Derim ki перевод на португальский
529 параллельный перевод
Hep derim ki, yapacak bir işin varsa, başkasına yaptır.
Quando temos um serviço a fazer, devemos sempre arranjar quem o faça.
Ben derim ki... Neden Geneviève ile Andre'yi eşleştirmiyoruz?
Talvez pudéssemos juntar a Geneviève e o André.
Derim ki, "O buralardaydı".
Eu disse, "Anda por aí".
Ne derim ki? "Sevgili Dave, Rankin insanlara..." "... Yahudiler diye seslenince ne hissediyorsun? "
"Caro Dave, como te sentes quando ouves o Ranking chamar às pessoas" judeus "?
Derim ki kimseler evlenmesin bundan sonra.
Digo que não haverá mais casamentos.
"Gerçekten size derim ki küçük çocuklar gibi olmazsanız hiçbir surette cennete giremezsiniz."
"Em verdade vos digo aceitem o vosso caminho e sejam como as crianças. Só assim entrarão no reino do Céu."
- Derim ki... - Evet, Senyor Albay?
- Eu sugeriria, Tenente...
Seni serbest bırakıyorum. Ben derim ki, eğer maymunda kazanç yoksa, keyfimize bakarız.
Se não o podemos sacar dinheiro, ao menos matámo-lo.
Ama kendi kendime derim ki : "Howard, koca adam ne kadar bakarsan bak ona uzaktan bile dokunamazsın."
Mas eu digo : " Howard Olha tudo que você quer Mas você não podia tocar nem remotamente'
Düşünceme göre, ne kadar tutarsa tutsun çocuklarının bonolarını satman gerekse de derim ki, yaz zamanı, New York'ta klimalı olmak zorundasın.
Acho que por muito caro que seja mesmo que tenhamos de alienar os direitos sobre os nossos filhos acho que no Verão, em Nova lorque temos de ter ar condicionado.
Derim ki, Kaptan Wiles, Bir cinayetin ortasına düştük.
Acho que estamos metidos num homicídio, capitão Wiles.
Ben derim ki, madem Kralın gözüne girmenin yolu o kadına yaranmaktan geçiyor, o zaman biz de onun adamı olalım, onun kıyafetini giyelim. *
Uma coisa te direi : penso que nosso caminho será, se quisermos permanecer nas graças do Rei, fazermo-nos servos dela e usar sua libré.
Her zaman derim ki, Danny akıllı bir çocuktur.
O Danny é um tipo esperto.
Ben derim ki katilleri barındırmayalım.
Não abrigamos assassinos.
Derim ki, bu eve adımımı atar atmaz kabul edeceğinizi anlamıştım.
Eu digo-lhe, sabia que tinha negócio no minuto que entrei nesta casa.
İnsanlar "bekleyecekler" dese bile ben derim ki "her şey bitmiştir."
Ainda que prometeu esperar... - Eu também teria prometido. - Sem pensar antes?
Ben hep derim ki, eğer sen...
Eu digo sempre que...
Derim ki yalnızca kendine inanır ve biyolojik ölümüne.
Eu digo que... Acredita só em si mesmo e na morte biológica
Ama ben derim ki :
Mas eu digo :
Derim ki.
Mas que...?
- Derim ki bırakalım çocuk denesin.
- Vamos deixar o rapaz tentar!
Senden hoşlandım. kızı istiyosan, onu tekrar eve götürmeye o kadar meraklı diilim. Ama ben derim ki bi anlaşma yapalım.
Gostei de si e... se quiser a rapariga, näo estou täo decidido que a quero de volta... mas posso estar aberto a uma negociaçäo.
Ben derim ki :
E o que digo é :
"'Ama ben size derim ki kız kesinlikle
"'Posso dizer-lhe que nasceu
Ama size derim ki, tüm görkemine rağmen Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmiş değildi.
Entretanto, eu vos digo que Salomão, no auge de sua glória... não se vestiu como um deles.
Size derim ki, burada tapınaktan daha üstün bir şey var.
Ora, eu vos declaro que aqui está quem é maior que o templo.
Ama size derim ki, hüküm günü Sur ve Sayda'nın hali sizinkinden daha iyi olacak!
Por isso vos digo, no dia do juízo haverá menor rigor... para Tiro e para Sidônio que para vós.
Bu nedenle size derim ki, Tanrı'nın hükümranlığı sizden alınacak ve ona yaraşan ürünleri yetiştiren bir halka verilecek.
Por isso vos digo : Ser-vos-á tirado o Reino de Deus... e será dado a um povo que produzirá frutos dele.
Size derim ki, bunların hepsinden bu kuşak sorumlu tutulacak.
Em verdade vos digo : Esses crimes pesam sobre esta raça.
Derim ki ; "Rab'bin adıyla gelene övgüler olsun!" diyeceğiniz zamana dek beni bir daha görmeyeceksiniz.
Pois eu vos digo : Já não me vereis de hoje... em diante, até que digais : Bendito seja aquele que vem em nome do Senhor.
Derim ki, içinizden biri beni ele verecek.
Em verdade, vos digo, um de vós há de me trair?
Kendime derim ki ;
Disse a mim mesmo :
Ben derim ki, kimseler evlenmesin bundan sonra!
"Vai, eu não quero ir ; isso provocou a minha ira." "Digo que não tenhamos mais casamentos!"
Ben derim ki, Blackwater bataklığından geçirir.
Bom, diria que vai levar a manada pelo Pântano de Blackwater.
Ben de derim ki : "Evet July Johnson'la Meksika'yı boydan boya aştım."
Vou poder dizer : "Sim andei pelo México com o July Johnson".
Derim ki...
Eu disse...
Derim ki, bayanlar ve baylar, oğlanlar ve kızlar, dostlar ve düşmanlar,
Digo que, senhoras e cavalheiros, moços e moças, amigos e inimigos,
Ben her zaman derim ki, "Agnes..."
Eu sempre disse "Agnes..."
Madem Konstantin sorun olmak istiyor... ben de derim ki sorunlar çözülmek için vardır.
Se o Konstantin quiser ser um problema, eu digo que um problema pode sempre ser resolvido.
"Bu küçüklerden birini hor görmeyin ; zira size derim ki göklerde onların melekleri daima göklerde olan Baba'mın yüzünü görürler."
"Guardai-vos de menosprezar um só destes pequenos, pois seus anjos no céu contemplam sem cessar a face de meu Pai que está nos céus"
Ama "Hayır, hiç duymadım." derseniz ben de derim ki : "Zaten duyamazsınız."
Não, você diz : "Nunca ouvi".
Derim ki, oturalım.
Eu digo para nos sentarmos.
Herkes elinden geleni yaptı. O yüzden ben derim ki, toplantıyı hemen bitirip gereken yapılsın. Hayıt Luther, bu yaptığın- -
Devemos cancelar esta reunião e fazer o que achamos certo.
Ben doğru adamımdır az çok, yine de öyle şeylerle suçlayabilirim ki kendimi anam doğurmasaydı keşke derim.
Eu sou razoavelmente honesto mas poderia acusar-me de tal, que melhor seria não ter nascido.
Ben derim ki biri işini kaybedecek.
Só que se joga o posto!
Derim ki, kötüye karşı direnmeyin.
Eu, porém, vos digo :
Size derim ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin.
Eu porém, vos digo : Amai vossos inimigos e fazei o bem aos que vos perseguem.
Size derim ki, insanların işlediği her günah, ettiği her küfür bağışlanacak ;..
Por isso, eu vos digo :
Size derim ki,..
Em verdade, vos declaro :
beni kazanmanın kolay olduğunu sanıyorsan eğer. nazlanarak "hayır" derim sana. Ta ki sen yalvarıp yakarana kadar.
Se achais que fui conquista fácil, farei cara feia, serei má e direi "não", para me cortejardes.
- Tabii ki, derim.
- Chamo, pois.