Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ K ] / Kontrol

Kontrol перевод на французский

53,707 параллельный перевод
- Durum kontrol altında. - Anlaşıldı. Devleti düşürün!
A bas le gouvernement!
Bay Cm, isyanların kontrol altında olduğunu kabul ediyorum.
M. le Ministre, vous avez les émeutes sous contrôle.
Bry, telefonunu kontrol et lütfen.
Bree, le tien à des problèmes?
Ciddi ve piyasayı kontrol eden bir çete.
Et en plus, un très méchant gang qui contrôle tout.
- Ayakları Kimberly kontrol etse iyi olur.
Désolé. - Kimberly doit faire bouger les pieds.
- Dışarıda bekleyen bir taksi yok pencereden bakıp kontrol ettiğim şey buydu.
Aucun taxi n'attend dehors. C'est ce que je vérifiais à la fenêtre.
Bu açının kendine zarar verirken yapılan açıyla tutarlı olduğunu... -... kontrol etmeme gerek yok, değil mi?
On ne vérifiera pas que l'angle indique l'automutilation?
- Kontrol etmelisin.
Vérifiez.
İkinci sonuç ; görünüşe göre kız kardeşim Eurus çocukluğundan beri ağabeyim tarafından kontrol edilen güvenli bir enstitüde tutuluyor.
Conclusion 2 : ma soeur, Eurus, est incarcérée depuis son jeune âge dans un lieu sécurisé contrôlé par mon frère.
Onları doğum kapsüllerinde yetiştirerek neslimizin DNA'sını kontrol ediyoruz.
Nous contrôlons l'A.D.N. de notre progéniture, dont la germination a lieu en capsule de naissance.
Milyonlarca yıl boyunca etrafımdaki molekülleri kontrol etmeyi öğrendim. Daha akıllı ve daha güçlü oldum.
Durant des millions d'années, j'ai appris à maîtriser les molécules autour de moi et j'ai gagné en intelligence et en force.
Durumu kontrol altına almıştık.
On gérait très bien.
Bana gücü nasıl kontrol edeceğimi öğretmeye çalıştı.
Il a tenté de m'enseigner à maîtriser le pouvoir.
Pekala, spreyleri kontrol et.
Vérifie les buses.
Biz kontrol ettiğimizde Ipanemalı bir kıza aitti.
Quand on a vérifié, elle appartenait à une fille d'Ipanema.
Bakım görevlileri sabah bu uğultuyu kontrol etsin.
Occupez vous-en, oh, Entendez-vous ce bourdonnement matinale.
Kontrol kulesindeki elemanların suratına bakıyorum.
Je fais le tour.
Çünkü son kontrol ettiğimde tek popom vardı.
Que je sache, je n'ai qu'un derrière.
Pekâlâ çocuklar. Ben dönene kadar kontrol halatta.
En mon absence, c'est la corde qui commande.
Rand'in tek mirasçısı olarak tam haklar konusunda ısrar ediyoruz. Bu da % 51 kontrol hakkını, yönetim kurulunda bir koltuğu ve tazminatı içeriyor. Ama şimdi buna manzaralı bir oda, yardımcı personel ve yıllık bir milyon tutarında konut ödeneği ekliyoruz.
Nous insistons sur la totalité des droits garantis au seul héritier de Rand, ce qui comprend 51 % des actions, une place au conseil d'administration et un salaire, mais nous ajoutons à présent un bureau d'angle et du personnel,
Bir kontrol manyağının duymak isteyeceği son şey bu.
La dernière chose que veut entendre une obsédée du contrôle.
Aileleri kontrol etmek için çocuklarını kaçırır.
Ils kidnappent les enfants pour contrôler les parents.
Bu işi derhal kontrol altına almalıyız.
Il faut reprendre la main. Maintenant.
Her şeyi hisseden ve kendini kontrol edemeyen kişi.
Celui qui ressent tout et ne peut pas se contrôler.
Bu işi kontrol altına aldığını söylemiştin Joy.
Vous avez dit maîtriser la situation.
Sürekli beni kontrol etmenden, çıkarların için kullanmandan...
Le contrôle, la manipulation...
Son 15 yıl boyunca bedenimi, zihnimi ve duygularımı kontrol etmeyi öğrendim.
J'ai passé 15 ans à apprendre à maîtriser mon corps, mon esprit et mes émotions.
Annem kontrol etmek için yanıma geldi.
Ma mère est venue voir si ça allait.
Hep bunu kontrol altında tutuyormuş gibiydin.
Tu semblais maîtriser la situation.
Kendini kontrol edebileceğini söylemiştin.
Tu as dit que tu te maîtrisais.
- Öfke bir lütuftur Bay Rand, tabii kontrol etmeyi bilirsen.
- La colère est un don, M. Rand, lorsqu'on sait la maîtriser.
Iron Fist kontrol altına alınmalı.
L'Iron Fist doit être maîtrisé.
İki kere kontrol ettim bile.
J'ai déjà vérifié. Deux fois.
- Tekrar kontrol et.
- Recommence.
Sürekli boğulduğumu hissettiğim şu son birkaç haftadan sonra tekrar ne yaptığımı biliyor gibiyim. Kontrol yeniden bende.
Après avoir perdu pied pendant des semaines, j'ai l'impression de reprendre le contrôle de la situation.
Her ortaya çıktığında kontrol etmesi giderek zorlaşıyor.
Chaque fois que ça m'arrive... c'est de plus en plus dur à contrôler.
İhtiraslarını kontrol etmelisin Ward.
Il faut maîtriser tes emportements, Ward.
- Daireyi kontrol et, güvenli olduğunda ara.
Vérifiez l'appartement.
Onu kontrol altına almak için her şeyi yapardım.
J'aurais tout fait pour la soumettre.
Merak etmeyin, her şey kontrol altında.
Ne vous inquiétez pas, j'ai la situation sous contrôle.
- Evet evet sadece numara doğru mu diye kontrol ediyordum.
- Oui, je... Je vérifiais que le numéro marche.
Bayan Dibbons, gidip yaşam şartlarını kontrol eder misiniz?
Mme Dibbons, vous évaluerez le milieu de vie.
İlki davranışlarını kontrol edebileceğimiz tek kişi kendimizizdir.
Un. Le seul comportement de la personne que nous pouvons contrôler.
Üzerinde uzaktan kontrol edilebilen M153 makineli tüfek.
Avec une sonde M153 d'arme télécommandée sur le dessus. Vous n'avez pas récupérer ça des trafiquants de drogue.
Zaman zaman seni yoklayıp nasıl olduğunu kontrol edecektim ya.
Je pensais que j'allais passer de temps en temps, Pour vous voir comment vous allez.
Beni o kontrol odasına sokabilirseniz ağa bağlanıp Cipher'ı hackleyip suya inmesini engelleyebilirim.
Si vous pouvez me mettre dans cet entrepôt. Je peux pirater le réseau et contre-pirater Cipher. Gardes-ça au frais.
Şimdi git herkesi kontrol et. Zaten başımızda yeterince saçmalık var!
L'enjeu est trop important pour ce genre de bêtises.
Şimdi Raees'i kontrol etmelisiniz.
Mais Raees ne l'est toujours pas.
Elle kontrol. Elle kontrol.
Mode manuel.
Müdür kontrol odasına!
M. le directeur, venez.
Kontrol Eurus'ta.
Eurus est aux commandes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]