Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / Onu bana bırakın

Onu bana bırakın перевод на португальский

105 параллельный перевод
Pekala evlat, onu bana bırakın artık.
Pronto rapazes, larguem.
Onu bana bırakın.
Deixa isso comigo.
Onu bana bırakın. Buradan gitmemiz gerekiyor.
Tirem-na de minhas mãos, e tudo se desfaz.
Onu bana bırakın.
Deixem-no comigo.
Artık onu bana bırakın.
Deixem-no comigo agora.
Onu bana bırakın.
Deixem-no comigo!
- Onu bana bırakın.
- Deixe isso comigo.
Onu bana bırakın!
Ele é meu!
- Onu bana bırakın.
- Tenho uma ideia.
Onu bana bırakın.
Eu trato disso.
Onu bana bırakın. Ağzından bir şeyler almaya çalışayım.
Deixe-a a meus cuidados, e tentarei extrair isso dela.
Siz onu bana bırakın. Memphis Güzeli benim işim.
Deixe o "Memphis Belle" comigo que fica bem entregue.
Onu bana bırakın böylece sağ salim evinize dönebilirsiniz.
Deixe-o comigo e pode voltar para casa a salvo.
Onu bana bırakın. O bana ait.
Deixa-o!
Onu bana bırakın.
Deixem isso comigo.
Onu bana bırakın efendim.
Deixe isso comigo, senhor.
Onu bana bırakın!
Deixem-na comigo!
Tanrı askına... Onu bana bırakın.
Em nome de Deus deixem-no comigo!
Onu bana bırakın.!
Saiam daqui!
Onu bana bırakın.!
Deixem ela comigo.!
- Bosna'yı s.ktir et, onu bana bırakın.
- Que se lixe a Bósnia!
Onu bana bırakın.
Deixa-a comigo.
Onu bana bırakın!
Deixem mo ter para mim?
Onu bana bırakın, hanımefendi.
Deixe isso comigo, minha senhora.
Onu bana bırakın.
Deixe isso comigo.
- Onu bana bırakın.
- Deixa-o comigo.
Bay Todd, Bay Todd Onu bana bırakın
Mr. Todd Deixa tudo comigo
Onu bana bırakın.
Deixa-o comigo.
Onu bana bırakın.
- Deixe-o comigo.
Onu bana bırakın.
- Não, deixa-a aqui comigo.
Onu bana bırakın Bay Moore.
Deixe isso comigo, Sr. Moore.
Onu bana bırakın.
Deixem-me apanhá-lo!
Onu bana bırakın.
Deixe comigo.
Onu bırakın. Peter, bana yardım et!
Peter, ajude-me!
Peder, bırak şimdi duyduklarını, bana bunlar nasıl önlenir onu söyle!
Não me digais isso, frade! Dizei só como evitá-lo!
- Bana ne, rahat bırakın onu.
Ele nos deve 3 pratas, meu.
Onu kimse öldürmesin. Bana bırakın.
Ninguém o mata a não ser eu.
- Bart, onu itmeyi bırak - demek ikinizde bana karşı cephe aldınız peki, kimse Bart Simpson'a yamuk yapmaya kalkışmasın.
- Bart, não o empurres! - Eu sabia, estão contra mim. Bem, ninguém consegue tramar o Bartholomew J. Simpson.
Bekle! Bana ne yapacaksanız umurumda değil, sadece onu rahat bırakın.
Façam o que quiserem comigo mas soltem-na!
Bana Tanrının gücünü verirseniz onu serbest bırakırım.
Se me entregar o poder de Deus, poupá-lo-ei.
Bana ne isterseniz yapın ama onu bırakın gitsin.
Façam comigo o que quiserem, mas soltem-no.
Onu bana bırakın.
- Deixem isso comigo.
Onu bana bırakın.
- Estará nas mesas, a jogar.
Bırak onu düşünmek bana kalsın, tamam?
- Porquê? Deixe-me preocupar a mim por isso, está bem?
- Yargılama Bana kızgınsın, kızgın ol da ama bırak onu gitsin.
Se estás zangado comigo, zanga-te comigo.
İnanın bana, bilseydim, Ben... asla onu bırakıp gittiğinizi söylemezdim.
Acredite que se eu soubesse não o teria deixado safar-se.
Onu bana gönderirseniz arkadaşınızı bırakırım.
Deixem-na vir até aqui e eu liberto-o.
Bakın, neyle uğraşıyorsanız onu bırakıp bana katılırsanız on yıl içerisinde "soğuk erime" yi başarabiliriz.
Percebi que se vocês largarem O que quer que estejam a fazer e se juntarem a mim, Podemos chegar à fusão a frio em menos de uma década. 12 anos, no máximo.
Mesela, bunu bana o aldı, çünkü gevrek kutularını açık bırakıp dururdum ve gevrekler de bayatlardı, ve bir gün eve geldiğimde, onu elinde bununla bekliyorken gördüm çünkü bu gevrekleri taze tutuyor.
Por exemplo, ela comprou-me isto porque eu deixava sempre a caixa dos cereais aberta e os cereais estragavam-se, um dia cheguei a casa e ela tinha isto à minha espera, para manter os cereais frescos.
Bırak hayatını yaşasın. Yoksa inan bana, onu temelli kaybedeceksin.
Deixa-a viver, ou tenho a certeza que a vais perder.
Sen onu düz tut, geri kalanını bana bırak.
Mantém-no direito, eu trato do resto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]