Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yapamazsınız

Yapamazsınız перевод на португальский

1,709 параллельный перевод
Bazen başka bir şey yapamazsınız.
Às vezes, só podes fazer isso.
Yapamazsınız.
- Não pode, senhor!
Bana bunu yapamazsınız
Cara, o que está acontecendo?
Bunu yapamazsınız!
Não pode fazer isso!
- Binbaşım siz yapamazsınız...
- Major não pode...
- Ben olmadan bunu yapamazsınız.
- Vocês não podem fazer o trabalho sem mim.
- Bunu yapamazsınız.
- Não pode fazer isso.
Bunu yapamazsınız!
Vocês não podem fazer isso!
"Bunu yapamazsınız, bu doğru değil."
"Não podem fazer isto. Não está certo."
Ve Sen baban bunu yapamazsınız oldukça üzücü bahis.
E aposto que estás tristinho por o teu papá não poder vir.
Bunu yapamazsınız!
Não podem fazer isto! Não podem fazer isto!
Hey hey hey. Bu saçmalığı benim kapımın önünde yapamazsınız.
Têm de parar com esta merda à minha porta.
Bunu yapamazsınız.
Não pode fazer isto.
- Bize şantaj yapamazsınız.
- Não podes fazer chantagem connosco.
Ama yapamazsınız.
Não, não conseguem.
Sayın Bakan... onunla anlaşma yapamazsınız!
Sr. Secretário, o senhor não pode fazer um acordo com ele!
Bunu yapamazsınız.
Não pode fazer isso.
Kanıtınız olmadan bize hiçbir şey yapamazsınız efendim.
Não nos pode fazer nada sem provas.
Sizi sadece şiddet ile tehdit ettiği için istediğini yapamazsınız!
Não pode fazer o que ele quer, só porque o está a ameaçar com violência!
Bana hiçbir şey yapamazsınız.
Vocês não estão a fazer-me nada.
Bana bunu yapamazsınız.
Não me pode fazer isto! - Não!
Ve kanıtınız olmadan bize bir şey yapamazsınız efendim.
Não nos pode fazer nada sem provas.
- Yarbay, yapamazsınız.
Coronel, não pode.
Tuşlama yapamazsınız biliyorum ama en azından yaralılara yardım etmek için personel gönderebilirim.
Eu sei que não pode ligar para aqui mas eu posso mandar mais pessoal para aí... para ajudá-los com os feridos.
Bunu yapamazsınız.
Não entendem?
Bunu yapamazsınız, asılırsınız.
Não podes, vão prender-te e serás enforcado.
Bana bunu yapamazsınız.
Já percebi!
Bizzat satış yapmayı öğrenmedikçe, telefonda satış yapamazsınız.
não consegues vender nada pelo telefone, até que aprendas a vender-te a ti próprio.
Bunu yapamazsınız.
Não podemos fazer isso.
O zaman soruşturma yapamazsınız.
Não poderão prosseguir o inquérito.
Burada yapamazsınız...
Não vamos fazê-lo aqui.
Eğer kafamızda bunu planlarsak, onu NTAC'dan çıkarabiliriz, ve bizi engellleyecek hiçbir şey yapamazsınız.
Se quisermos, podemos entrar no CNAA e não havia nada que vocês pudessem fazer.
Yapamazsınız.
- Não o fariam.
Tabi, seks eğlencelidir, ama evlenmeden yapamazsınız,... prezervatif kullansanız bile.
Claro, o sexo é divertido, mas não o podes fazer... antes de te casares, mesmo se usares um preservativo.
Hayır! Bunu yapamazsınız!
Não, não podem...
Bu bir öğrenci gazetesi. Bunu yapamazsınız!
- É um jornal de alunos, não pode.
Yapamazsınız.
Não podem...
Hayır, yapamazsınız.
A mim não fazem.
Bunu yapamazsınız!
Não podem fazer isso com as pessoas!
Bunu yapamazsınız!
Não pode fazer isto.
- Bunu yapamazsınız.
Não podes fazer isto.
Devam et beyaz kız, hiçbişey yapamazsın.
Continua a andar, branquela. Não enganas ninguém.
Hayır kızım, sen bunu yapamazsın.
- Não, miúda, tu é que não podes.
Dostlarımızın önünde bana niye yapamazsın dediğini açıkla.
Agradecia que, à frente dos nossos amigos, dissesses porque duvidas da minha palavra.
Tedavini yarım bırakamazsın. Yalnız başına yapamazsın.
Não consegues limpar-te sozinho.
- Ve bana bu zırvalığı anlatma böyle şeyler yapamazsın zırvalığı, çünkü senin yaptığını biliyorum.
- Não me venha com... "eu não faço esse tipo de coisas", pois eu sei que faz.
Derek, bunu yapamazsın. Bunu konuşmalıyız.
Derek, não podes fazer isto.
Hiçbir bok yapamazsın. Amigo, hiçbir bok yapamayacak olsam, şu an burda olmazdınız.
Amigo, se estivesse a mentir, vocês não estariam aqui.
Tek söylediğim, o çocuklar konusunda bir şey yapamazsın. Ama kızınla konuşabilirsin.
Tudo o que estou a dizer é que não podes fazer nada sobre eles, mas podias falar com a tua filha.
Hayır, o Will'in kızı. Bunu bana yapamazsın, Earl.
Não me podes fazer isto.
Başka bir deyişle, Ölüm Defteri ile birlikte bile, imkansız bir şeyi yapamazsın.
Para concluir, quer dizer que até o Apontamento Mortal não faz o impossível.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]