşte, bu güzel değil mi?
C'est pas sympa, ça?
İşte bu da güzel bir şey... Pek çok insan, açık söylemek gerekirse, basımını beğeniyor.
En tout cas, les gens apprécient la taille des caractères.
Ve amacı kazanmak. Bu güzel ülkeyi kuran da işte bu metanet ve yılmazlık, değil mi?
N'est-ce pas le genre de cran et d'esprit de ne jamais plier qui a fait ce grand pays?
İşte bu güzel.
Quel beau tableau!
İşte bu güzel bir düşünce.
Ça, c'est une bonne pensée.
güzel, evlat, güzel. işte bu.
- Parfait, monsieur. Marché conclu.
- Evet. - İşte bu güzel.
- Oui.
En güzel ses, en yumuşak saçlar, yıldızlı gece renginde gözler. Tüm evrendeki en güzel kadın. İşte bu o.
La plus jolie voix, les cheveux les plus doux... la plus belle femme de la création, voilà ce qu'elle est.
Bu, güzel işte.
Vous avez entendu? Ça, c'est bien.
Bu güzel işte!
C'est mieux comme ça!
İşte bu güzel.
C'est vraiment la meilleure.
İşte bu güzel kız kendini pencereden aşağı attı.
Et cette charmante petite s'est jetée par la fenêtre.
Bu akşam kentin en güzel parçaları çalacak, işte bu parça gibi...
Ça se passe ce soir. On veut que vous veniez écouter... les sons les plus funky en ville, comme celui-ci.
İşte bu güzel dostlar.
Parfait.
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte burası 350
işte buradasın 421
işte buyrun 44
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte burası 350
işte buradasın 421
işte buyrun 44