Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ S ] / Silahın var

Silahın var перевод на португальский

1,258 параллельный перевод
Yedek bir silahın var mı?
Tens uma arma extra?
Merak ediyorum çünkü... silahın var.
Estou curioso porque Tu tens uma arma.
Silahın var mı?
Oh você tem uma arma?
Silahın var mı?
- Tem alguma arma?
Baba, senin silahın var.
Tu tens uma arma.
- Silahın var mı?
- Estás armada?
Silahın var, değil mi?
Está armada, não está?
Nerede olduğumu biliyorsun, ve bir silahın var.
Sabes onde estou, e tens uma arma.
- Silahın var mı?
- Claro que não.
- Silahın var mı?
- Estás armado?
Neden arabam ve giysilerim sendeydi? Neden bir silahın var?
Porque tinhas o meu carro, as minhas roupas, uma arma?
- Silahın var mı?
- Tens uma arma?
Senin bir silahın var mı?
Tem armas? - Algumas.
Silahınız var mı?
Vocês têm armas?
Adamın günlük rutinlerini ve nasıl korunduğunu öğrenmek için zamana ihtiyacım var,..... fakat teorik olarak New York caddelerinin bir tanesinde,..... gündüz vakti, ufak kalibreli, otomatik ve susturucusuz bir silah ile...
Preciso de algum tempo para avaliar as suas rotinas e a sua segurança, mas idealmente? Numa rua da cidade de Nova Iorque, em pleno dia, com uma automática de pequeno calibre sem silenciador.
Burada Merkez Ordu'da ve Londra'da eğitimsiz sokak savaşçısı Yahudiler'e silah sağlamanın kaynaklarımızı boşa harcamak olduğunu düşünenler var.
Há gente no exército interno, aqui e em Londres que acha que a passagem de armas para combatentes judeus sem treino é uma utilização fútil e inútil dos nossos recursos limitados.
Biliyorsunuz Rusların hidrojen bombası var, Naziler Güney Amerika'ya iltica ediyor... Çinlilerin silah altında 2,8 milyonluk bir ordusu var. Bense bir baraja dayanıklılık testi yapıyorum.
Sabem, os russos têm a bomba H, os nazis instalam-se na América do Sul, os chineses têm um exército de 2,8 milhões... e eu estou a fazer testes de esforço numa barragem.
O budalanın silahı var!
Ele tem uma arma!
Harper, dikkatli ol. Onun iki silahı seninse sadece hırçınlığın var.
Harper, tem cuidado, ele tem duas armas carregadas, tu só tens um mau temperamento.
Sende de tespit edemediğimiz cinayet silahının kalıbı var.
Sim? E tens o gesso da arma do crime não identificada.
Cinayet silahının üstünde kesinlikle uranyum var.
Existe urânio na arma do crime.
Silah var mı bakın.
Vejam se tem armas.
Bu silahın nesi var?
- Que diabos tem de errado nessa arma?
Sizi ve kızınızı kaçırdığında silahı var mıydı?
Ele estava armado quando as raptou, a si e à sua filha?
O zaman şunu hatırlatmamda yarar var, elinde silah tutan şu kadın Cassandra'nın annesi.
Então, devo lembrar-lhe que a mulher que segura a arma é a mãe da Cassandra.
Öncelikle, bir gerkeç var ki... seni aradığımda evdeydin... suç mahallinden 14 mil ötede. Artı, silahının durumu.
Quando lhe telefonei, estava em casa, a 23 km da cena do crime.
Adamın kafasına çevrili, dolu bir silahım var!
¡ Tenho um arma carregada apontando à cabeça deste homem!
Adamın silahı var!
O tipo tem uma Glock!
Çünkü şu tanıklara göre, bir silahı var o silahı kullandı ve dua edelim ki tekrar kullanmasın.
Porque de acordo com estas testemunhas aqui, ele tem uma arma... ele usou a arma e vamos rezar que não a use de novo.
Kalabalığın saldırdığı, 2.Bulvar 21.caddenin köşesindeki silah deposunda tehlike var.
Existe o perigo da multidão atacar outro armeiro na esquina da rua 21 com a 2a avenida.
Bu silahın deli gibi gücü, atışı ve ünü var.
Esta arma tem um poder louco, força e reputação.
Sana bir mesajım var. Silahını da geri vermek istiyorum.
Trouxe o recado e vim devolver sua arma.
- Silah için ruhsatın var mı?
- Tens licença para a arma?
Bakın burada yapılmış olan silahlardan var elimde ve.. .. bu silahı asıl satan alan kişinin kim olduğunu bilmek istiyorum.
Tenho um revólver fabricado por vós... e queria saber quem foi o primeiro proprietário.
- Silahınız var mı Bay Bartholomew?
- Está armado, Sr. Bartholomew?
Bu olayın McCloud'un silah güvenliği konuşundaki pozisyonuyla alakası var mı?
Acha que tem a ver com a posição da McCloud na legislação das armas?
Silahın mı var?
Tens uma arma?
Hey, aynasız! Silahın var mı?
- Larga a arma!
- Silahınız var mı?
- Tens alguma arma?
Üst Mahkeme, Alameda Bölgesi, 1991 1 Aralık 1990'da yumruklarınızla bir adamı ölene kadar dövdünüz, bu konuda profesyonel bir eğitiminiz var ve bu eğitimi tehlikeli bir silah olarak kullandınız bu Kaliforniya Eyalet yasalarına göre suç teşkil etmektedir...
Na noite de 1 de Dezembro de 1991 matou um homem com os seus próprios punhos, que, devido à sua profissão, são considerados como armas letais na Califórnia.
- Holiganların silahı var.
- Armas. Trogs armados.
Adamın silahı var mı?
- Tem um revólver?
SD-6'nın elinde altı nükleer silah mı var?
O SD-6 tem seis armas nucleares?
Kıpırdamayın. Silahım var.
Não se mexam, tenho a arma.
Cinayet silahının üzerinde Dylan'ın parmak izi var. Yeni öldürülmüş cesedin yanında bulundu. Küçük profesörümüz de gözcülük yapıyordu.
As impressões digitais de Dylan estão na arma... ele estava ao lado do cadáver e o nosso professor vigiava.
- Silahın var mı?
Tem uma arma?
Bay Jones, Emilio Medina'nın silah taşıması için bir sebep var mı?
Sr. Jones, sabe porque é que o Emilio Medina andava armado?
- Bay Santoya, silahınız var mı?
- Sr. Santoya, tem uma arma? - Uma arma?
Düşmanlarının genetik olarak değiştirilmiş... asker yaratabilme gücü olduğuna inanıyorlar, birde partikul silahı var.
Agora, acreditam que o inimigo é capaz de criar soldados melhorados geneticamente. Sem falar das armas de partículas.
Bir tanığımız var, Monk. Silah ateşlenmeden önce Willie Nelson ile Cross'un tartıştıklarını duymuş.
Temos uma testemunha, Monk, que ouviu o Willie Nelson e o Cross a discutir pouco antes dos disparos.
- Burada sizin silahınızdan kullanabilen kim var?
Quem sabe manejar uma arma de bastão?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]