Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / Onu bulmak zorundayız

Onu bulmak zorundayız перевод на португальский

161 параллельный перевод
Hâlâ onu bulmak zorundayız.
Bem, isto não nos pode parar. Temos ainda que a encontrar.
Onu bulmak zorundayız.
Temos de o encontrar.
Onu bulmak zorundayız... Onun.
Temos, simplesmente, de o encontrar... a ela.
Fakat onu bulmak zorundayız.
Mas precisamos encontrá-Io.
Onu bulmak zorundayız!
Temos que encontrá-lo.
Biz... biz onu bulmak zorundayız.
Temos de o encontrar!
Onu bulmak zorundayız.
Estamos à procura dele.
Onu bulmak zorundayız, anlıyor musunuz?
Temos de o encontrar, estão a perceber?
Birini öldürmeden önce onu bulmak zorundayız.
Temos de o encontrar antes que ele mate alguém.
Dedektif ne düşündüğünüz umurumda değil. David kayıp ve onu bulmak zorundayız.
Pense o que pensar, Inspector, o David desapareceu e temos de o encontrar.
Eğer bize annemiz hakkında bu yalanı söyledilerse.. belki ona da yalan söylemişlerdir. Onu bulmak zorundayız.
Se nos mentiram sobre a Mamã estes anos todos... talvez lhe tenham mentido também a ela.
- Onu bulmak zorundayız. - Silahlarla ilgili hiçbir iz yok.
- Temos de o encontrar.
Onu bulmak zorundayız.
Temos que encontrá-lo.
Onu bulmak zorundayız.
Temos de a encontrar.
Onu bulmak zorundayız, Zeyna. "KURBAN"
Temos que a encontrar, Xena.
Onu bulmak zorundayız.
Raios! Temos que o encontrar!
Onu bulmak zorundayız.
Precisamos achá-la!
- Onu bulmak zorundayız.
Não podemos salvar ninguém se estivermos mortos.
Sebep her ne ise, Jasmine'in bunu düzeltmesi için onu bulmak zorundayız.
Qualquer que seja a razão, temos que a achar... para que Jasmine a possa endireitar.
Onu bulmak zorundayız.
- Temos de encontrá-la.
- Onu bulmak zorundayız.
- Temos de encontrá-la...
Onu bulmak zorundayız.
Não quero saber.
- Onu bulmak zorundayız.
- Temos de o encontrar.
Onu bulmak zorundayız.
- Temos de encontrá-lo. - E dizemos-Ihe o quê?
Onu bulmak zorundayız.
- Temos que o encontrar. - Raios!
Yani aslında diyorsun ki etrafta bir uzaylı dolaşıp bowlingçileri korkutuyor ve biz onu bulmak zorundayız. Ve bu şeyle onu vuracağız?
Então, basicamente está a dizer que há um alien a andar por aí aterrorizar jogadores, e temos que encontrá-lo e atingi-lo com isso?
Önce onu bulmak zorundayız.
- Primeiro temos que encontrá-la.
Onu bulmak zorundayız.
O meu filho está lá em baixo. Temos que tentar encontrá-lo.
Onu bulmak zorundayız.
Temos de encontrá-lo.
Onu bulmak zorundayız. - Onu asla bulamayız.
- Nunca o vamos encontrar.
Üzgünüm, ama bunun için zamanımız yok, onu bulmak zorundayız.
Lamento, mas não temos tempo para isto. Temos de o encontrar.
- Onu bulmak zorundayız.
- Temos que encontrá-la. - Vamos.
Bu yüzden onu bulmak zorundayız. İşte, hemen burada.
É por isso que temos que o encontrar.
Eğer yardım edebilecek biriyse, onu bulmak zorundayız.
Se ele é um homem que pode ajudar, temos de encontrá-lo
Onu sabaha kadar bulmak zorundayız.
Encontraremos antes da manhã.
Zamanımız tükeniyor onu hemen bulmak zorundayım.
Não podemos esperar. Preciso de o encontrar.
Her iki durumda da, onu bulmak zorundayız.
- Energizando a matriz.
İşte bu yüzden onu ilk biz bulmak zorundayız.
É por isso que temos que a encontrar primeiro.
Onu bulmak zorundayız.
- Temos de a encontrar.
- Bo'yu bulmak zorundayız.İyileştir onu.
- Temos de achar o Bo. Curá-lo.
Onu bulmak zorundayız!
Tem uma namorada em Belleville.
Onu bulmak zorundayız.
Temos que o encontrar!
Öyleyse onu enselemenin başka yolunu bulmak zorundayız.
Temos de encontrar outra forma de chegar até ela.
Onu bulmak zorundayız. Bulacağız.
Encontraremos.
- Onu bulmak zorundayız.
Parece que ele cancelou todos seus compromissos.
Onu bulmak ve hastaneye götürmek zorundayız, tekrar takıp takamayacaklarını görmek için.
Precisamos encontrá-la. Leve ele para o hospital e veja se conseguem recolocá-la
Onu bulmak zorundayız.
Temos de encontrá-la.
Eğer öyleyse, artık onu kiralayanı da bulmak zorundayız.
Bom, se ele era, ainda temos que encontrar o tipo que o contratou.
Onu tekrar menzile sokmak için bir yol bulmak zorundayız.
Temos de encontrar uma maneira de o colocar dentro do alcance.
Onu bulmak zorundayız.
Temos que encontrá-la.
Hayır, biz yasal olarak onu bulmak için makul bir çaba göstermek zorundayız
Não, temos obrigação legal de nos esforçarmos para o encontrar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]