Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ N ] / Ne ki bu

Ne ki bu перевод на португальский

3,797 параллельный перевод
- Ne ki bu, bebek gibi?
- O que ele é? Uma criança?
Loki'nin yardımını aldın, bu faniyi serbest bıraktın diyelim. Ne işe yarayacak ki?
Considerando que terão a ajuda do Loki e que libertarão essa mortal... que bem isso faria?
- Bu Açık Şömine olayı ne ki?
- O que é isso de "Open Harth"?
Bu adam ki duygusuz bir alık yok kendine ait ne bir ev ne bir eşyalık.
Este homem é um simplório insensível sem uma casa que seja sua.
Tanrı'nın benden bu kadar nefret edeceği ne yaptım ki?
O que fiz eu para Ele me odiar tanto?
- Bu ne zaman olur ki?
- Quando é que ia ser?
Sana ne söyleyeceğimden tam olarak emin değilim ama belli ki bu önemli.
Não tenho bem a certeza do que te dizer, mas obviamente é importante.
- Ne demek ki bu? - Bilmem.
O que essa pergunta mesmo significa?
Bu işten ne anlarsın ki?
O que há de errado contigo? O que sabes tu sobre isto?
Hatta ne yazık ki birkaç kişi bu konuda açıkgöz çıktı.
E lá se eliminou um ou outro alvo.
Ne? Bu demektir ki kameralardaki bu canlı yayını bir devlet sunucusunda tutuyorlar ama onların bundan haberleri yok.
Significa que estão a hospedar esta transmissão em tempo real das câmaras num servidor do Governo sem o conhecimento deles.
Belli ki, bu sene çok daha fazla insan Arınma Gecesi'ne katılacak.
Haverá mais pessoas a Purgar este ano do que antes.
Diyorum ki DNA sonucu ne derse desin savcılığın jüriyi Daniel'ın bu suçu işlediğine inandırması için onlarca seçeneği var.
Quero dizer que existem 100 formas diferentes da acusação convencer o júri que o Daniel fez isso, e não interessa o resultado do ADN.
Yani bu demek oluyor ki. Emir'in babasını ihbar ettiği, hatta daha da kötüsü..... Güvenlik Birimleri'ne çok önemli bilgiler verebilecek durumda olduğu açık oturumda dile getirilirse hayati bir tehlikeyle karşı karşıya kalması kuvvetle muhtemel, öyle mi?
E, provavelmente, se fosse revelado numa audiência pública que o Emir denunciou o pai e, pior, que ele está agora em posição de fornecer aos Serviços de Segurança informações valiosas, há uma forte probabilidade da sua vida correr perigo?
Bu işte öyle güçler rol oynuyor ki ne ben, ne sen, ne de Başbakan durumu kontrol altında tutabilir.
Há poderes aqui em jogo que nem tu, nem eu, nem sequer o primeiro-ministro, pode aspirar a controlar.
Bu beni ne zaman durdurdu ki?
E desde quando é que isso me impediu?
Yani, bu elemanı ne kadar tanıyorsun ki?
Ele pode. Quer dizer, o quanto você realmente sabe sobre esse cara?
Artık biliyorum ki kitap tüm gizemleriyle beraber bu kilisede kalmak zorunda. Ne pahasına olursa olsun.
Sei agora... que o Livro e os mistérios que contém tem de ficar na Igreja a todo o custo.
Bu ne ki?
Isto não é nada.
Ne yazık ki, bu bir hayalet hikâyesi değil.
Infelizmente esta não é uma história de fantasmas.
- Ne zaman oldu ki bu?
Quando é que isso aconteceu?
- Bu ne bilecekmiş ki?
Que vai ela saber?
Ne? Sabahın bu saatinde neden uyuyum ki?
Não se pode dormir até meio da manhã!
Bir anne olmaktan şimdi vazgeçemem. Çocuksuz bir anne bu durumda ne yapabilir ki?
O problema é, querida, que não estou realmente pronta para deixar de ser uma mãe, mas, que pode fazer uma mãe sem ter um filho, na realidade?
Hem ne yüzbaşısı ki bu? Kimse biliyor mu?
Capitão de quê?
Ne kadar şanslısın ki Needwant'a geldin çünkü Storm Divide'ın bu yakasındaki en iyi parti burasıdır.
Tens sorte por teres chegado a NeedWant, que é a melhor festa deste lado da divisória da tempestade.
Bir yanım "Bu dünyadan biri eksilse ne olur ki" diyor.
Parte de mim diz : o que é uma pessoa a menos na Terra?
Bu sana söylemiş olabilir, ama ne yazık ki onda bunları benim yüzüme söyleyebilcek yüreği hiç olmadı
Ele pode ter dito isso para você, mas por Deus, ele nunca teve a coragem de dizer isto para mim, na minha cara.
O yüzden düşünüyorum ki ona ne söylersen söylemiş ol pişmanlık verici olsa da onun sana olan sevgisini alıp götürmedi bu.
Então, acho... Que seja o que lhe disseste, qualquer arrependimento, não anulou o amor que ele sentia por ti.
Ne yazık ki bu oyun hepimiz için bitmek üzere.
Infelizmente para todos nós, o jogo está prestes a acabar.
Ne yazık ki, bulunan bu sakinleştirici hafif de olsa halüsinasyon gösterme etkisine sahip olabiliyor.
Infelizmente, descobrimos que o sedativo testado podia causar leves efeitos alucinogénios.
Bu araba, burada ne arıyor ki?
O que é que está aqui a fazer?
Amerika onlarca yıldır benzeri görülmeyen bu ekonomik büyümenin keyfini çıkarıyor. Ama ne büyük talihsizlik ki bu büyüme dağ kadar borca neden oldu ve şimdi sonuçlarına katlanma vakti.
Durante décadas, a América tem vindo a beneficiar de um crescimento económico sem precedentes, mas infelizmente o crescimento foi impulsionado por uma montanha de dívidas e agora essas contas estão a começar a ficar vencidas.
Bu salak şapkayı hiçbir zaman atmayacağım ki. Burada ne oluyor?
- Terei sempre este chapéu estúpido.
Bu günlerde de ırkçı olmayan ne var ki?
O que não é, hoje em dia?
bu insanları buraya toplayan ana nedenin çaresizlik olduğunu düşünmeden edemiyorum, ama, bu şekilde mutlularsa, ben daha ne söyleyebilirim ki?
Não consigo deixar de pensar que foi o desespero que trouxe muita desta gente para aqui, mas se são felizes agora, quem sou eu para dizer o que seja?
Bu küçük yemle ne büyük balinalar yakaladım ben senin ki de dahil, Moby.
Vais usar esse teu pequeno pauzinho como isca? Apanhei algumas baleias muito grandes com esta isca minúscula, contigo incluída, Moby.
- Bu da ne ki böyle?
- O que raios é isto?
Şu olay hakkında bilgi verecektim ama ne yazık ki bu cevaplardan çok sorulara sebep oluyor.
Tenho novas informações sobre o incidente. Mas receio que levanta mais perguntas do que respostas.
Ve düşünüyorum ki her şeyi riske attığımı görmen ne olursa olsun, ne tür sıkıntıyla bu çocuk karşılaşırsa karşılaşsın, yanında olacağıma seni inandırmalı.
E acho que veres-me arriscar tudo deverá convencer-te de que, aconteça o que acontecer, por mais confusões em que este miúdo se meta, eu estarei lá.
Bu kadar affedilemeyecek ne yapmış alabilir ki?
O que é que ele fez que é tão imperdoável?
Evet, ne tesadüf ki bu şirket Dr. Tierney'in servisinin parasını ödeyenle aynı şirket oluyor.
Sim, por acaso é a mesma empresa que está a pagar a ala cardíaca e ambulatorial do Dr. Tierney.
Biliyorsun milyonlarca kötü şey yaşanıyor,... seninkinden de kötü şeyler ve bu beni kahrediyor ama, ... bilirsin ne yapabiliriz ki?
Sabe, um milhão coisas terríveis a acontecer, sabes, pior do que tu, estava a matar-me, mas, tu sabes, o que podes fazer?
Yani bu da ne demek böyle ve o kim oluyor ki?
Quem és tu?
Ne yazık ki, aradığım şey bu değildi.
E, infelizmente, não é o que procuro.
Daha bu ne ki, FBI neler biliyor neler!
E de onde veio essa, há muita mais. Muita.
Eminim ki bu bir horoz dövüşü olsaydı ya da baronluk savaşı ya da sen her ne yapıyorsan, haklı olabilirdin. Ama ben profesyonelim.
Tenho a certeza que se isto fosse lutas de galos, ou impérios de droga, ou o que quer que seja que fazes, estarias certa.
Ne yazık ki şu an Rus tarihi hakkında bir kitap üzerinde çalışıyorum. Konularım bu yönde. Senin sözünü ettiğin şeyden ise insanla ilgili bir makale olur.
De momento estou a escrever um livro sobre a história da Rússia e descreve ao que se chama uma história com interesse humano.
- Vay canına! Birisinin bu tür saçmalıklara inanması için ne kadar aptal olması gerekir ki?
Quão estúpido é que se tem que ser para se acreditar numa mentira como esta?
Bu şeyin GPS sinyali olmadan ne anlamı var ki?
Qual é a vantagem deste aparelho sem um sinal de GPS?
Yani, hayatını böyle yaşadığın halde Bu yaşadıklarından Daha kötü ne olabilir ki?
Quer dizer, o que é que pode ser pior do que te obrigar a viver a tua vida da forma que a vives hoje em dia?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]