Sorun olmaz перевод на французский
3,354 параллельный перевод
Bu sorun olmaz.
Ça ne devrait pas être un problème.
Eminim ki sorun olmaz.
Je suis sûre que tout va bien.
Sorun olmaz.
Tout ira bien pour elle.
Sorun olmaz.
Ce sera parfait.
Tamam tamam, Jet, Bunu ben yaparım, sorun olmaz.
C'est bon, Jet, j'y vais.
- Sorun olmaz, hallederiz.
Pas de problème, ma jolie.
Kendim giderim. - Merak etme Agustin. Sorun olmaz.
Ça ira.
Sorun olmaz.
Ça ira.
Bulduğunu tak. Sorun olmaz.
N'importe lequel.
- Sorun olmaz.
Pas de problème.
Beni görmezseniz sorun olmaz değil mi?
Si vous ne pouvez pas me voir, c'est assez intime?
Sorun olmaz.
Ça ne devrait pas poser problème.
Sorun olmaz ki ama, değil mi?
Ce n'est pas grave.
Sorun olmaz.
- Ça ira.
- Jeneratörler çalışır. Sorun olmaz.
Le réseau de secours prendrait le relais.
Evinizde bir yabancının kalması ailen için sorun olmaz mı?
Tes parents ne m'en voudront pas, si je dors chez eux?
Sorun olmaz. Onun yüzünden bir fırsatı kaçırmanı istemez.
Elle s'en voudrait de te faire rater ça.
Çok yoruldum yemek yemesem sorun olmaz di mi?
Je suis épuisée. Tu m'en voudras si je ne dîne pas?
Paran varsa, Benim için sorun olmaz.
Si tu as assez d'argent, tout ira bien.
O zaman bir sürü dövme bana sorun olmaz.
Allez, un autre tatouage. Ça ne me fait rien.
Buster'la tek başına kalmak senin için sorun olmaz mı?
Tu penses que ça va aller, toute seule avec Buster?
Sorun olmaz mı?
Ça te gêne pas?
- Evet, sorun olmaz.
- Oui, c'est faisable.
Yok, yok sorun olmaz, sen imzalamaya devam et, biz hallederiz.
Pas de problème, allez-y et vous inscrire. Nous allons gérer...
Benim için sorun olmaz yani.
Je veux dire, ce n'est pas un souci.
Bize yardım edeceğine eminim. İlan etmek sorun olmaz değil mi?
Vous pourriez nous aider en témoignant.
- Ne? - Hannah sorun olmaz demişti.
- Je veux dire, Hannah disais que c'était bon pour toi.
Sanırım bir sorun olmaz.
Ça ne pose pas de problème, je pense.
Arabada kalırım, sorun olmaz.
Écoute, je resterai dans ta bagnole, pas de problème.
Sorun olmaz.
Oh, j'irais bien.
Ama tüm gücüm ile saldırmam sorun olmaz mı?
Mais, vous êtes sûr que vous voulez me voir à fond?
Çekinme. - Sorun olmaz mı?
- Ça te dérange pas?
- Sorun olmaz.
- T'es sûr?
- Hiç sorun olmaz. Yemin eder misin?
Promis?
Doğru, telefonla konuştuğumuz ve sorun olmaz dediğim konu.
Exact, la chose dont nous avons parlé au téléphone avec laquelle je n'ai pas de problème.
Sonra Woody'nin orda yine sorun olmaz demiştim.
Et avec laquelle j'ai dit que j'étais d'accord quand on était avec Woody.
Umarım sorun olmaz.
J'espère que c'est bon.
Fazla mesai sorun olmaz bizim için.
Et ne nous dérange pas les heures supplémentaires.
- Sorun olmaz.
- Pas de problème.
Sorun olmaz.
Ça ne devrait pas être un problème.
Jimmy sorun olmaz demişti.
Jimmy a dit que c'était bon.
Sen burada beklesen sorun olmaz, degil mi?
Ca te dérange pas d'attendre ici?
Umarım sorun olmaz.
J'espère qu'il ne va pas y avoir de problèmes.
Sorun olmaz, gelin hadi.
Allez, venez.
Yok, sorun falan olmaz.
Non, je ne vois pas de problème.
Ben söyleyince sorun olmaz.
Ce n'est pas grave si je le dis.
- Sorun olmaz mı?
- Hum.
Çünkü o zaman ayakkabıları olmaz bir sürü pis iç çamaşırları olur. Sen öyle diyorsan sorun yok.
Tu oublierais les chaussures et mettrais que des culottes sales.
Sorun olmaz.
Tout ira bien.
- Hayır, bana olmaz. Ama bence ona sorun olur.
Moi non, mais lui, peut-être.
Benim için sorun olmaz. - James. Hey.
- Appelle-moi maman.
sorun olmaz mı 17
sorun olmazsa 18
sorun olmaz değil mi 17
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
sorun olmazsa 18
sorun olmaz değil mi 17
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
sorun olur mu 68
sorun mu var 211
sorun değil tatlım 17
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
sorun olur mu 68
sorun mu var 211
sorun değil tatlım 17