Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ S ] / Sen bekle

Sen bekle перевод на португальский

1,550 параллельный перевод
Peki. Ben bakarken sen bekle.
- Espera, vou tratar disso.
- Sen bekle.
- Você... fica... aqui.
- Hayır, sen bekle.
- Não, espere, você!
Bekle. Sen sadece birinden hoşlandığında konuşmana hayvanlarla ilgili betimlemeler katarsın.
Espera, só metes animais engraçados nas tuas conversas se fores um idiota.
Sen burada bekle, bu tarafa, ben...
Tu ficas aqui deste lado, enquanto eu...
- Peki, sen istedin. - Bekle bir dakika...
- Pronto, já me convenceste a dizer.
Orada bekle sen. - Señor!
Tenho de continuar.
- José, sen orada bekle.
- José, não sais daí.
Bekle, diyorsun ki ; o kaçırıldı, sonra diğer 4400'lerle geri döndü... sonra tekrar alındı ve sen hariç hiçbirimiz bunu hatırlamıyoruz?
Estás dizendo que ela foi adoptada e retornou com as outras crianças 4400, foi levada de novo e ninguém se lembra disso, a não ser tu?
Bekle, şunu sen de söylemez miydin?
Ei, espera, porque diria algo assim?
Sen emin olana dek bekle.
Espera até teres a certeza.
Sen sadece bir dahaki aya kadar bekle tamam mı...
Tens de... Espera só até ao próximo mês, está bem?
Sen burada bekle.
Espera... Espera aqui.
Sen burada bekle.
Eu vou. Fica aqui.
Sen sadece burada bekle, ve kimseyle konuşma, olur mu?
Espera aqui, e não fales com ninguém, sim?
Bekle, bekle. Hey, sen. Galactica'daydın, değil mi?
- Estava na Galactica, certo?
Bekle, o topal kambur sen miydin yani?
Espera, então eras tu o corcunda a coxear?
Hey bekle, sen?
Quieto aí, está bem?
Bekle, bekle. Sen neyden bahsediyorsun Ralph?
- De que estás a falar?
Sen burda bekle.
- Sim, espera aqui.
Bekle. Sen...
Espera, és...?
Pekala, evlat. Sen burada bekle.
Fica aqui, filho.
Sen, başarılı olmamız durumunda labaratuarında hazır bekle. Gidelim.
Consegui que fôssemos recebidos pelo juiz.
Şimdi sen biraz burada bekle, Donna.
Espera só aí, Donna.
Sen şurada bekle ben de Şerif'e güzel haberleri vereyim.
Fica por aí à espera e eu darei as boas notícias ao xerife.
Whoa, whoa, bekle, sen benimle gelmiyor musun?
Espera, não vens comigo?
Bekle, yani sen nanitlerin onu hayata döndürdüğünü mü söylüyorsun?
Está a dizer que os nanites a trouxeram de volta à vida?
3 ay önceki sevişmelerin nasıl olduğunu da sen hesap et artık. Bekle biraz.
Espera, não tinhas um primo que trabalhava na Baskin Robbins?
- Sen burada bekle, tamam mı?
Tu ficas aqui, sim?
Sen bekle.
Espera cá fora.
bekle, ne diyorsun sen?
Do que estás a falar?
Sen burada bekle, bebeğim.
Aguenta-te, querida. Só o tipo é que está a sair.
Sen sadece burada bekle.
Espera aqui.
O içeri girsin, sen burada bekle.
Ele entra, você fica aqui.
sen sadece burada bekle, ben hemen döneceğim.
Fique aqui. Eu volto já.
- Bekle bir saniye, sen D sırasında mısın?
- Espere um segundo. Estava na Fila D? - Estava.
Bekle, şu lenfoma hastasında Dr. Schaffer'a karşı çıkan sen miydin?
Espere, você é o tal da Dra. Schaffer e a paciente do linfoma?
Bekle... sen demin ne dedin?
Espere. Como disse?
Bekle, sen ve Robin hariç.
Espera, excepto contigo e com a Robin.
Bekle, sen... - İki.
- O quê?
Oh Bekle! Sen ventriloksun.
Espera, tu és um ventríloquo.
Sen sen sen! Bekle beni, dur!
Espera, espera.
Hey sen, beni unuttun, beni bekle!
Estás a esquecer-te de mim! Espera aí!
Bekle bir saniye, sen de bu yüzden agliyorsun öyle mi?
Espera, então porque estás a chorar?
Sıranı bekle sen.
Espera para ver...
- Bekle, sen ne yapıyorsun?
- Espera, o que está fazendo?
Bekle bir saniye. Sen iki kez bankada bulundun.
Espera um momento, estiveste duas vezes no banco.
- Sen bekle.
Fica aqui.
Sen de git. Bekle... her... her... her... herkes kendi yoluna gitmeli!
Espera... todos, todos... todos... todos têm de escolher o seu próprio caminho!
Burada bekle sen.
Fica aqui.
- Bekle, sen nasıl... - Sen hain ne demek biliyor musun?
Sabe o que é um traidor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]