Peki ya onlar перевод на французский
242 параллельный перевод
Peki ya onlar... Polonya?
Qu'en est-il des Polonais?
Peki ya onları bir gün uykunda bile sayıklayacak hale gelene dek sana yeni yasaların defalarca tekrarlanmasını?
Vous répète les nouvelles lois, que vous les rècitiez en dormant?
Peki ya onlar?
Et eux?
Peki ya onlar sizi duymadan şehre girmenizi sağlayan bir yol gösterirsem?
J'ai un truc pour qu'on ne nous entende pas.
Peki ya onlar? Güvenilir olduklarından emin misin?
- Et eux, on peut compter dessus?
Peki ya onlar?
Et eux alors?
Peki ya onlar?
Et eux, alors?
- Peki ya onlar?
- Et eux? - Qui, eux?
- Peki ya onlar?
Et elles?
- Peki ya onlar...
- Au sujet de ces types...
- Bize iki tane kalıyor. - Peki ya onlar?
- Ça n'en laisse que deux.
Peki ya onlar?
Attention à tous les ponts.
Peki ya onların teklifini kabul etmediğimizde ne olacak?
Observer, théoriser et tenter d'apporter la preuve. Activez.
Peki ya onları kaçırırsam?
Et si je les loupe?
Peki ya onlar? İkisinin de yaşaması imkansız. Araba durduğun da ikisi de ölmüş.
Ils étaient morts avant que la voiture s'arrête.
Peki ya onları örtüp, saklamak?
Mais couvrir les femmes et les cacher?
Peki ya onları uçağı indirmeye zorlayabilir miyiz?
On sabote l'avion pour forcer l'atterrissage?
- Peki ya onları göremezsek?
Si on en voit pas?
Peki ya onlar ne olacak?
Et eux?
Peki ya onlar?
Et ceux-là?
Peki ya düğmelerin, onları da mı yedin?
Pauvre vieille va. Et tes boutons, tu les as mangé?
Peki ya polislerin yaptığı analiz geldi mi? Onlar ne diyor?
Les analyses de la police, elles disent quoi?
Peki ya onlar.
Ça a été pensé pour vous seul.
Peki ya hükümet, onlar ne düşünüyor?
Et le gouvernement, qu'en pense-t-il?
Peki ya dışarıdaki muhafızlar? Onları nasıl geçebildin?
Comment les avez-vous évités?
Köylüler de sana böyle yalvarmadılar mı? Peki, ya sen onları dinledin mi?
Je ne peux pas te laisser vivre.
- Onlar gerçekten tanrıya inanıyor. - Peki siz neden buradasınız?
Alors que faites-vous ici?
Peki ya diğerleri? Onları nasıl?
Et les autres?
Peki ya likörler, çikolata... Onlar da mı Robby'den?
Ces alcools, ce chocolat, ça vient de Robby aussi?
- Peki ya onlar ne yapıyor?
Interdit de boire.
Peki ya Harrods'ın camları, onları da patlattın mı?
- Et les fenêtres de chez Harrods?
Peki bu haberi ya onlar da seyrediyorsa?
Et s'ils regardent cette émission?
Peki ya onlar?
- Et eux?
Peki yarın onları ne çekecek, Sarah? Ya ondan sonraki gün, ve ondan da sonraki gün?
Qu'est-ce qui va les attirer demain?
- Peki ya askerler, onlar ne olacak?
Et les soldats, alors?
Peki ya sen, sen de onlar kadar aptal olmak mı istiyorsun sevgili kardeşim?
Ici Data, prêt pour la téléportation.
Peki ya asıl madde? Testlerinizde kullandığınız Ouchterlony levhaları. - Onları getirdiniz mi?
Et les plaques Ouchterlony, au terme de vos examens, vous les produisez?
Peki ya uyuşturucu - onları içme.
Sur la drogue - n'y touche pas.
Peki ya bu çocukları, onları görüyor musun?
Ces enfants, tu les vois?
Peki ya hisler ve duygusal tutum? Onlar da farklı mıdır?
Leurs sentiments ou comportements affectifs sont-ils différents?
Bence 8 klan ittifakı onları yenmeye yetecektir Peki Ya kurt kız?
Je ne pense pas que les Wu-shuang... puisse faire face à la coalition des 7 Clans.
Peki ya yazılar? Onlar ipucu mu yoksa mağara soyguncularının duvar yazıları mı?
Et les inscriptions, offrent-elles un indice, ou ne sont-elles que des graffitis?
Peki, onların bunlarla insanları sıkıntıya sokmaları gerektiğini düşünmüyorum.
Ils devraient les garder pour eux.
Peki Ruslar ne olacak? Moskova ile bağlantıya geçen oldu mu, onları uyarmalıyız.
On a contacté Moscou, Il faut les prévenir.
Ama onarabiliriz onları, peki ya Max, onun hali ne olacak?
On peut régler les problèmes. Et as-tu pensé à Max? Il comprendra.
Çin böreğinden anlar onlar, peki ya tıp?
Il n'y connaît rien en médecine!
Peki ya, onların dişlerine uygun bir şeyler sunacak olursak?
Et si nous leur en donnions de nouvelles?
Peki ya seks puanları? Hayır, onlar ayrı.
Qu'est-ce que tu fais des points sexes?
Peki ya aradaki o iki bölge ne olacak? Onların pozisyonuna daha yakın.
Ces deux zones intérieures sont plus proches.
Peki ya pals mayınları? Onları geometrik patlayıcılarla donatabiliriz.
On pourrait équiper les mines de détonateurs à géométrie variable.
Eğer onları etikleseydim, yardım edebilirdi. Peki ya sonra, ben okuyamam ki.
Je devrais mettre des étiquettes, mais je ne sais pas lire.
peki ya sen 588
peki ya sonra 72
peki ya ben 207
peki ya siz 111
peki ya ailen 19
peki ya biz 45
peki ya 233
peki ya bu 93
peki ya baban 19
peki ya o 66
peki ya sonra 72
peki ya ben 207
peki ya siz 111
peki ya ailen 19
peki ya biz 45
peki ya 233
peki ya bu 93
peki ya baban 19
peki ya o 66
peki ya çocuk 17
peki ya çocuklar 16
peki ya para 29
peki ya şimdi 60
peki ya kız 23
peki ya annen 23
peki ya diğerleri 35
ya onlar 28
onları 229
onların 83
peki ya çocuklar 16
peki ya para 29
peki ya şimdi 60
peki ya kız 23
peki ya annen 23
peki ya diğerleri 35
ya onlar 28
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64