Yeni bir şey yok перевод на португальский
211 параллельный перевод
Geçen aydan beri yeni bir şey yok.
Nada mais recente do que o mês passado.
Yeni bir şey yok.
Nada de novo.
Yeni bir şey yok.
Não há nada de novo.
Yeni bir şey yok, neyi?
Nada de novo. Por quê?
Yeni bir şey yok, peki işin sırrı nedir?
Nada de novo, talvez, mas no entanto o que é isto?
- Yeni bir şey yok aslında.
- Oh, nada de especial...
Söyledim ya, yeni bir şey yok.
Disse que não há nada de novo.
Rapor edecek yeni bir şey yok, efendim.
Nada de novo a relatar, sr.
- Yeni bir şey yok mu, yane?
- Grande novidade.
Yeni bir şey yok mu?
Grande novidade!
Yeni bir şey yok, yine eski şeyler.
Nada de novo, o disparate de sempre.
Yeni bir şey yok. 1-2 polis işte.
Nada, são só uns xuis.
Burada taşla ilgili yeni bir şey yok.
Nao ha mais novidades sobre o monolito.
- Hayır, yeni bir şey yok.
- Não, nada de novo.
- Yeni bir şey yok.
Entra em detalhes! Investiga!
Yeni bir şey yok!
Não tem nada novo!
Yeni bir şey yok, Majesteleri.
Nada de novo, Majestade.
Epsilon cephesinde yeni bir şey yok.
Tudo calmo na frente de Epsilon.
Evet, Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok.
Pois, A Oeste Nada de Novo.
Burada, kumanda merkezinde, haber verilebilecek yeni bir şey yok.
Aqui, no centro de comando, não há nada a relatar.
Garp cephesinde yeni bir şey yok?
A oeste nada de novo!
- Yeni bir şey yok. Hazine boş.
- O vosso Tesouro está vazio.
- Yeni bir şey yok. New York City'de 3 bombalama olayıyla karşı karşıyayız. 600 insan öldü.
Tivemos três bombas em Nova lorque, temos 600 mortos.
Rapor edecek yeni bir şey yok.
Não há nada novo para relatar.
Yeni bir şey yok.
Nada que já não saibas.
Söylediğim gibi yeni bir şey yok. Florida'daki tüm Neal'ları kontrol ettik ama bulamadık.
Como eu disse, não há novidades, verifiquei todos os Neal da Florida.
Yeni bir şey yok. Evet, seni duyuyorum.
Não, estou a ouvir.
- Yeni bir şey yok...
- Não há nada de novo...
Adamım, yeni bir şey yok mu?
N unca fazem nada novo?
- Yeni bir şey yok.
- Nada de novo.
- Burada yeni bir şey yok.
Aqui não há nada de novo.
- Yeni bir şey yok.
- Pouca coisa.
Elimde yeni bir şey yok.
Não tenho nada novo.
Güvenlikçilerle konuştuk ama hepsi yeni bir şey yok diyor.
- Os dos telefones dizem que não.
Yeni bir haber yok, biz de her şey aynı tas aynı hamam.
Nada de novo acontece por lá, estamos na mesma.
Yeni bir şey yok.
Não, nada de novo.
Yine de jeneratör bölümündeki tüm sistemler kusursuz çalışıyor. Çatlak yok, güç azalması yok, sızıntı yok. Bu Alfa için kesinlikle çok yeni bir şey.
Se todos os sistemas dos geradores estão a funcionar perfeitamente, se não há fracturas, nem falhas, nem fugas isto é uma situação nova para Alfa.
Eğer böyle dinamik bir evrende yaşıyorsak ve her şey Büyük Patlama sonucu oluşmadıysa evrenin son yok oluşu sonrasında yeni bir döngü sonucu yaratılmış olabiliriz.
Se vivermos num universo tão oscilante, o Big Bang não poderá ser a criação do Cosmos, mas apenas o fim do ciclo anterior, a destruição da última encarnação do cosmos.
Anlaşılan zararı kabullenip yoluma gitsem iyi olacak. Yeni kocanın yasını böyle bir şey için bölmeye hiç gerek yok... öyle değil mi?
Bem diz-me a experiência, que o melhor é não me intrometer na tristeza do marido.
Yeni kundaklanmış bir bebeği göğsüne bastıran bir annenin yanında olmaktan daha güzel bir şey yok.
Não há nada mais bonito do que uma mãe a segurar o seu bébé junto ao peito.
Yeni makinede böyle bir şey yok.
A máquina nova já não faz isto.
Yeni ABD diye bir şey yok.
Não há Estados Unidos Restaurados nenhums.
Dışarı çıkmadan yeni bir şey yapmaya bile vaktimiz yok.
E não temos tempo para fazer nada novo antes de sairmos.
Her tarama yeni bir şeyleri ortaya çıkartıyor, ama şu ana kadar, çok fazla bir şey yok.
Cada busca revela algo novo, mas agora devo melhorar a resolução.
Ama içeride önemli bir şey yok. Asıl önemli olan yarın açıklanacak. Yeni suikast teknolojisi.
Mas só vale a pena ouvir amanhã, quando revelarem a nova tecnologia de assassínio.
- Yeni bir şey de yok.
- Nenhuma novidade, de qualquer jeito.
Daha yeni, pek bir şey yok.
Parece um estaleiro, mas a obra avança sem se dar por ela.
- Yeni paket diye bir şey yok.
- Não há nenhum material novo.
Tamam, yeni bir şey kullanmamıza gerek yok.
Certo, não devemos usar nada novo. Usaremos algumas coisas velhas.
Yeni gelen konteynırlar haricinde başka bir şey yok.
Não há sinais de nada, a não ser uma nova pilha de contentores.
- Kemoterapi yardımcı olur diye bekledik ama... - Sadece yeni anladılar ki yapacak başka bir şey yok
Estivemos a ver se a quimioterapia resultava, mas descobriram que não há mais nada que possam fazer.
yeni bir hayat 16
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey 30
yeni bir şey değil 19
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yeni geldim 35
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey 30
yeni bir şey değil 19
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yeni geldim 35