Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ M ] / Mutluydum

Mutluydum перевод на французский

675 параллельный перевод
Öğrenci arkadaşlarla yürüyüşe çıkmıştık hatırladığım kadarıyla, çok mutluydum.
Je me promenais avec d'autres étudiants, j'étais très heureux.
" Mutluydum bir zamanlar, kaldım şimdi bir başıma
" Un jour j'étais heureux, mais plus maintenant
Fazlasıyla mutluydum.
J'ai été terriblement heureuse.
Seninle çok mutluydum, sona ermesini istemiyordum.
J'ai été très heureuse, avec toi. J'aurais bien voulu que ça continue.
Hayatımda ilk defa gerçekten mutluydum. Dağlarda uzun bir yürüyüş yaptıktan sonra bir bardak soğuk su içmek gibiydi.
Depuis que tu m'as parlé ainsi, et pour la première fois de ma vie, j'éprouve un sentiment agréable, qui me va droit au coeur.
Dün sahnede gerçekten mutluydum. Şimdi seni hissedip, senin için oynayabilirim.
Ce sentiment qu'on a à boire l'eau fra ^ iche d'une vallée... après avoir parcouru des chemins de montagne en été.
Bir zamanlar çok mutluydum orada.
J'y ai été très heureuse.
Ve ben çok ama çok mutluydum
Et j'étais si heureuse
Çeneme yumruk atmana izin vermekten oldukça mutluydum.
Même au prix d'un coup de poing dans la mâchoire!
Üç ay sonunda oranın en iyi garsonlarından biriydim. Bahşiş alıyordum ve mutluydum.
J'était devenue une des meilleures, je touchais de bons pourboires.
Bütün o yaz boyunca... Estella'yı bolca gördüm ve çok mutluydum. Ta ki beni rahatsız eden bir şekilde... birçok hayranı olduğunu anlayana kadar.
Cet été-là, je vis souvent Estella et j'étais très heureux jusqu'à ce que je réalise brusquement... qu'elle était très courtisée.
O günlerde mutluydum.
A l'époque, j'étais heureux.
En azından ben mutluydum.
Moi, en tout cas.
Kitabı yazarken mutluydum.
Quand nous écrivions ce livre j'étais heureuse.
Yedi yıl evvel başka bir dergide editör yardımcısıydım... mutluydum.
Il y a sept ans... J'étais rédacteur adjoint au Clairon de la Virginie. J'étais très heureux.
Döndüğüme mutluydum.
J'étais content d'être rentré.
İsmi Alonzo idi. Çok mutluydum ve aniden tek yapmak istediğim dans etmek oldu.
Il s'appelait Alonzo et j'étais si heureuse que je ne pensais qu'à danser.
Çok mutluydum.
Je devenais un poisson rouge.
Sancıların başladığı gece neredeyse mutluydum.
J'étais presque heureuse le soir où les douleurs ont commencé.
Yazları geliyordu ve mutluydum.
Elle venait l'été, j'étais contente.
Evden ayrıldığım ve bir hizmetçi olduğum için mutluydum.
Je me réjouissais de partir à Osaka pour y travailler comme domestique.
Paris'te mutluydum.
J'étais heureuse à Paris.
Bir zamanlar özgürdüm. Mutluydum, bir evim vardı. Akrabalarım vardı.
Quand j'étais libre, j'ai entendu les chiens de meute aboyer et répondre au son des cornes.
Bir zamanlar ben de mutluydum.
J'étais heureuse aussi, alors.
Mutluydum ve sırf senin için yaşamaya devam edebildiğim için gururluydum.
Pour toi, j'ai eu le courage de lutter.
Eh, dediğim gibi ufacık toprağımı sürmekten oldukça mutluydum Birleşik Devletler'deki arkadaşlar beni endişelendirmeye başladıklarında.
Comme je vous le disais, je m'étais retiré dans le Buckinghamshire quand les Nations Unies ont fait appel à moi.
Evet, ama yine de mutluydum.
oui. Mais j'étais heureuse tout de même.
Mutluydum, "İlk kez özgürüm." diye düşündüm.
J'étais soulagée et je pensais : "Maintenant je suis enfin libre."
Gizlice mutluydum.
Secrètement, mais heureuse.
Bugün çok mutluydum, sizlerin sayesinde.
Tu y as contribué. Ainsi que tous nos amis.
Dengesiz davrandım. Beni koruduğun için çok mutluydum!
La gratitude m'a fait perdre la tête!
Öylesine mutluydum bana verdiklerinin öylesine farkındaydım ki dünyada bundan güzel bir şey olamaz diyordum.
J'étais si contente... que rien ne paraissait plus doux à entendre.
Başta çok mutluydum, ama şimdi ben...
J'étais si heureuse, au début, mais maintenant...
Maggie yanlmda oldugu siirece mutluydum.
Maggie avec moi, j'étais heureuse.
Çok mutluydum ama herşeyi birdenbire mahvettiniz.
J'étais si heureuse... Vous avez tout gâché.
İlk tanıştığımızda 20 yaşındaydım o zamanlar mutluydum.
Quand on s'est connu, j'avais 20 ans. J'étais heureuse.
Burada mutluydum.
J'étais heureuse, ici.
Adada çok daha mutluydum ben.
J'aurais été plus heureux sur l'île.
Sizinle birlikteyken mutluydum.
J'étais bien, avec vous.
Ben mutluydum. Özgürdüm.
J'étais libre... heureux.
Sende benim gibisin. Çok mutluydum.
- Tu es comme moi, j'étais ravie, jamais malade.
Doğru olan buydu ve ben mutluydum.
Je croyais en ça et j'étais heureuse.
Altı ay boyunca çok mutluydum.
J'ai connu le vrai bonheur durant six mois.
Mutluydum.
J'étais heureux.
Sanırım diğer zamanlarda olduğumdan daha mutluydum.
Jamais je n'ai été plus heureuse.
O kadar mutluydum ki.
J'étais si contente!
Mutluydum.
J'étais en grande forme.
O zaman mutluydum.
J'étais heureuse alors.
Mutluydum.
J'étais heureuse.
Çocukken çok mutluydum ben asıl dertler daha sonraları başladı.
Non, petite, j'étais très heureuse.
Seninle ne kadar da mutluydum.
et par dessus tout, mon bonheur d'être avec toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]