Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Y ] / Yalnızca bir dakika

Yalnızca bir dakika перевод на французский

88 параллельный перевод
- Yalnızca bir dakika.
- Juste une minute.
Yalnızca bir dakika.
On en aura pour une minute.
Yalnızca bir dakika.
J'ai dit :
Yalnızca bir dakika.
Asseyons-nous un moment.
- Tamam. Yalnızca bir dakika.
- Juste une minute.
- Yalnızca bir dakika alır.
- Ça ne prendra qu'une minute.
Yalnızca bir dakika.
Ce ne sera pas long.
Yalnızca bir dakika sürer.
Ça ne sera pas long.
Yalnızca bir dakika canın yanar.
Ça ne dure qu'une minute.
Her an gelebilir. - Yalnızca bir dakika. Bir dakikacık.
Rien qu'un petit instant.
Bir dakika, Raymond. Yalnızca bir dakika.
Un instant, Raymond.
- Yalnızca bir dakika kalacağım.
Je ne resterai qu'une minute.
Özür dilerim.Yalnızca bir dakika kalacağım.
- Je ne t'ai pas vue depuis... - Va-t'en.
Yalnızca bir dakika...
Je reste une seconde.
Yalnızca bir dakika!
Juste un instant, bon sang!
Yalnızca bir dakika görüşmek istiyorum.
J'aimerais te parler. Laisse-moi entrer.
Yalnızca bir dakika, tamam mı?
J'en ai pour un instant.
Yalnızca bir dakika.
Juste un moment, d'accord?
Yalnızca bir dakika, nasıl olacak görmeliyim.
Que je vois l'effet produit.
Yalnızca bir dakika.
J'en ai pour une minute.
Yalnızca bir dakika için şu bankadan bahsedebilir miyim?
Je peux te parler de cette banque?
- Bu yalnızca bir dakika alacak. Otur.
- Ca ne va pas prendre longtemps.
Tamam, Nick bize bir dakika ver, olur mu? Yalnızca bir dakika.
Nick, laissez-nous seuls une minute.
Bak, Annen bir dakika içinde burada olacak ve benim yalnızca bir dakikalığına dışarı çıkmam lazım hemen döneceğim, tamam mı?
Maman arrive dans une minute... il faut que je sorte juste une seconde... et je reviens tout de suite, d'accord?
Yalnızca bir dakika izin verin.
Je vous demande encore une petite minute monsieur.
Yalnızca bir dakika istiyorum.
Dans une minute.
Yalnızca bir dakika sürecek. Söz veriyorum.
Ça ne prendra pas longtemps.
Yalnızca bir dakika.
Accorde-moi une minute.
Bana yalnızca bir dakika ver.
Laisse-moi juste une minute.
Onunla yalnızca bir dakika konuştum. Bir dakikada çok şey olabilir, değil mi?
Eh bien il peut se passer plein de choses en une minute, non?
Bana yalnızca bir dakika ver.
- Donne-moi une minute.
Yalnızca bir dakika sürer, tamam mı?
Juste une minute. OK?
"Eğer sizinle anlaşamazsak, " buradan ayrılmamdan 5 dakika sonra, " binanız ve roketiniz yalnızca bir yıkıntı kümesi olacaktır.
Si nous ne trouvons pas d'accord, M. Helius, vos ateliers et la fusée, qui est presque finie, ne seront plus que ruines après mon départ.
Yalnızca bir kaç dakika sürer.
Ça prendra un court moment.
- Ne kadar zaman geçti? - Yalnızca bir kaç dakika, Kaptan.
- Combien de temps ai-je été évanoui?
- Acaba, yalnızca... bir dakika, efendim.
Un instant, monsieur. - Oui?
Burada kalmanı istiyorum. Yalnızca bir kaç dakika. Tamam mı?
Reste ici, je serai pas long.
Yalnızca bir kaç dakika alır.
Ce ne sera pas long.
- Yalnızca bir iki dakika sürer.
J'en ai juste pour quelques minutes. D'accord.
Anahtarlarımı unuttum, yalnızca bir dakika.
Je vais chercher mes clés.
Tanrım, senin hakkında tuzlu olan yalnızca turtalar değil, değil mi? Bir dakika bekle!
Il n'y a pas que tes tartes qui sont salées!
Yalnızca Henry ile bir kaç dakika konuşmak istiyorum.
Je veux juste dire un mot à Henry.
Bir dakika, yalnızca. Baba, yanlış almışsın!
J'ai juste besoin d'une minute.
- Evet, ama yalnızca bir kaç dakika için.
- Oui, mais seulement une seconde.
- Evet, bu yalnızca bir dakika sürer.
- Juste un instant.
- Endişenizi anlıyorum ama yalnızca bir kaç soru soracağım, bir dakika sürmez.
- Je comprends votre inquiétude. Je dois la voir seule.
Yalnızca, onunla bir dakika konuşmak istemiştim.
Je voulais juste lui parler une minute.
Yalnızca Ned, o gün ona dokunup hayata döndürdüğünü biliyordu. Bir dakika sonra da Chuck'ın babası ölmüştü.
Seulement Ned savait qu'il l'avait ramenée à la vie et qu'une minute plus tard, le père de Chuck mourut.
Dur bir dakika, yalnızca artık uyanık bile kalamıyorsun...
Tu n'arrives même pas à rester éveillé.
Yalnızca bir kaç dakika için.
D'accord?
Bir dakika, çocuklar? Neden yalnızca iki ceset var?
Attendre, vous les gars, pourquoi y at-il seulement deux squelettes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]