Tamamen haklısın перевод на французский
172 параллельный перевод
Korkarım ki Bassington tamamen haklısın ama sıkıcı olduğun da bir gerçek.
Bassington, vous avez raison, je le crains, mais vous êtes d'un ennui!
Tamamen haklısın, ama nerede? Affedersiniz, efendim.
Certes, mais où? Excusez-moi.
Tamamen haklısın Watson inanmıyorum.
Non, je n'y crois pas.
Tamamen haklısınız.
Vous abordez le coeur du problème.
Teknik olarak tamamen haklısınız.
Vous avez absolument raison.
Evet, tamamen haklısın.
Oui, vous avez tout à fait raison.
- Tamamen haklısın.
- Absolument.
Tamamen haklısın, Bayan Clyde.
Vous avez raison, Mlle Clyde.
Mr. Spock, tamamen haklısın.
M. Spock, vous avez absolument raison.
Tamamen haklısın.
Vous avez absolument raison.
Tamamen haklısınız, doğru.
Bien sûr que j'ai raison!
Tamamen haklısınız, doğru. Size bir fiske bile vuramazlar.
Ils pourront pas lever le petit doigt contre vous.
Evet, tamamen haklısınız.
Oui, bien entendu, madame.
Tamamen haklısınız, Mr. MacDonald, fakat yumuşak kalpli olmanızdan dolayı olan nedenler için değil.
- Je suis de votre avis. Mais pas pour une question de sentiments.
Söz ettiğiniz hayaletler ise tamamen haklısınız.
S'il s'agit de survie de personnalités spécifiques, non.
"Evet, evet tamamen haklısın. Doğrusu hoş kız, gerçek bir mücevher!"
"Mais si, tu as tout ŕ fait raison, elle est jolie, un vrai bijou."
Tamamen haklısın.
Tu as raison. Tout à fait raison.
Tamamen haklısın, Baltar.
Vous avez tout à fait raison, Baltar.
Tamamen haklısın Adama.
Non, non, je suis d'accord.
Tamamen haklısınız.
Vous avez absolument raison.
İnan bana, tamamen haklısın.
Tu sais, ça peut se comprendre.
Tamamen haklısın.
Tu as raison.
Tamamen haklısın.
On aurait parfaitement raison
Bu gemi ve mürettebatı söz konusu olduğunda... sağlamcı olduğum konusunda tamamen haklısın.
Quand il s'agit de l'équipage de ce navire, sachez que je pense d'abord à sa sécurité.
Tamamen haklısın.
Tu as absolument raison.
- Tamamen haklısın.
- Tu as entièrement raison.
Pekala, böyle söyleyince, sanırım tamamen haklısın.
Si vous le prenez sur ce ton, vous avez absolument raison.
Tamamen, tamamen haklısın, sevgili Harriet... şimdi daha önceden yapamadığımı yağacağım çünkü seni etkileyemem... eğer kabul etmiş olsaydın arkadaşımı kaybetmiş olacaktım.
Parfaitement, parfaitement bien Ma très chère Harriet et maintenant je peux vous dire ce que je ne pouvais pas avant parce que je ne voulais pas vous influencer... si vous l'aviez accepté J'aurais perdu mon amie
Tamamen haklısın. Kadere geçir. İnanca da.
Tu as raison, merde au destin et aux trucs métaphysiques!
Tamamen haklısın. Yani, Dawson Leery'nin yardımcısı olmaktan sıkıldım.
J'en ai marre d'être l'acolyte de Dawson Leery.
Haklısınız! Tamamen haklısınız.
Vous avez tout à fait raison.
Tamamen haklısın.
Très bien.
Evet. Bence tamamen haklısın.
Oui, je pense que tu as raison.
Mark, tamamen haklısın.
Mark, je dois admettre que tu dis vrai.
Biliyorum sadece bir seans yaptık. Fakat şimdiye kadar duyduklarıma... dayanarak söylemeyim ki sen tamamen haklısın ve Bob tamamen haksız.
Ce n'est que notre première séance mais dans ce que j'entends, tout ce que vous dites est juste et tout ce que dit Bob est faux.
Haklısın Stanley. Tamamen haklısın.
Tu as tout à fait raison, Stanley.
Önemli değil, tamamen haklısın, görevim dünyayı kurtarmak,
Même si tu as raison, que ma mission est effectivement de sauver le monde,
Tamamen haklısın. Özür dilerim.
Je vais me racheter.
- Hayır, tamamen haklısın.
- Non, c'est tout à fait juste.
Tamamen haklısın.
Complètement.
Beni sevmiyorsan eğer tamamen haklısın.
Il n'y a aucun problème si c'est parce que tu ne m'aimes pas.
Tamamen haklısınız.
C'est inexcusable.
Haklısın, bu tamamen teknik bir mesele.
Bien sûr, ce n'est qu'un coup de fil!
Tamamen haklısın.
- Vous avez absolument raison.
Tamamen haklısın.
Vous avez raison.
Carla, bu tamamen tesadüfiydi. Haklısın Diane.
C'est le hasard complet.
Tamamen haklısın Bleek.
- Tu as parfaitement raison, Bleek.
Tamamen haklısınız efendim.
C'est vrai.
Asteğmen, kesinlikle haklısın... fakat aynı zamanda... tamamen yanılıyorsun.
Capitaine, allez-vous vous lancer dans une mission de sauvetage? En effet. Ça ne vous plaît pas?
Evet, tamamen haklısın.
Oui, j'imagine que c'est vrai.
Tamamen kontrolden çıkmadan önce bir şeyler yapılmalı. Haklısın.
Il faut faire quelque chose avant que ça ne soit ingérable.
haklısın 4682
haklisin 34
haklısınız 730
haklısın galiba 26
haklısınız efendim 33
tamam 65623
tamam mı 13610
tamam mi 103
tamamdır 2135
tamam canım 67
haklisin 34
haklısınız 730
haklısın galiba 26
haklısınız efendim 33
tamam 65623
tamam mı 13610
tamam mi 103
tamamdır 2135
tamam canım 67
tamamen 264
tamam o zaman 544
tamam olur 25
tamam anladım 45
tamam tatlım 105
tamam efendim 298
tamam anne 127
tamamıyla 47
tamamlandı 26
tamamı 16
tamam o zaman 544
tamam olur 25
tamam anladım 45
tamam tatlım 105
tamam efendim 298
tamam anne 127
tamamıyla 47
tamamlandı 26
tamamı 16
tamam oldu 33
tamamiyle 25
tamam öyle olsun 18
tamam baba 89
tamam hayatım 43
tamam dostum 85
tamam tamam 209
tamam patron 67
tamam mıyız 25
tamam o halde 42
tamamiyle 25
tamam öyle olsun 18
tamam baba 89
tamam hayatım 43
tamam dostum 85
tamam tamam 209
tamam patron 67
tamam mıyız 25
tamam o halde 42