Söyledin перевод на французский
22,941 параллельный перевод
Öldürüldüklerini söyledin, ama kontrolü kaybederek kaza yapmışa benziyorlar.
Vous avez parlé de meurtres, mais on dirait qu'ils ont perdu le contrôle de leur voiture.
Büyüdüğümü söyledin ya.
Tu as dit que j'avais grandi.
Ve sen yine de Simon'a ve bana söyledin.
Et pourtant, vous avez dit encore Simon et moi.
Kendin söyledin-- - bu onu mahveder.
Tu l'as dis toi-même.
Acil durum olduğunu söyledin.
Vous avez dit qu'il y avait urgence.
Karısının ağır hasta olduğunu kendin söyledin.
Vous avez dit vous-même que sa femme était gravement malade.
Sen hiçbir zaman evlenmeyeceğimizi kendin söyledin. Bu yüzden bir gün ikimizde yolumuza devam etmek zorunda kalacağız.
Vous avez dit vous-même que nous ne pourrions jamais nous marier, donc un jour nous devrons aller de l'avant.
Bana yalan söyledin.
Vous mentez.
Söyledin mi çocuğa?
Alors tu lui as dit?
- Söyledin mi?
- Tu lui as dit?
- Onlara bir şey söyledin mi?
- Tu leur as dit quelque chose?
Kendin de söyledin, antrenman yapmam gerek.
Tu l'as dit toi même, j'ai besoin d'entraînement.
Bana ihanet ettin ve yalan söyledin.
Tu m'as trahis. Tu m'as menti.
Doğru söyledin.
C'était vrai.
Benim hakkımda bir sürü şey söyledin, ama en önemli soruyu sormayı unuttun.
Vous m'avez beaucoup profilée, mais vous avez oublié de demander le plus important.
İşinde iyi olduğunu çünkü her sonucu düşündüğünü söyledin.
Vous avez dit exceller car vous réfléchissez à chaque issue.
Bana yalan söyledin.
Vous m'avez menti.
Doğru söyledin.
Cela parait à peu près juste.
- Ne söyledin ona? - Her şeyi.
- Que lui as-tu dit?
Sense ancak Paris'teki evini kullandırabileceğini söyledin.
Vous étiez seulement prêt à une multipropriété de votre appart à Paris.
- Kendin söyledin Valentine Kupa'yı bulduysa, bütün Aşağı Dünya tehlikede demektir.
Tu l'as dit toi même... si Valentine a la Coupe, le monde obscur en entier est en danger.
- Kendin söyledin.
Tu l'as dit toi-même.
- Kendin söyledin, göreve sadık kalmalıyız.
Tu disais, que nous devions rester en mission.
Bunu iyi birşey gibi söyledin.
Tu dis ça comme si c'était une bonne chose.
Bana yalan söyledin.
Tu m'as menti.
Ne yapmasını söyledin?
A Mike. Qu'est-ce que tu lui as dit de faire?
Okuduğunu söyledin.
Attends. Tu as dit que tu l'avais lu.
Sanki "Evet gündoğumu" der gibi söyledin.
Tu dis ça comme si, "Ouais, le soleil se lève."
Sanki mümkünmüş gibi söyledin.
Tu dis ça comme si c'était possible.
Bizi bu pisliğin içinden kurtaracağını söyledin. Ama yapmadın, efendim.
Tu as dit qu'on vivrait au-dessus de cette saleté, et c'est faux.
Beni görmek istediğini söyledin.
Tu disais vouloir me voir.
- Çünkü bana gerçeği söyledin.
Parce que vous me disiez la vérité.
Kimseye burada olduğumu söyledin mi?
Avez-vous dit à personne que je suis ici?
Sana güvenen birine hiç yalan söyledin mi?
Avez-vous déjà menti qui vous faisait confiance?
Zaten söyledim ama bana yalan söyledin.
J'ai dit quelque chose, et tu m'as menti.
Onlara yalan söyledin.
Tu leur as menti.
Az önce bana Sands'in artık NZT alabileceğini söyledin?
Vous me dites que Sands peut prendre du NZT maintenant?
Az önce bana Sands'in süper suçlular takımı topladığını söyledin ve kravatını düz olup olmadığını mı soruyorsun?
Vous dites que Sands assemble une équipe de super méchants et vous me demandez si votre nœud de cravate est droit?
- Sands'in babamı öldürdüğünü söyledin.
Tu as dit que Sands a tué mon père.
Yalan söyledin ve birçok suç işledin, seni bundan koruyabilir miyim bilmiyorum.
Tu as menti et commis des crimes, et je ne sais pas si je peux te protéger de ça.
Sen de ona söyledin. Kim olduğumu.
Alors tu lui as dit Qui j'étais.
Bekleyebileceğini kendin söyledin.
Vous avez dit vous-même que ça pouvait attendre.
Yönetici ve eşinin terapide olacağını olacağını söyledin sanmıştım.
Je pensais que vous aviez dit que c'était là que le Directeur et sa femme étaient en session.
Ne de tatlı söyledin öyle.
C'est très gentil à vous de dire ça.
İşte söyledin.
Alors, c'est ça.
Kim olduğumu söyledin?
Qui as-tu dit que j'étais?
Bana ilaç ve bir bardak su verdin, bir de doktor olduğunu söyledin.
Vous m'avez donné un cachet, avec un verre d'eau, en disant que vous étiez docteur.
Bana bir şey söyledin.
- Vous me dîtes quelque chose, là!
Şu anda zamanın yanlış olduğunu söyledin. İşte o gülümseme.
- Que ce n'est pas encore le moment.
Bize bu konuda yalan söyledin.
Vous nous avez menti sur ça.
Titanyum plakaların en iyi seçenek olduğunu kendin söyledin.
Tu as dit toi même que les plaques en titane étaient la meilleure option.
söyledin mi 33
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49