Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ O ] / Onlara yardım et

Onlara yardım et перевод на французский

474 параллельный перевод
Zamanında onlara yardım etmiştik, ve ben...
On leur a rendu un grand service, et je...
Burada bana yardım edenlere ve onlara yardım etmeme izin verenlere karşı duyduğum büyük kederle bu vadiden gidiyorum.
Je quitte la vallée avec regret pour ceux qui m'ont aidé ici, et qui m'ont laissé les aider.
" Askeri Komite onlara yardım etmenizi emrediyor.
" Vous leur prêterez aide et assistance.
Joe, onlara yardım et.
Joe, donne-leur un coup de main.
- Onlara yardım et.
- Aide-les.
Onlara yardım et.
Aide-les!
Onlara yardım et.
C'est bon.
Onlara yardım et ve biraz yemek ayarla.
SaIvadore, va les aider et prépare à manger.
Bombaları yerleştirmeleri için onlara yardım et.
Installons les charges.
Onlara yardım et. Onlara olan güvenini göster.
Et si je synthétisais un substitut qui soulagerait leur manque?
birkaç problem çıkardı. Onlara yardım etmek için zamanda geriye gitmem gerek.
les deux "Grands"... eurent pas mal d'ennuis, et je dois aujourd'hui repartir vers le passé pour les sortir de là.
- Onlara yardım et. - Peki
Va l'aider!
İnanın bana, ikinizi de sevdim, ve ben iki insandan hoşlanınca onlara yardım etmek isterim.
Je vous aime bien et quand j'aime bien quelqu'un, je veux l'aider.
Oraya git ve onlara yardım et!
Allez l'aider!
Bir dahaki sefere yardıma muhtaç birilerini bulduğunda, sadece onlara yardım et, ve bu sikkeyi onlara ver, ve onlara başkalarına da aynı şeyi yapmalarını söyle.
Quand tu tomberas sur un type en difficulté, aide-le. Donne-lui cette pièce et dis-lui de faire comme toi.
Onlara yardım etmeye devam edin, biz de hainlere ne şekilde davranıyorsak size de öyle davranalım.
Continuez à les aider et on s'occupera de vous - comme on s'occupe des traîtres.
Bir kaç tüccar geldi onlara yardım etti.
Les 4 syndicats et les Anglais sont intervenus.
Annemin gemisi aşağıda kapana kısılmış ve onlara yardım etmek zorundayız.
Son vaisseau est coincé en bas et nous devons les aider.
Onlara yardım et.
Va plutôt les aider.
Ayrıca ihtiyar Ygor'da onlara yardım ediyor.
Et le vieil Igor les aide!
Sadece sahte belgeler hazırlamakla kalmayıp, kaçak Alman askerlerine yardım eden, askerlerimize saldırı planlayan, İtalyanları saklayıp onlara sığınak sağlayan, bir insanın amacı başka ne olabilir!
Comment s'appelle un homme qui fournit de faux papiers, héberge des ltaliens qui préparent des attentats, et même, aide des déserteurs allemands?
Şimdi onlara gitmelerini söyle, sonrada gelip, kalanlarla uğraşabilmem için bana yardım et.
Dites-leur de partir et aidez-moi à m'occuper des autres.
Onlara gece gündüz yardım ediliyor.
On les aide à tous moments du jour et de la nuit.
Dexter, lütfen bana yardım et. Onlara şöyle de... İki yıl önce Maryland'e kaçarak seni bir düğünden mahrum ettim.
"II y a deux ans, je ne vous ai pas invités."
Ama sabaha onlara ve senin yardımına ihtiyacım olacak.
Demain matin, et j'aurai besoin de votre aide.
Bizim yaptığımız her şey, kelimelerin yardımıyla onlara tuttuğumuz ışık.
Et ce qu'on est sur terre. Une lumière que nous lui apportons et que nous laissons en mots.
Affınıza sığınarak, efendim ama onları aşağıda parmaklarıyla çalışırken görünce yani, biz düşündük ki... yani, arkadaşlar ve ben düşündük ki bir koşu yanlarına gidip... yani onlara yardım edebiliriz, efendim.
Veuillez m'excuser, monsieur, mais les voir là-bas, travailler si durement, eh bien, on a pensé, les camarades et moi-même, que nous pourrions y aller et les aider un peu, monsieur.
Fransa kralı ile savaşımda yardımcı olmaları için, 3.000 İsviçreli çağırdım. Ve hiçkimse bu bedeli onlara ahlak ile ödemiş değildir.
J'ai recruté 3000 Suisses pour m'aider contre le roi de France et personne n'a encore payé les Suisses avec des principes.
Fransızlar senin Juarista'larını katledecekler ve onlara yardım edebilecek tek kişi sensin ve basit bir köprüye tırmanmak istemiyorsun.
Les Français vont massacrer tout votre groupe de Juaristas. Vous êtes la seule à pouvoir les aider et vous ne voulez pas escalader ce pont.
Attan inin ve onlara yardım edin.
Dispersez-vous et aidez-les.
Olayların çoğunda, bunu atlatırlar, eğer onlara yardım edersek.
Quand ils sont aussi jeunes et aussi sensibles. Le plus souvent, ils s'en remettent si on les aide.
Onlara yardıma ihtiyacım olduğunu söyle. Acele et!
Dites-leur que j'ai besoin d'eux d'urgence.
Ben Ma'yı alırım. Onlara yerlerini bulmaları için yardım et
Aide-les à trouver leur place, et je m'occuperai de maman.
Onlara yardım?
Et vous aider aussi.
Biz, ihtiyacı olanları ve kimsesizleri koruruz, onlara yardım ederiz.
Nous aidons et réconfortons ceux qui sont dans le désarroi.
Tanrı bizi yeryüzüne diğer insanları sevip onlara yardım edelim diye gönderdi.
Dieu nous a mis sur terre pour aimer et aider notre prochain.
- Çünkü dediler ki depo soygunlarından Carlino sorumluymuş ve sen ona yardım ediyormuşsun. - Onlara inandın mı?
Ils ont dit que Carlino était responsable... des vols de l'entrepôt... et que tu l'as aidé.
O zaman onlara bir rahip olarak yardım et!
- Mais je suis prêtre. Aidez-les en prêtre.
Biz onlara yardım ediyoruz onlarsa ağzımıza sıçmaya çalışıyorlar.
On les aide, et eux, ils nous pissent à la raie.
Onlara yardım et, lütfen.
Laissez-moi les aider.
İnançlarımızla güçlü olmamızı sağla kalbimizi ferah tut bizi şeytanın aldatıcılığından düşmanların gazabından koru bize güç ver Tanrım onlara merhamet göstererek senin adını yüceltmemize yardım et tıpkı bize öğrettiğin gibi.
Aide-nous à garder notre foi intacte et notre âme pure, même face à la tentation et au mal, et malgré la colère de nos ennemis.
Onlara yardım et lütfen.
Aidez-les, par pitié!
- Ödeşmiş oluyoruz. - Tamam, yardım et onlara.
D'accord, mais aidez-les.
Yoldan geçenlere dönüp bakarak kelepçeli ellerini gösteriyor ve onlara : " Yardım edin!
Quand des voitures passaient, il se retournait, leur montrait ses menottes et criait : " Á l'aide!
Onlara yardım eder miyim?
Et moi qu'est-ce que je dis?
Galiba çalışanlarımız iş güvenliği konusunda çok önem veriyorlar ve bu konuda onlara yardımcı olmak istiyoruz.
Notre personnel tient à la sécurité de l'emploi et nous l'aiderons.
Ben arka sıradakileri düzene sokarım, onları istenen seviyede tutarım. Onların sorunlarını dinlerim, yapabilirsem onlara yardım ederim. Gerektiğinde, harekete geçmelerini sağlarım.
Je me préoccupe du morale des parlementaires, je les garde aligné, j'écoute leurs problèmes, je les aide quand je peux, et je leur donne des coups de pied au derrière quand c'est nécessaire.
Onlara yardım et.
Aide-les. Bonjour.
Ya onlara yardım edenler?
Et ceux qui voudraient les défendre?
Senden bir söz daha duyarsam onlara yardım ederim.
Un mot de plus et je leur donne un coup de main.
Onlara paranızı vermek, kazanmaya teşfik etmez. Kimseye de hiç bir yardımı olmaz.
Ils se prétendent démocrates et nous font le chantage à l'exploitation passée, les ingrats!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]