Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ I ] / Iki katı

Iki katı перевод на португальский

4,207 параллельный перевод
Nedenine gelecek olursak, iş arkadaşı olmakla birlikte ev içinde de sıradışı bir ortaklığımızın olması. O yüzden ev işlerini iki katına çıkarmak yerine paylaşıyoruz.
Além de sermos colegas, estamos a embarcar numa parceria doméstica bastante invulgar, por isso devemos unir esforços, não duplicar.
Yukarı! Yukarı! Biz iki katını yapabiliriz!
Vamos duplicar!
İkinci kurban Rango, dükkânı olan diğerinin iki katı süredir neredeyse her gün aynı rutin hayatı yaşıyormuş. Yani ikisinin de bir rutini var.
A segunda vítima, Rango, era dono de uma loja de conveniência que há bastante tempo, mantinha sempre a mesma rotina.
Evet, umarım senin açıklaman da bunun iki katı ediyordur çünkü herkesin içinde seni rezil edeceğim.
E eu que a tua explicação valha o dobro, porque acabarei contigo, aqui, na frente de todos.
Tüm müsait ajanları sahaya sür yerel polisleri iki katına çıkar, elbet biri bir şey bulacaktır.
Pus todos os agentes disponíveis no terreno, dupliquei o número de polícias e, em breve, tinham-no encontrado.
Benim iki katım kadardı.
Ele tinha o dobro do meu tamanho.
Sicilyalı bir tedarikçi kullansaydım, ki kullanmam genel giderlerim iki katına çıkardı.
Se usasse um fornecedor siciliano que não faria, as minhas despesas duplicariam.
Buradaki ve buradaki önlemleri iki katına çıkar.
Redobra as contramedidas aqui e aqui.
Neredeyse iki katı etkiliydi.
Demorou quase o dobro.
Normal ücretlerinin iki katı, bir de bedava muayene.
Duplico o preço normal e incluo um exame médico gratuito.
Önümüzdeki hafta iki katı kadar alacaklar.
Vão levar mais do dobro na semana que vem.
Altı ay sonra iki katına çıkarabileceğimi düşünürsen 200.000 dolara kadar çıkacağım.
Dou, no máximo, 200 mil dólares, desde que tu aches que posso dobrar esse valor em 6 meses.
Sana iki katını öderim.
Eu pago-te o dobro.
Bunu yapman için ne kadar para verdilerse iki katını veririm!
O que te pagam, eu pago o dobro!
Müvekkilim, sizin de bildiğiniz gibi, bunun iki katını hak ediyor.
A minha cliente merece o dobro, sabes bem.
Onaysız olduğu için normal fiyatımın iki katını alacağım.
Por não ser aprovada, vou exigir o dobro dos meus honorários.
İlk tercihim değil, ana bir gün, bu düğüm sayesinde, sana borcumu iki katı geri ödemem mümkün olacak.
Não é a minha primeira escolha, mas um dia, com ele, poderei pagar tudo e a dobrar.
Yapmayın, bu gerçek bir elmanın iki katı büyüklüğünde.
Isto é maior do que uma maçã normal.
Ama yardımına ihtiyaç duyduğum nokta şurası yaklaşık bir ay önce MPresario senden fiyatı iki katına çıkarmanı ve geride iz kalmaması için parayı artık nakit olarak ödemeni istedi.
Mas, aqui é onde eu vou precisar da tua ajuda. À cerca de um mês atrás, o MPresario diz-te que quer dobrar o preço e quer ser pago em dinheiro, por isso é que não há rasto do dinheiro.
Onun ödediğinin iki katını veriyorum.
Eu duplico o que ele pagar.
Anlaşma iki katına çıktı.
"agora o preço é o dobro."
Eskiden yüklediğimin iki katıyla başa çıkabilirim.
Consigo levantar o dobro do que conseguia.
Neredeyse kendilerinin iki katı olan korumayı indirebilecek çok acemi yoktur.
Não são muitos os recrutas, que podiam derrubar um guarda com quase o dobro do seu tamanho.
Sana kim rüşvet verdiyse, iki katı ne kadar?
Então, quanto é que quer por fora?
- Fiyat iki katı değil.
- Não vai ser o dobro.
- Evet, iki katı.
- Sim, vai ser.
Sen fiyatına iki katına çıkarırsan KG-9'lar kapış kapış gider.
Dobro do preço, A KG-9 vai vender-se sozinha.
Senin tahminlerini iki katına çıkardım.
Consegui duplicar as tuas projecções.
Yarısı kadar çalışıp iki katı para kazanabiliyorken neden yerleri ovayım?
Para quê andar a lavar o chão quando ganho o dobro em metade do tempo?
İki yatak odası, on birinci kat,... bir park yeri ve ikincisi için de opsiyon.
Dois quartos, no 11.º andar, lugar de estacionamento e opção para um segundo.
Sermaye girişinin bizi iki kat büyütecek olması ilgisini çekecektir.
Esta capitalização duplicará o tamanho da agência, e isso interessa-lhe.
Altı ay boyunca aynı katı ayda iki kez ziyaret etmiş.
Ele visita o mesmo andar, duas vezes por mês durante seis meses.
İki katını ver.
O dobro.
İki kat ağırlıkta bir Gustav Becker. 1870 civarında Viyana'dan kalma.
É um Gustav Becker de Viena de dois pesos, à volta de 1870.
Yau Kardeşin ikramı yoksa iki kat ücret öderdin!
Se não fosse pela generosidade do irmão Yau, cobraríamos o dobro por isso!
2005'de orduya girmiş, yedeklere katılmadan önce iki kez göreve gitmiş.
Alistou-se em 2005, serviu em duas incursões antes de entrar para a reserva.
Beni alaşağı edersen, iki kat daha güçlü olarak gelirim!
Se me derrubares, volto duas vezes mais forte.
Ve taşın üstünde... resmini de buldu. bu beni iki kat meraklı yaptı.
E a fotografia, numa lápide, o que redobrou a minha curiosidade.
Eğer Ruslar gerçekten bomba atarsa en azından Peggy'nin konserveleri iki kat daha uzun dayanır.
Se os russos largarem a bomba, pelo menos, os alimentos enlatados da Peggy duram duas vezes mais.
Buralarda sessiz bir adamın derisinin yüzülme şansı gürültülü olana karşı iki kat fazladır.
Aqui, um homem silencioso tem o dobro da probabilidade de um ruidoso de ter a sua barba arrebatada por um urso.
İki kat sayılıyorsun hem de.
A dobrar. És um ponto duplo.
Biz birlikteyken, iki kat daha güçlü iki kat daha akıllı ve iki kat daha yakışıklıyız ve bize yapabileceğin hiçbir şey yok amına koyayım.
Juntos somos duas vezes mais fortes duas vezes mais inteligentes e duas vezes mais bonitos, e não nos podes fazer nada.
Reşit olmayan kızlar iki kat daha karlı.
As raparigas menores representam metade da receita.
İki sene hizmet yaptım, ve sonra Rodezya Piyade Birliğinde katıldım, sonra Güney Afrika'ya gittim.
Servi por 2 anos, fui com a Rhodesian Infantaria Leve
O zaman iki kat daha korkusuzca savaşmalıyım.
Então lutarei com o dobro de ferocidade.
- İki katı mı?
- A dobrar?
Her şeyden önce şüpheli listesine iki şüpheli daha katılmış olur.
E no mínimo, acrescenta mais dois suspeitos à festa.
Sadece 10 dolar daha fazladır, ama tadı iki kat güzeldir.
É apenas mais 10 dólares, mas é duas vezes melhor.
- İki kat...
- Duas...
İki kat daha iyi.
Duas vezes melhor.
Onların sahip olduğunun yarısına sahip olabilmek için onlardan iki kat daha iyi olman lazım.
Duas vezes melhor que eles para teres metade do que eles têm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]