Sanmıştım ki перевод на португальский
512 параллельный перевод
- Oh, ben sanmıştım ki...
Creío que...
Sanmıştım ki...
É que sabe, eu tenho...
Sanmıştım ki...
Pensei...
Sanmıştım ki..
Pensei que...
Sanmıştım ki, "İşte, iyi dürüst bir arkadaş."
Imaginei que estivesse a pensar :
Sanmıştım ki sen...
Pensei que você estava...
Ama sanmıştım ki...
Mas eu pensei que...
- Sanmıştım ki...
- Pensava que...
Ben sanmıştım ki...
Pensei...
Ben sanmıştım ki...
Tinha pensado...
Şimdi bunu bana karşı kullanacaksın. Sanmıştım ki...
Agora vais atirar-me isso à cara.
Sanmıştım ki... Bundan önce birbirimizi görmeliydik.
Pensei que... que nos teríamos visto mais cedo.
- Sanmıştım ki- -
- Mas pensei...
Hiç. Sanmıştım ki...
Nada, só pensava...
- Sanmıştım ki...
- Pensei...
" Sanmıştım ki senin emrinde gök ve yer
" Pensar que eras a terra e o céu
Sanmıştım ki... seninle...
Tinha esperado... contigo...
- Ben sanmıştım ki Laetitia...
- Mas, Letizia, ela... - De que está falando?
Sanmıştım ki beni tümüyle unuttun, sanmıştım...
Pensei que me esqueceras, pensei...
Sanmıştım ki...
Pensava que...
Ama ben sanmıştım ki...
Mas pensei que...
Sanmıştım ki...
Pensei que...
- Leslie, ben sanmıştım ki...
Leslie, pensei...
Sanmıştım ki...
Eu pensei....
- Sanmıştım ki...
- Pensei que você...
Onunla sürekli kavga ettiğin için, sanmıştım ki...
Pensei porque discutias muito com ele...
Sanmıştım ki...
Sim, querida? Pensei que...
- sanmıştım ki, oğlunuz bir bayandı ve ee...
- Pensei que o seu filho era uma mulher.
Sara ve seni sanmıştım ki...
Pensei que você e a Sarah eram...
Ama ben sanmıştım ki...
- Mas eu pensei que...
Şükürler olsun. Sanmıştım ki...
Graças a Deus.
Ben sanmıştım ki...
Pensava...
Ben de sanmıştım ki- -
Pensei que...
Ama, bu durumda sanmıştım ki...
Mas, pensei que neste caso...
Ben sanmıştım ki - Seni arzuladığımı mı? Hayır, Al.
Rei das alpercatas.
- Kendimden başkasına yardım etmem. - Ama sanmıştım ki...
Só me ajudo a mim mesmo.
Sanmıştım ki...
Pensava que... Pensava que... me amavas.
Toplantıya kadar beklemek istemeyince sanmıştım ki...
Oh? Supus que como não quis esperar pela reunião habitual...
- Fakat sanmıştım ki...
- Mas pensei...
Sanmıştım ki belki biraz...
Pensei que talvez...
Ben sanmıştım ki... birbirimize karşı dürüst olabileceğimizi umuyordum.
Pensei... Esperava que pudéssemos ser honestos um com o outro.
Ama ben sanmıştım ki...
Mas eu pensei...
Sanmıştım ki...
Julguei...
Ama ben sanmıştım ki siz beni seviyorsunuz.
Mas eu pensei que você é que estava apaixonada por mim.
Hayatım boyunca o tepedeki insanlarla kalacağım sanmıştım ta ki şu dağ adamı gelip kendi tamirhanesinde düzeltene kadar.
Pensei que ia acabar por viver lá com o povo dos montes, mas um grandalhão arranjou-me o carro na oficina local.
Neden? Bilmem ki, ben sadece bize bir şey göstermek istediğini sanmıştım.
Pensei que queria apenas mostrar-nos qualquer coisa.
Senin bunu düşünemeyeceğini sanmıştım Ama görünen o ki düşünmüşsün.
Pensava que não tinhas pensado bem nisto, mas vejo que me enganei.
- Öyle minik ki! Daha büyük sanmıştım.
- É tão pequenina!
Sanmıştım ki...
Eu tive...
Elbette ki, ama Er Baldrick'ten kaynaklandığını sanmıştım.
Bom, é claro, mas pensei que tivesse sido o soldado Baldrick.
Sanırım hepimiz kura çekmek zorunda kalacağız bunu yapmayı umursamam çünkü benim kura çekmem gerektiğini sanmıyorum tüm sene ben çalıştığıma göre bir sonrakinde hediye alacağımı da düşünürsek bence bu gayet adil ama merak etmeyin ki...
Dá para comida para três. Parece que vamos ter de tirar à sorte. Não me importo de o fazer, mas não acho que tenha de o fazer, pois eu é que trabalho todo o ano.