Anlatırım перевод на португальский
3,668 параллельный перевод
Söz. Ben anlatırım, ben anlatırım.
Prometo que vou dizer-lhe.
Anlatırım.
Talvez.
Sonra anlatırım.
Explicarei mais tarde.
Beni korursanız her şeyi anlatırım. Sınır dışı edilmeyeceğime de söz verin.
Seu eu contar tudo, vão ter de me proteger e a promessa de não haver deportação.
- Sana sonra anlatırım.
- Eu conto-te depois.
Sana anlatırım.
Vou contar tudo.
Bir ara anlatırım.
História a seguir.
Ben anlatırım. Tamam mı?
Tu provavelmente vais para casa com ambas.
Tabii ki anlatırım, ahbap.
Sem problema, meu, eu conto-te.
Neler olduğunu ona anlatırım.
Vou dizer-lhe o que se está a passar.
İstediğiniz her şeyi anlatırım.
Digo-lhes o que quiserem. Só não me matem.
Sonra anlatırım ama şimdi...
Conto tudo depois, mas agora...
Başka zaman anlatırım.
Conto-te para outra vez.
Sonra anlatırım.
Eu depois conto-te.
Sonra anlatırım.
Conto-te mais logo.
Sonra anlatırım.
Eu explico-te mais tarde.
Sonra anlatırım.
Eu conto-te.
Bu gece kulüpte anlatırım.
Não posso falar agora. Falo mais tarde no Club.
Babana fikrini değiştirdiğini söylemezsen eğer, Southfork'un evin olduğunu ve onu kaybetmek istemediğini söyleyip onu Southfork'u satmaktan vazgeçirmezsen, senin ne büyük bir sahtekar olduğunu herkese anlatırım, Christopher.
A não ser que contes ao teu pai que mudaste de ideias, que Southfork é o teu lar, e que não aguentas perdê-la, a não ser que o convenças a tirar Southfork do mercado, vou expor-te pela fraude que és, Christopher.
O zaman bir daha onun ailesinin yanına yaklaşamayacaklarını güzel dille anlatırım. Peki.
Vou fazer com que percebam que não podem chegar-se perto da sua família.
Sana hikâyeleri diğer tarafta anlatırım.
Vou contar-lhe histórias do outro lado.
Size Moe ile ilgili her şeyi anlatırım.
Eu conto-lhe tudo o que quiser saber sobre o Moe. Não.
Sonra anlatırım.
Comento sobre isso depois.
Belki bir yere içmeye gideriz, ben de sana ne düşündüğümü anlatırım.
Vamos buscar umas bebidas e conto-te os meus planos.
Yarın sana diş perisini anlatırım ama şimdi uyuyacağım, tamam mı?
Amanhã conto-te uma coisa sobre a fada dos dentes. Agora, vou voltar para a cama, está bem?
Size nasıl geçtiğini anlatırım.
Depois aviso como foi.
Olanları sana anlatırım.
- Depois conto o que aconteceu.
Ne giyeceğini gördüğünde olacakları sana anlatırım.
Quando vir o que ela irá vestir, eu conto-lhe o que vai acontecer.
Yoldayken anlatırım.
Conto tudo pelo caminho.
Anlatırım.
Podia contar-te mais.
- Herkese bunu anlatır mısın? - Her fırsatta.
- Sempre que puder.
Mike, bize neden Çay Partisi hareketine katıldığını anlatır mısın?
Mike, diga-nos por que se envolveram no movimento Tea Party.
Çiftçi her Salı yalınayak organik ürün panayırı olduğunu söyledi. Katarina'ya neden geç kaldığımızı anlatırken sen sadece bekle, ho.
O vendedor disse que a Barefoot Contessa faz compras aqui à terça-feira.
Makinenin nasıl çalıştığını tekrar anlatır mısın, Chad?
Pode dizer-me como funciona a máquina de novo, Chad?
Seni buna neyin ittiğini anlatır mısın?
Diga-nos o que a fez mexer-se.
Jinora, bu egzersizi bize anlatır mısın?
Jinora, gostarias de explicar esse exercício?
Tsunami olduğunda neler yaşadığınızı bize anlatır mısınız?
Conte-nos sobre a sua experiência no tsunami.
Bana onları anlatır mısın?
Vais falar-me deles?
Daha sonra anlatırım.
Explico mais tarde.
Burada neler olduğunu biri bana anlatır mı?
Alguém pode dizer-me o que está a acontecer aqui?
Başkanın ABD adına özür dilediği örnek bir durumu ve başkanın ABD adına özür dilemesi gerekebileceği bir durumu anlatır mısınız?
Refira um caso em que o presidente tenha pedido desculpa pela América. E não imagina nenhum caso em que o presidente devesse pedir desculpa pela América?
- Doğru soruları sorarsam bana borç tavanını iki bölümde anlatır mısın?
- Sim? Se te fizer as perguntas certas, consegues falar do teto da dívida durante dois segmentos, esta noite?
Baba, bütün hikâyeyi anlatır mısın? Annemle evlenmen ve o zamandan beri olan her şey.
Pai, podes contar a história toda, o casamento com a Mãe, e tudo o que aconteceu desde então?
Bütün hikâyeyi baştan sona kendi kelimelerinle anlatır mısın?
Podes contar a história do princípio ao fim nas tuas próprias palavras?
Bütün hikâyeyi en başından şimdiye kadar kendi kelimelerinle anlatır mısın?
Contas-me a história do início até agora nas tuas próprias palavras? O quê?
Konusunu anlatır mısın?
Podes descrever do que se tratava?
Annenle babanın ilişkisinin hikâyesini anlatır mısın?
Sabes a história da relação da Mãe com o teu pai?
Eğer sana ne haltlar dönüyor diye sorsam bana gerçeği anlatır mısın?
Se te perguntasse o que raio se está a passar, contavas-me a verdade?
Bana en azından bu dişlerle ne yapmayı planladığını anlatır mısın?
Podes, pelo menos, dizer-me o que pretendias fazer com estes dentes?
Joseph, lütfen bize neler olduğunu bir de sen anlatır mısın?
Joseph, por palavras suas, diga o que aconteceu.
Siz anlatır mısınız?
Vai contar-me tudo?
anlat 464
anlatamam 71
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlat bana 351
anlat hadi 43
anlat bakalım 207
anlatamam 71
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlat bana 351
anlat hadi 43
anlat bakalım 207